
Atilla Yargıcı
FETÖ Gibi Grupların Sinsi Tuzakları ve 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi
Cemaat ve tarikatların toplumların sosyal hayatında çok önemli rol oynadıkları ortada. Tarih boyunca bunun birçok örneğini görmek mümkün. Ancak bu cemaatlerin ve tarikatların özellikle iktidar ve siyasetle yakınlıkları ve ilişkileri ister istemez bütün dikkatlerin üzerlerine çekilmesine vesile oluyor ve bu cemaat ve tarikatların istismar edilmesine hatta cemaat ve tarikatların kendilerini kullandırmalarına da sebep olabiliyor. Bu yüzden cemaatler ve tarikatlar siyasetten olabildiğince uzak olmalılar. Siyasetle hiçbir zaman ilişkileri olmamalı. Gönüllü birer kuruluş olarak insanlığın dinine, imanına, ahlakına, düzenine ve intizamına hizmet etmelidir. Onun dışında herhangi bir gaye taşıdıkları zaman, işte 15 temmuz gibi birçok felaketlerin meydana gelmesine sebep olabilmektedirler. Çünkü bu tür yapılar, eğer dikkat edilmezse kullanılmaya çok müsait olan yapılardır.
İnsanlar çocuklarının niçin cemaatler evlerinde, tarikat evlerinde, özellikle okulda okudukları zaman kalmalarını isterler? Elbette ahlakı düzgün, dürüst, dinini imanını bilen ve İslam'ı yaşayan birer insan olmaları için. Ama bazı gruplar, insanların bu zaafını kullanıp bu kişileri adeta tuzağa çekerek o insanları kendi istedikleri istikamette yetiştirip kendi kötü emellerine alet edebilmektedir.
İşte FETÖ bunun son örneğidir. Birçok ülkede de fetövari yapılanmanın olduğu bilinmektedir. Yabancı istihbarat örgütleriyle ilişkili olan bu tür yapılar o ülkenin aslında sonunu hazırlayacak, o ülkenin kaderini belirleyecek, o ülkenin hür iradeyle gelmiş idarecilerini ortadan kaldırıp yabancı ülkelere peşkeş çekebilecek bir organizasyon olabilmektedirler.
Bu tür yapıları gerçek olan gruplardan ayıran, siyasetle ilişkisi olmayan sadece gençlerin insanların dinlerine imanlarına ahlaklarına İslam'ı yaşamalarına hizmet eden gruplardan ve cemaatleri ayıran en önemli husus şudur: Bu tür kullanılan yapılar içlerinde, kendilerinin yanında bulunan insanları "Bizi sorgulamayın, bize soru sormayın, biz ne diyorsak onu yapın, bize itaat edin" gibi bir takım söylemlerle o insanları kendilerine bağlamaktadırlar. Tabii insanlar da soru soramayarak bu tür yapıların gerçek niyetlerini öğrenmemiş olurlar.
Sorgulasalar ve sorulana cevap verilse elbette ki böyle bir durum söz konusu olmayacak. Ama asla soru sordurmazlar sorgulatmazlar. "Biz ne diyorsak onu yapın, bizim bir bildiğimiz vardır" diye insanları tuzaklarına düşürüp kandırabilirler. Bu yüzden bu tür yapıların bu ayrı vasfına dikkat etmek lazım. Herhangi bir cemaate herhangi bir tarikata giden bir insan ya da çocuğunu gönderen bir insan bunların bu özelliği taşıyıp taşımadığına dikkat etmeli. Eğer, "bizi sorgulamayın, bize itaat edin" diyor ve hiçbir şey sordurmuyorlarsa kesinlikle oraya yanaşmayıp, oradan uzak durmamız gerektiğini bilmeliyiz. Çocuklarımızı da bunu gerçekten öğretmeliyiz. Yoksa önü alınmaz çok ciddi problemler her zaman meydana gelebilir.
Devlete karşı, millete karşı birçok kalkışmaların, birçok darbe teşebbüslerinin ortaya çıkmasına vesile olabilir. Bu tür yapıların insanları kendilerine bağlamak için kullandıkları en önemli ayırıcı vasıflarından bir diğeri de dini mukaddeslerimizi alet etmeleridir.
İşte rüyada peygamberimizi gördüklerini iddia etmeleri, haşa, Allah'la konuştuklarını iddia etmeleri gibi birçok hususlar din konusunda zayıf ve cahil olan insanları maalesef bu tür yapılara bağlamak için çok kuvvetli bir araçtır. Çünkü insanlar din konusunda büyüklerin söylemiş olduğu sözleri, hiç araştırma yapmadan doğru olarak kabul edebilmektedir. Zaten araştırma yapılsa da onlara yalan söylenebilmektedir. Doğru olduklarına dair yalan söylerken yemin dahi edebilmektedirler.
İşte bu gibi hususlardan dolayı kesinlikle ve kesinlikle çocuklarımızı, bu tür sorgulayıcı özelliğe sahip olmayan, sorgulamayı yasaklayan ve rüya uydurularak dini istismar ettiği anlaşılan gruplardan kesinlikle uzak tutmalıyız. Biz de onlardan uzak durmalıyız.. yoksa dün adı FETÖ idi bugün-yarın öbür gün başka bir şey olur. Ama insanlar cahil davrandıkça, sustukça insanlar istismara açık oldukça; istismar edenler de, kullananlar da çok olur. Bu yüzden bu noktalara dikkat etmek lazım ki sinsice kurulan tuzaklara düşmeyelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.