Her yeni başlangıç, bir adımdır.

Her adım ilerlemektir. Gelişmektir. Bilmek, selâmlaşmak, tanımak, tanışmaktır.

Ortak paydada buluşmak, fikir alışverişi yapmak, güzel ve iyi olanları anlatmak, hüsn-ü misalleri çoğaltmak, sahibi olduğumuz güzel ve faydalı bilgileri lisan-ı hal ile ifade etmek, sanal platformlarda daha kolaylaştı.

Kalem erbabı için bu imkân, hem nimet, hem fırsat, hem zamandan tasarruf, hem hızlı olması bakımından, gitgide cazip hale geldi.

Bir “tık” ile, binlerce arkadaş edinebiliyor, binlercesinden haberdar oluyor, ve yine binlere değer veriyor veya kızıyoruz.

Müspet manada değerlendirmek gerekirse -ki böyle olmasından yanayım- sanaldan sahiciliğe kapı aralamak imkânı her zaman mümkün.

“Zaman yaşlandıkça, Kur’an gençleşiyor” veciz ifade ve hakikati, sanal iletişim çağında akıllara şunu getiriyor: Biz yaşlanıyoruz. Ama yeni bir nesil de yetişiyor. Onların imanı, İslâmı, Kur'an'ı anlamaya ihtiyacı var. Bizim de onları anlamaya, diri düşünmeye, yenilenmeye, gençleşmeye.

Bu durumda, işe kendimizden başlamak gerekiyor. Şikayet etmek, kusur bulmak, eleştirmek yerine, rol model olmaya mecburuz.

Her yeni başlangıç bir adımdır dedik başlarken.

O halde, diri, yeni, ciddi, sabırlı, kararlı atabilmek için, önce başlamak gerek.

Hani denir ya: “Niyet hayır, akıbet hayır” diye.

Başlarken samimiyet, gayret, sebat, ciddiyet var ise, adımlar o nispette sağlamlaşır.

Emekleyen yürüyecek, yürüyen koşacak, koşan belki rekor kıracaktır.

Bu, manâ yürüyüşünde de böyledir.

Ham iken pişmek, pişince yanmak, yanınca hakka vasıl olmak.

Bediüzzaman üç cümle ile özetler. İlmel yakin, aynel yakin ve hakkal yakin.

Yakinimiz arttıkça, yürüyüş hız alır, kanatlanır.

Nihai hedef; Rıza-i İlahidir.

Bundan öte ne bir paye vardır, ne ödül, be zafer.

O halde “inanıyorsanız üstünsünüz”

Rıza yolculuğunda yürüyenlere bir selâm verelim o halde.

Selamün Aleyküm.