Peygamberimizin çocuk eğitimi ile ilgili bir hadisi şerifi - Çocukların iyilik yapmasına nasıl yardımcı olabiliriz?

Peygamberimizin çocuk eğitimi ile ilgili bir hadisi şerifi - Çocukların iyilik yapmasına nasıl yardımcı olabiliriz?

Çocukların iyilik yapması, onların hem dünya hem de ahiret mutluluğu için önemlidir. Peygamber efendimizin çocuk eğitimi ile ilgili hadisleri arasındaki bu hadis de anne babaların, çocuklarının iyilik yapmasına yardımcı olmasının önemine dikkat çekiyor.

Said Ali Ümit - Muhabbet Medya

İyilik yapmaları hususunda çocuklarınıza yardımcı olunuz. İsteyen çocuklarını itaatsizlikten kurtarabilir.

Camiüssağir, C.I.s.337.

Bu hadis-i şerif çocuk eğitiminin önemine temas ediyor. Konuştuğumuz zaman anne ve babalardan çocukları hususunda şikayetler duyuyoruz. Geçenlerde kendisiyle konuştuğumuz bir baba bana şöyle söyledi: “Ben çocuğumu İslam’a davet ediyorum. Ama gelmiyor. Namaz kılmıyor. Benim sözünü dinlemiyor.”

Ona, “Çocuğun kaç yaşında” diye sordum. 19-20 yaşlarında imiş.

Bunun üzerine ona, “Bugüne kadar çocuğunla ciddi ilgilenmemişsen, bundan sonra onun istediğin gibi dindar, namazını kılan, ahlaklı bir çocuk olması, bir ecnebinin, bir gayr-i müslimin İslam’ı kabul etmesi kadar zordur” dedim.

Gerçekten de çocuklarımızı eğitmeye küçük yaştan başlamamız gerekiyor. Aslında bu iş, daha evlilikle başlıyor. Genç kızlar ve erkekler, dindar birer insan olup, dindar kişilerle, Allah’ı bilen, kulluk görevlerini hakkıyla yapan insanlarla yuvayı kurarak çocuk eğitimine başlamalıdırlar. Bazen de dindar görünen insanların da çocuklarının dini eğitimleriyle meşgul olmadıklarını görüyoruz. “Ben dindar olduğuma göre, çocuğum da dindar olur” diye yanlış bir kanaate sahip olabiliyorlar. Halbuki kişinin dindar olması, çocuğunun da dindar olmasını netice vermez. Bu tıpkı bir çiçekçinin, “Ben nasıl olsa çiçekçiyim. Çiçekler benim yanımda iyi büyürler” deyip de çiçeklere su ve gübre vermemesine benzer. Ya da bir çiftçinin “Ben çiftçiyim, tohumu nasıl ekersem ekeyim, hiç ilgilenmesem de bu tohumlar güzel ürün verirler” demesine benzer. Hiçbir çiçekçi ve çiftçi böyle davranmaz. Çocuk hususunda da durum aynıdır. Biz çocuklarımızla hakkıyla ilgilenmemek onların iyi bir insan olmalarını beklememiz hayal olur. Birçok aile bu yanılgıya düşüyor. Baba çalışıyor. Evde yok. Anne ya çalışıyor. Ya da her gün ev gezmelerinde. Çocuk ise ya sokakta, ya da televizyon başında… Şimdi bu çocuk büyüdüğünde bunun iyi birisi olmasını nasıl bekleyebiliriz?

Bazı aileler de çocuklarının sadece fiziki ihtiyaçlarını iyi karşılamakla, markalı elbiseler giydirip cebine bol harçlık vermekle, özel okullara, kurslara göndermekle onlara karşı görevlerini yaptıklarını zannediyorlar. Halbuki olayın bir de manevi boyutu var. Hiçbir çocuk Allah huzurunda “Neden beni iyi bir iş sahibi yapmadınız” diye anne babasından hesap sormayacak. Ama onlar, “Neden benim imanımı kurtarmadınız, neden benim ihtiyaç duyduğumun inanç ve ibadetleri küçük yaşlarımdan itibaren bana öğretmediniz de beni sokağın, kötü arkadaşların ve televizyonun, internetin pis ellerine bıraktığınız” diye hesap soracaktır.

O halde hadiste bildirildiği gibi çocuklarımızı Allah’a, kendimize ve topluma faydalı birer insan yapmak istiyorsak, onların tohum halindeki manevi yeteneklerini de geliştirmek için özel çaba göstermeliyiz. Onlarla ciddî ilgilenmeliyiz. Sadece birlikte piknik yapmak, birlikte yürüyüş yapmak, spor yapmak, gülüp eğlenmek, yemeğe gitmek değil kastettiğimiz. Bizzat ilgilenerek dinimizin güzelliklerini aile ortamında tatbikatlı bir şekilde öğrenmelerini, yaşamalarını sağlamaktır. Bu da hayatımızı disipline etmeye, çocuklarımıza değer vermeye bağlıdır.

Çocuk terbiye etmek, dünyanın en zor işidir. Bir sanattır. Bu sanatı iyi bilmek gerekir. Onlara ne fazsa sevgi ve ilgi gösterip şımartmak, ne de baskıcı olmak çare değildir. Sevgi ve disiplini birlikte vermek gerekir. Gerçek sevgi, onların dünyevi ihtiyaçlarını dengeli bir şekilde karşılamayı, onlarla ilgilenmeyi, ahiretleri için lüzumlu şeyleri öğretmeyi gerektirir.

Dünyalarını düşünüp ahiretlerini ihmal ettiğimizde sevgimizi kötüye kullanmış oluruz. Onlara gerçek anlamda yardımcı olmamış oluruz. Güzel ahlak prensiplerini, ibadetleri, ibadetler için lüzumlu bilgileri, duaları öğrenmeden bir kimsenin bunları yapmaya içinden bir istek duyması mümkün değildir. Bu konuda biz bilgili isek biz onlara yardımcı olalım. Biz yeterli donanıma sahip değilsek, başkalarından gerekirse ücretini ödeyerek yardım alalım. Onların ahiretleri için ne yaparsak değer.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.