Abdulvahap Yiğit
Dünyamızın Kalkanı
Kutuplarda yılın belli zamanlarında görülen yeşil ışıklar hep dikkatimizi çekmiştir. Bu ışıkların sebebini merak edip araştıranlar hayret verici bir tevhit delili ile karşılaşmışlardır: “Dünyanın kalkanı”
Dünya üzerine örülen manyetik kalkan dünyadaki yaşamın devamı için hayati öneme sahiptir.
Manyetik alan, bir mıknatısın “mıknatıssal” özelliklerini gösterebildiği alandır. Herhangi bir hareketli elektrik yükünün çevresindeki uzay bölgesi, elektrik alana ek olarak bir de manyetik alan içerir. Mıknatısın çevresinde oluşan ve varlıklarını demir tozu döküldüğünde görünebilen sanal çizgilere, mıknatısın o bölgede oluşturduğu “manyetik alan çizgileri” denir ve bu manyetik alan çizgilerinin yönü her zaman kuzeyden (N) güneye (S) doğru olur. Dünyamızın manyetik alan çizgilerine de “Van Allen Kuşakları” adı verilmektedir. Dünya, etrafı manyetik alanla çevrelenmiş büyük küresel bir mıknatıs gibi düşünülebilir. Bu manyetik alana “manyetosfer” adı verilmiştir.
“Güneş Rüzgarı” adı verilen çoğunlukla Güneş kökenli hızlı parçacıkların oluşturduğu plazma akımı yanında, evrendeki başka kaynaklardan, örneğin süpernovalar gibi kısa sürede çok yüksek enerjinin ortaya çıktığı patlamalar sırasında çok yüksek enerjili parçacıklar evrenin her yanına savrulur. Bu parçacıklar canlılar için ciddi birer tehdit oluşturur. Dünya manyetosferi çoğunlukla güneş kökenli ve evrendeki başka kaynaklardan gelen hızlı parçacıkların oluşturduğu plazma akımının saptırılarak engellendiği bölgedir. (Bilim ve teknik,TÜBİTAK, 2000)
Manyetosferin en dışında, plazma akımının aniden yavaşlayarak hızının ses hızının altına indiği ve yön değiştirdiği bir şok dalgası gözlenir. Gezegene yaklaştıkça manyetik alanın etkisi giderek artar ve Güneş kökenli parçacıkların aşamayarak çevresinden dolaşmak zorunda kaldığı manyetopoz denilen bölge, manyetosferin sınırını belirleyen bölge rolündedir. Güneş etkinliğine göre gezegene uzaklığı değişen bu sınır, Güneş doğrultusunda Yer merkezinden yaklaşık 60.000 km uzaklıkta bulunur. Güneş rüzgârının deforme ettiği manyetik kuvvet çizgilerine uyumlu olarak, bu sınır yanlara doğru genişleyerek gezegenden uzaklaşır ve bir damla biçimini alarak gezegenin arkasında milyonlarca kilometre uzanan bir kuyruk oluşturur.
Basitçe ifade etmek gerekirse manyetosfer, bir gezegenin manyetik alanının baskın olduğu bölgedir. Öte yandan, gezegenler arası uzaya Güneş’in manyetik alanı ve Güneş Rüzgarı hâkimdir. Güçlü bir manyetik alan, yüksek enerjili parçacıkları saptırarak bir gezegeni güneş rüzgârından ve koronal kütle atımlarından koruyabilir.
Kutup ışıkları denen etkileyici doğa olayları manyetosferdeki yüklü parçacıkların atmosferin üst katmanlarındaki gazla etkileşime girmesi sonucu, meydana gelir. Adeta kalkana çarpan kılıç gibi metallerin çıkardığı kıvılcımlara benzerler.
Evrenin ince sırları Bediüzzaman hazretlerinin şu ifadelerini hatıra getirmektedir:
“Hem dâire-i kehkeşandan ve manzume-i şemsiyeden ve anâsır-ı arziyeden, tâ göz hadekasının perdelerine ve gül goncasının yapraklarına ve mısır sümbülünün gömleklerine ve kavunun çekirdeklerine kadar mütedâhil dâireler gibi cüz'î ve küllî hükmünde aynı intizam ve hüsn-ü san'at ve aynı fiil ve kemâl-i hikmetle tasarruf etmek, elbette bedahet derecesinde ispat eder ki: Bu işleri yapan hem vâhiddir, birdir; her şeyde sikkesi var.Hem de hiçbir mekânda olmadığı gibi her mekânda hazırdır. Hem, güneş gibi, her şey Ondan uzak, O ise her şeye yakındır.”(Şualar, yedinci şua, SÖZLER, 2021)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.