Atilla Yargıcı

Atilla Yargıcı

Betül Mardin ve Evlilik

Betül Mardin yüz yaşına yaklaşmış, Türkiye’nin ilk halkla ilişkiler uzmanı. Bu konuda kendisine “üstad” lakabı bile verilmiş. 1926 doğumlu. Vefat ettiğini duymadım. Yaşıyorsa yüz yaşına ayak basmak üzeredir. Kadınlara öğütlerde bulunan Mardin, “Evlenmeyin, evlilik şart değil. Gerekli de değil. Hayatınızda bir problem eksik olur” diyor. Bu nasıl bir öğüt Allah aşkına?

2012 yılında Hürriyet gazetesine verdiği bir röportajda aynı şeyleri tekrar etmiş. İyi bir halkla ilişkiler uzmanı olmuş, ama evlilik ilişkilerinde aynı uzmanlığının olduğunu söyleyemeyiz. İki defa evlenmiş. Çocukları ve torunları var. Ama evlilikleri uzun sürmemiş. Evliliklerinin uzun sürmemesi onu evliliğin iyi olmadığı kanaatine sürüklemiş olabilir. Ama kendi şahsi deneyimini ve başarısızlığını “Evlilik şart değil. Evlenmeyin” diyerek evlilik karşıtı bir sabit fikre dönüştürmesi doğru değil.

Yüce Rabbimiz, Rum Suresi 21. Ayetinde “Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır.” buyuruyor. Buna göre bir insanın mutlu huzurlu olması için yüce Allah biz insanları erkekler ve kadınlar olarak yaratmış, aramıza da sevgi ve şefkati yerleştirmiştir.

Kur’an ayrıca erkeklerle kadınları evlenmeye de teşvik etmektedir. Çünkü gerçek muhabbet, huzur, mutluluk evlenmekle mümkündür. Evlilik dışı ilişkilerde insanın mutlu olacağını söylemek, ya da düşünmek fıtrata ve ayetlere aykırı. Çünkü nikah akdi olmadığı zaman, sorumluluk bilinci de olmaz . birlikte evlilik dışı yaşamlarla aile kurulmaz.

Burada evliliklerde yaşanan problemlerin boşanmalarla sonuçlanmasının, “evlilik iyi değildir, evlenmeyin” gibi hükme götürmesi asla doğru değildir. Problemlere odaklanan insanlar, sadece evliliklerde değil, hiçbir hususta başarılı olamaz. Her zaman çözüm odaklı olmak gerekir. Bazı kişiler, problem çıkarmayı huy haline getirir. Çözüm önerilerine de kendisini kapatır. Bu durumda problem çoğaldıkça insanlarda gerilim meydana gelir. Bu da sonunda ayrılıkları doğurur.

Sevgi emek istediği gibi evlilik de ciddi bir emek gerektirir. Bir ağaca, bir çiçeğe bile emek verilmezse nasıl solar ve kurursa, evlilikler de öyledir. Yapıcı olmak, problemleri sen ben meselesi yapmamak, hakaret etmemek, sevgi göstermek kadar şefkat de göstermek bu emek vermenin bazı unsurlarıdır.

Eşlerin birbirlerine işlerinde yardımcı olması sevgi ve şefkatin en önemli göstergelerinden birisidir. Kadın evin hizmetçi olmadığı gibi erkek de evin patronu değildir. Birlikte yaşamak, topluma yararlı fertler yetiştirmek aynı amaca doğru birlikte çaba göstermeyi gerektirir. Aksayan yönleri tamir etmek de sevgi ve şefkatin gereğidir. Araba arıza yaptı diye kimse onu hurdaya vermez. Tamir ettirir, para harcar, emek verir sonra tekrar istifade eder.

Evlilik bir araba gibidir. Hayat yolculuğuna evlilik arabası ile devam ediyoruz. Onu kazalardan korumak için dikkatli kullanmak gerekir. Yolculuğumuz ebed yolculuğu. Eşler birlikte Allah’ın rızasını kazanıp cennete doğru yolculuk yaptıklarının bilincinde olurlarsa, şefkatli, merhametli ve affedici olmaya daha çok özen gösterirler.

Yalnız yaşamak insanı dünyanın en mutsuz kimsesi haline getirir. İnsan yalnız yaşamak için yaratılmamıştır. Dünya nüfusunun yarısının erkek, yarısının kadın olması tesadüf olabilir mi? Yüce Allah herkes için bir eş yaratmıştır. Toplumların geleceği aileye bağlıdır. Ailenin yıkılması, düzen ve intizamın bozulması anlamına gelir.

Çünkü yarının büyükleri olacak olan ve bir çok sorumluluklar yüklenecek olan çocuklar, anne-babanın meşru evlilik çatısı altında bir arada yaşadığı ortamlarda yetiştirilebilir. Aile olmamak, münferit yaşamak sorumluluk yüklenmekten kaçınmaktır bir bakıma.

Kur’an bekarların evlendirilmesi sorumluluğunu topluma yüklüyor. Peygamberimiz evlenip çoğalmayı tavsiye ediyor. Birisi de çıkmış, “evlenmeyin” diyor. Betül Mardin, kadınlara öğüt vereyim derken, onları meşru olmayan bir hayatın çarkları arasında öğütmeye davet ediyor olmasın? Ne dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.