Çocuk terbiyesinde nebevî metot: Çocuklara öğreteceğimiz üç haslet nedir?
Çocuklarımızı terbiye etmek biz anne ve babalarının en birinci görevlerinden birisidir. Peygamberimiz (s.a.v) bizlere Allah’dan aldığı terbiye metodunu bildiriyor. Bu yüzden çocuk terbiyesinde, nebevî metotla çocuklara öğreteceğimiz üç haslet önemli...
Said Ali Ümit - Muhabbet Medya
“Çocuklarınızı şu üç haslet üzere terbiye ediniz: Peygamberinizin sevgisi, Onun Ehl-i beytinin sevgisi ve Kur’an okumak. Çünkü Kur’an okuyanlar, Allah’ın arşının gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, peygamberler ve asfiyalarla beraber Arşın gölgesinde bulunacaklardır.”
(Camiüssağir, I.s. 114)
Çocuklarımızı terbiye etmek biz anne ve babalarının en birinci görevlerinden birisidir. Peygamberimiz (s.a.v) bizlere Allah’dan aldığı terbiye metodunu bildiriyor. Buna göre çocuklara ilk öğreteceğimiz şey, Allah’a iman ve Allah sevgisinden sonra Hz. Muhammed (s.a.v) sevgisidir.
Bunun için de çocuklarımız okuma yazma öğrenince onlara ilk okutacağımız şey peygamberimizin hayatı olmalıdır. Bizler de onun hayatını çok iyi bilirsek, onu bütün özellikleriyle sohbetlerimizle çocuklarımıza anlatır, onu örnek aldığımızı yaşantımızla gösterirsek elbette onların kalbinde Peygamber sevgisini oluşturmuş oluruz.
Çünkü bir çocuk her şeyden önce benzeyeceği bir kimse arayacaktır. Hayalinde benzeyeceği kimsenin kim olduğuna biz karar verir, aklını ve hayalini peygamberimizin (s.a.v) güzel ahlakı ile doldurur ve doyurursak, çocuğumuz hep onu örnek almaya çalışacaktır. Ama başka kötü örneklerle doldurursak, bu konuda bilinçsiz davranırsak, çocuğumuz ona benzemeye çalışacaktır. Biz çocuğumuzun zihnine, ruhuna, hayaline, duygularına neyi ekersek ileride de onu biçeceğiz. Tabi burada bizim peygamberimizin ahlakını yaşatmak için çaba sarfetmemiz de onların üzerinde çok etkili olacaktır. Yoksa kuru kuruya öğretim fazla etkili olmaz.
Diğer taraftan ehl-i beyt sevgisi de önem arz etmektedir. Tabii bu peygamberimizin yolundan giden ehl-i beyt demektir. Onun yolundan gitmeyenler, ehl-i beyt bile olsa ehl-i beyt sayılmazlar. Onun yolundan gidenler, neseben ehl-i beyt olmasa bile ehl-i beyttirler. Bu yüzden Hz. Peygamberin yolundan giden İslam büyüklerinin sevgisini de çocuklarımıza aşılamamız gerekir. Onların hayatlarından kesitler paylaşmamız, güzel ahlaklarından örnekler sunmamız çok yararlı olur.
Diğer önemli bir husus da onlara Kur’an öğretmektir. Günümüzde Kur’an öğretmek denildiği zaman, çocuklarımıza sadece Kur’an’ın okunmasını öğretmek anlaşılıyor ki, Hz. Peygamberin kastettiği öğretme böyle bir öğretme değildir. Elbette içinde Kur’an’ın lafzını da öğretmek vardır. Ama asıl öğretme, Kur’an’ın bir Allah kelamı olduğudur. Allah kelamı olarak Kur’an bizim hayatımıza yön veren bir rehber olduğunu onlara öğretmek ve bazı ayetlerin, imanla, ibadet ve ahlakla ilgili ayetlerin Arapçalarını ve Türkçelerini onlara ezberletmek gerekir.
Çünkü baba olarak çocuğa benim “namaz kıl” demem ile, “Allah namazı emrediyor. İşte şu ayetler bunu ifade ediyor” demek arasında çok büyük fark vardır. Allah’ın emirlerini yerine getirmede, insanların sözü değil, Allah’ın sözü etkilidir. Ne yazık ki, günümüzde Kur’an öğrenme ve öğretme sadece Kur’an harflerini öğrenme ve öğretme şeklinde algılandığından bir taraftan Kur’an öğretirken, diğer taraftan Kur’an’ın özünden uzaklaşma gerçekleşiyor.
İnsanlar Kur’an’ı mezarlıkta okunmak için nazil olan bir anlaşılmaz bir kitap olarak düşünmeye başlıyorlar. Kur’an ölüler için değil, diriler içindir. Diri olan, hayatta olan insanların hayatlarına hayat vermek içindir. Bu yüzden çocuklarımıza Kur’an’ı kesinlikle öğretelim ve Kur’an’ın bazı ayet ve surelerini anlamları ile birlikte onlara ezberletelim. Ve bunları da tefsirlerden istifade edip açıklayalım. Ki çocuğun Allah’ın kelamı, Allah’ın emriyle bağlanmasını sağlamış olalım.
www.muhabbetmedya.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.