Nurgül Aylin İçliardıç’ın yazısı

"İnsan, iman ile insanda tezahür eden sanat-ı ilahiye ve nukuş-u esma-i rabbaniye itibariyle bir kıymet alır.

Küfür o nispeti kat eder (o bağı keser). O kattan sanat-ı rabbaniye gizlenir, kıymeti dahi yalnız madde itibarıyla olur."

(23 söz 1. Nokta)

Yetişen gençliğin görsellikle ön planda olma hevesi bütün algılarını bu yönde kullanması, gün geçtikçe çoğalarak toplumda normalize ediliyor.

Evlatlarımızın kabiliyetlerine, becerilerine övgüler ve iltifatlar edilerek hayatın içinde bilfiil aldıkları sorumluluklarla takdir edilen birer birey olma duyguları onlardan alınıyor.

Farklı giyim, aşırı makyaj, cinselliği öne çıkararak dikkat çekmeye çalışma, estetiğe ilgi ve bunlara benzer birçok örnek her geçen gün çoğalıyor.

Gençlerimizi, "bu dünyada ben de varım!' beni de görün!' çabası ile fark etmeyelim. Onların istidatlarını fark ederek, geliştirmelerine yardımcı olarak her biriyle alakadar olduğumuzu gösterelim.

En yakınlarımız bizim sorumluluğumuz altında ama bununla birlikte yetişen her genç bizlerin geleceği olması hasebiyle onlardan da mes'ulüz. Her biri bizlerin kıymetlisi.

Onları kazanmalı, iman ehli kişiler olmaları için gayret ve çaba sarf etmeliyiz.

Geleceğin insanlarını, sahip olması gereken bütün pozitif değerleriyle yetiştirmeliyiz.

Huzuru malaniyette arayan huzursuz evlatlarımızın dünyası perişan olmasın.

Yaşama biçimimizin temel belirleyicisi inancımız olmalı.

Insan bu dünyaya tekemmül etmek için gelmiştir.Bu şekilde cennete layık bir hal alır.

Resulullah Efendimiz (A.S.V) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur;

"Hiçbir baba çocuğuna güzel ahlaktan daha kıymetli bir miras bırakmamıştır".

"İnsan şu itibarla bütün mahlukat üstünde bir muhatabı ilahi ve cennete layık bir misafiri Rabbani olur."

( 23 söz)

Bir Çin atasözü der ki :

“Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik ama yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir''.