Ömer Faruk Topçu
Kimsin Sen!
Kitap kapaklarına, tebrik kartlarına
Yansıyınca Yaşamkentte
Yahut
Karanfil sokakta çekilmiş sancısız pozu
Şair gibi görünen kimse
Kimsin sen!
Gecede,
Çinçin’in çıkmaz sokağının yolunu
Tam ortasından yaran
Parlaklığın içinden
Sızılarını tutarak tökezleyen adam
Kimsin sen!
Çığlıkları kaçar cisminin
Hafif yağmur var gecede
Sulukule'de
Ayaz kokan caminin
Mihrabındaki secdede
Yalnızken mahallenin imamı
Mihrabı, kapı aralığından ince ince süzen
Kimsin sen!
Sonra Serdar-ı Ekrem'de
Sokak lambasının
Şiddetli ışıklarının altında
Birikmiş yağmur sularından mütevellit
Göz kamaştırıcı
Ayna gibi parlayan
Her köşesi çekicin itinasıyla kırılmış
Kalbine benzeyen
Kaldırım taşlarına
Takati çekilmiş ayaklarla basıp
Yokuşta ki füzyon mutfaklı hotele
Çamurlu sular sıçratıp
Dua ederek köşeden kaybolan adam
Kimsin sen!
Peki ya sen!
İstisnai bir nazarla beni izleyen adam
Neler mi kaybettin bensiz?
Ruhunda kaybolan adamları
Kuyularından kurtaran
Gözlerimi
Görmeyi kaybettin
Neler mi göremedin? beni terk ettiğin için
En son köşeden dönünce
Yüzünü göremediğim
Sancılarını takip ederek
Aşka uçan adamı
Uçtuktan sonra göremediğimi
Göremedin mesela…
Kimsin sen!
Sesini duysam yalnızlığım gidiyor
Uyumaya yemeye konuşmaya uzaklaştıkça
Mesafeler senden yana oluyor
Sana yaklaşıyorum
Kimsin sen!