Ömer Faruk Topçu
Hastane ve Hapishane
Üç geceyi üç geçe
Gözlerde gam keder bileklerde kelepçe
Üç gecenin koynunda
Narası külhanbeyinin
Yangın yeri karlar içinde bir yürek
Mektup kuşunun zarfına
Camların buğusundan akan
Liselinin feryadıdır kulakları çınlatan
Uykuda göremezsin, çiseler yağmur
Solucanları çağıran toprak kokusu
Yuvasıdır sukûnetin
Birbirini aksettiren aynalar çaresizliği
Asla başını döndüremez bir delikanlının
Sinemizdekileri bilen anneler
Sizin gözyaşlarınızdır bizi asıl korkutan
Zekilerde peş peşe gelen bir illettir bahane
Üç hecelik kelimeler gaile dolu
Bırakmış herkes bir köşede
Umudunu betonlarda nadasa
Kederin fırçasıyla yazıyı dokur
Yirmi sekiz şubatı yaşayan liseli çocuk
Dokunur dualarına meleklerle âminler
Kavuşmamız içindir ukba amin diyene
Canlanır hayat sarının zıtlığıyla
Cebelleştiğim güreşte nefis
Güneşte kavrulur cin fikirlilerle ateş
Bölüm bölüm hastanede ölüm
Hapishanede hücre hücre fikirler
Üç geceye yığılan bir tahassür
Demir ranzalarda yaşarken gördüğüm
Üç geceyi üç geçe
Gözlerde gam keder bileklerde kelepçe
1998