Eğlencenin En Güzeli ve Manalısı Nedir? - 3

Nitekim eğlencenin meşru olması, miktarı ve ölçüsü çok önemlidir. Zira nefis; akıl, ruh, vicdan ve insani latifeler aleyhine haddinden fazla eğlenmekle kendi alanını genişletmek isteyebilir. Aslında bu eğlenme şekli her ne kadar meşru olsa da, buna meydan vermek risk taşır. Çünkü insan meşru eğlencenin alanını genişletirse; akıl, kalp ve vicdanının ciddi istekleriyle ilgilenemeyebilir. Ayrıca böyle biri Allah’ı zikretmekten, O’nu tefekkür etmekten, ilim öğrenmekten ve sıla-i rahim gibi güzel hallerden soğuyabilir. Hatta bunlara zaman ve yeterli merak kalmayabilir. Dolayısıyla eğlenceyi fazla merak edip aşırı gitmek, asıl işlerin zarar görmesine sebep olabilir. Bilhassa eğlencede aşırıya giden, anne babasını ziyaret etmesine ve onları evine davet etmesine engel de olabilir.

O halde eğlenmek asıl işimize kuvvet vermelidir. Peki eğlenmek; asıl işimize kuvvet mi, yoksa zarar mı veriyor? Bunu nasıl anlayacağız ve bunun ölçüsü nedir?

Cevap: Örneğin sabah namazına kalkmak için saat kurup erken uyuyalım ki, vaktinde namazımızı kılmış olalım. İşte uyku, böyle bir vazifeye hizmet ettiğinde değerli olur. Ancak eğer uyku asli vazifeye, sabah namazına, farzları yerine getirmeye, helal dairede rızık arama faaliyetlerine kuvvet vermezse, uykunun hiçbir kıymeti olmaz. O halde uyku, manevi yönümüze kuvvet verme vesilesi olmalıdır. Aynı şekilde eğlence de öyle olmalıdır.

Örneğin arkadaş olan bir kaç genç, istedikleri üniversiteyi kazandıkları için kırlarda piknik yaparlar. Bu gençler dinlendikten sonra, sırf bu dünyanın eğlence yeri olmadığını hatırlamak ve piknik yaptıkları yerlerin kendileri hakkında güzel şahitlik yapmaları için, 'insanın niçin yaratıldığı' ile ilgili sohbet yapmaları en güzelidir. Bu arada, nefsine uyan bir genç, “Şimdi sırası mı?” diyebilir.

Elbette sırası… Böylece nefis anlasın ki, biz bu dünyaya sırf eğlenceye gelmedik. Hem eğlence; gerçek işe destek olduğunda, asıl işe kuvvet verdiğinde ve sınırlı ölçülüde olduğunda güzel!.. Örneğin tuz ölçülü kullanıldığında yemeğe tat veriyor; çok kullanıldığında ise yemeği bozuyor. O halde eğlenceyle hayatımızı zehirlemeyelim... Çünkü eğlencede gerekli dikkat gösterilmez ve ölçü korunmazsa, insanın daha çok eğlenme iştahını artırır.

Örneğin, meşru eğlence öğrencinin faydalı ilim öğrenme ve ders çalışma iştahını artırması gerekirken, “Eğlenmek çok hoşuma gidiyor!” deyip aşırı eğlenirse, denizde adım adım boğulmaya giden insanın durumuna düşebilir.

Hem insan amaçsız eğlenirse, belirli bir süreden sonra eğlenceden de bıkar. Bu bağlamda meşru eğlencede ölçüyü muhafaza etmeyen, eğlenceden de bıkar. Eğer böyle biri, ilim öğrenme gibi işlere yönelip kendini düzeltmezse, günaha yönelir. Çünkü nefis eğlenceden sıkılınca daha fazlasını ister. Daha fazlası ise günaha yaklaşma şeklidir.

Nitekim dünya hayatı kısadır. Ancak ebedi ahiret bu dünyada kazanılıyor. Bu bağlamda insanın kâinattaki yeri çok mühimdir. Dolayısıyla yirmi dört saat ömrün bir özeti gibidir. Yirmi dört saati Allah’a ibadet etmeye, uykuya, yemek yemeye ve çalışmaya vakit bulduğumuz gibi; eğlenmeye ihtiyacımız varsa, buna da vakit bulunabilir. Ama eğlenmenin sınırları, ölçüleri ve bizim hayatımızdaki etkileri mühimdir. Çünkü eğlenme konusu faydalı şeylere vesile yapılmadığında, hakikaten insanın hayatında eğlencenin miktarı artmaya başlar.

Örneğin eve alınan yeni araba için, “Bu arabayla hayatımız Allah’ın razı olacağı şekilde değişmelidir!” demeyen insanın, yavaş yavaş dünyaya ve eğlenmeye olan iştahı artmaya başlar. Ancak eğer arabayı Allah’a şükrederek değerlendirirse; kendisinde manevi sevinç, kalbi ferahlık ve hayatı daha güzel okuyup değerlendirme iştahı artar.

Neticede yeni bir nimete kavuştuğumuzda bu nimeti Allah’a daha ziyade şükretme vesilesi yapmazsak, nefsimizin; dünyaya iştahı artacağı gibi, akıl ve kalbimiz üzerinde hâkimiyet kurma iştahı da artar.

Demek ki eğlence bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı güzel bir şekilde karşılayarak hem dünyamızı hem ahiretimizi güzelleştirmek mümkün… Ancak eğlence sebebiyle hem dünyamızı hem ahiretimizi tehlikeye atmak da mümkün... (Allah korusun) Rabbimiz, eğlenmeyi güzel ve doğru yapmayı hepimize nasip etsin, âmin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.