Hasan Durmaz
Okumaya Karşı Olan Izdırap
Büyük-küçük demeden ülkemizi bekleyen en büyük tehlike okuma ile aramızdaki dağlar kadar mesafe…
Okumaya karşı o kadar çaresizlik içerisine girmişiz ki sorunlarımıza karşı çözüm üretemiyoruz. Kuran’ın ilk ayeti olan “İKRA” OKU yaradan Rabbinin adıyla OKU ayetini kendimize şiar etmek zorundayız.
Neyi niçin yapıyoruz tam olarak izah da edemiyoruz. Onu –bunu- şunu bırakıp evlatlarımızı kendimizi hepimizi kurtaracak düşündürecek mantıklı sorgulama yapabilme becerisini geliştirecek tek bir çözüm var o da okumak… Kim hakikat peşinde koşmak istiyorsa, vaktini boşa gidermeden okuma-yazma ile meşgul olmak zorundadır. Eğitim sistemimizi bu doğrultuda dizayn etmekten başka kurtuluşumuz bulunmamaktadır. Okumaya ciddi bir yaklaşım ile yaklaşabilirsek hayatın farklı renklerine vakıf olabiliriz. Okumaya karşı olan korkumuzu öğrendiklerimizi hakkıyla yerine getirememekten mi korkuyoruz?
Üstad Bediüzzamanın da belirtmiş olduğu gibi “Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku... Yoksa hayvan ve camid hükmünde insan olmak ihtimali var” Zaten insanın özü, varlığı okumak üzerine kurulu değil midir?
Okumanın önemi hakkında hepimiz methiyeler dizebiliriz bilgiçlik de taslarız. Ama bunu hayatımızda uygulama noktasında çoğumuz sıkıntılıyız. Aslında okumanın lezzetine vardığımızda, kitapların dünyasında kendimizi bulacağız, alışkanlık haline getireceğiz bu eylemi. Bunun içinde ilk adımı atmak ve şevkle yaklaşabilmeliyiz.
“Bir ülkede okumaya karşı istek artmadıkça gaflet ve gafletten doğacak felaketler azalmaz.”
Benjamin Franklin
Felaketler korunmak için kurtuluşumuzun tek reçetesi olan OKUMA alışkanlığını ilk önce kendimizden başlayarak ciddi bir şekilde okumak ve geleceğimiz olan evlatlarımıza örnek teşkil edecek okuma eylemini sevdirmekten başka çıkış yolumuz bulunmuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.