
Raşit Duran
Risale Terapi
Değerli bilim insanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın, Mesnevi Terapi ve Yunus Terapi isimli iki kitabını yıllar önce okumuş; Mevlâna Terapi kitabının sonuna, “Hz. Mevlâna ile birlikte mutlaka Risale-i Nurlar da okunmalıdır.” diye bir not düşmüşüm (2013). Zira, Bediüzzaman, bilhassa “zaman” kavramını nazara vererek şöyle demiş: “Hazret-i Mevlânâ benim zamanımda gelseydi, Risâle-i Nûr’u yazardı. Ben de Hazret-i Mevlânâ zamanında gelseydim, Mesnevî’yi yazardım. O zaman hizmet Mesnevî tarzındaydı. Şimdi Risâle-i Nûr tarzındadır.” (Emirdağ L.) Demek, “her zamanın bir hükmü ve hâkimi vardır.” düsturunca, kalp ve kafaların, akıl ve fikirlerin -izm’li materyalist felsefe hezeyanlarıyla hayli karıştırıldığı; şahıslarda heva ve hevesin, madde ve menfaatin hükümferma olduğu; duyguları iptal ettiren şeylerin çokluğunda, şu enaniyet asrının Mesnevisi, Risale-i Nur olmak iktiza eder. Terapi yapılacaksa, onunla, yani Risale Terapi olmalıdır. Ne sadece ruha hitap edip bedeni ihmal eden Uzak Doğu felsefesinin yogaları ne sadece cesedi tatmin edip ruhu göz ardı eden materyalist Batı felsefesinin meditasyonları… Bu terapi; kalbin gıdası, ruhun şifası, aklın nuru, vicdanın ziyası ve tüm letâifin devası olmalıdır. Bu da ancak Risale Terapi ile temin ve tesis edilebilir.
Küresel köy haline gelen yerküremizde, bilgi bolluğu ve bilgiye ulaşım kolaylığı çağı yaşayan insanlar, maalesef, kendilerine kılavuzluk edecek, huzur ve mutluluk terapisi yapabilecek bilge şahsı ya da şahs-ı maneviyi yahut insanı bilgeliğe götürecek yolu bulmakta zorlanıyorlar. Bulduklarına da şüphe ve tereddütle yaklaşıyorlar. Haksız da değiller. Zira, yalan ile sıdkın/doğruluğun aynı tezgâhta satıldığı, yalanın revaçta ve aldatmanın gözde olduğu bu zaman çarşısında, aldatan da çok aldanan da. İşte bu noktada tıpkı Hz. Mevlana’nın Mesnevi ile kendi çağına kendi metodu ile yaptığı hizmet gibi, belki ondan daha fazlasını ve daha tesirlisini Bediüzzaman’ın eserleri Risale-i Nurlar yapacaktır. Yeter ki, farkına varalım ve ihtiyaç duyalım. Mesnevi Terapi’ isimli kitabında Nevzat Tarhan, “Eksikliğin fark edilmesi ihtiyacı ortaya çıkarıyor.” diyor. Şimdilerde bırakın eksikliği; yokluğunu yaşadığımız, hatta iliklerimize kadar hissettiğimiz o kadar çok iman kaynaklı mehasin / güzellik var ki, saymakla bitmez.
Madem ki bu asrın Mesnevi’si Risale-i Nurlardır, şahsın ve toplumsal hayatın her cihetiyle alakalı teşhis ve tespitlerini nazara vererek diyoruz ki;
- İnsanlarda “müdebbir-i galibin”, yani kişiyi etkisi altına alıp onu yönlendiren şeyin heva ve heves, madde ve menfaat olduğu;
- İnananların bile “mesh-i maneviye”, yani manen başkalaşmaya maruz kaldığı;
- Milletin kalp hastalığının “zaaf-ı diyanet”, yani dini yaşamakta gevşeklik gösterdiği, lakayt ve laubali olduğu;
- Toplumsal anlamda “imtizaçkarane ittihadın”, yani uyumlu birlikteliğin bozulmaya başladığı;
- Günden güne “Sadık-ı ahmak unvanına layık olan ehl-i ifratın”, yani inançlı fakat safderun insanların çoğaldığı;
- Beşerî münasebetlerde “etik (ahlaki) ve estetik (güzellik) değerlerin” göz ardı edildiği ve “adab-ı muaşeretin (görgü kurallarının)” âdeta yok sayıldığı;
- “Yalanın, iftiranın ve aldatmanın” revaçta olduğu;
- “Ya hayır söylemek ya da susmak” (Hadis) gerektiği;
- “Medeni-i bittab”, yani toplumsal bir varlık olan insanın, egoist ve bencilleştiği;
- “İnsaniyet-i kübrâ olan İslâmiyet”, yani asıl ve büyük insaniyet İslâmiyet iken, insaniyeti, rahmetli münevverimiz Cemil Meriç’in “deli gömleğine” benzettiği -izm’lerin, maddi ve manevi huzur ve mutluluk vermeyen sahte reçetelerinde arandığı;
- Şiddet, cinayet, dolandırıcılık, uyuşturucu gibi fenalıkların ve kötülüklerin artıp toplumsallaşma eğilimi gösterdiği,
- Adaletin geciktiği ve cezasızlık düşüncesinin yaygınlaşmasıyla insanların ihkak-ı hak davasında bulunduğu bu zamanda;
- Velhasıl; toplumu ve istikbalimizi tehdit eden, Karanlığın Beş Atlısı diye söylenen duygular, (kin, öfke, nefret, kıskançlık, düşmanlık) ile Karanlık Dörtlü olarak tabir edilen (narsisizm, Makyavelizm, psikopati (suça meyil), sadizm) gibi kötü kişilik özelliklerinin tedavisi için Risale-i Nur Terapisine hepimizin şiddetle ihtiyacı vardır.
**
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.