Bu günlerde İslamiyet'in kalbinin attığı Gazze'de öyle olağandışı hadiseler cereyan ediyor ki insanın kalbini elemlere giriftar ediyor. İçerisinde bulunduğumuz bu halet-i ruhiye iman olmazsa -haşa- bizi yaratan ve yoktan var eden Rabb-i Rahime karşı belki de küfrü işmam eden fikirler beyan etme cüretine sokardı. Misalen, Allah neden yaşanan bu hadiselere izin veriyor?

Allah -haşa- bunları görmüyor mu? Oysa bizler biliyor ve inanıyoruz ki; Allah Hayy ve Kayyum'dur; Semî ve Basîr'dir. Allah diridir, her şeyi gören ve her şeyi işitendir.

Felsefenin karanlık gözlüğünü takan ben-î âdemin elbette ki bunları dile getirmesine şaşmamak lazımdır. Halbuki imanın nurani gözlüğünü takan bir insan vukua gelen bu hadiselerden Allah'ın habersiz olmadığını iki kere iki dört eder derecesinde bilir. Ki bu ayetle de sabittir.

"Sakın Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma, sadece onları gözlerinin dehşetle döneceği bir güne kadar ertelemektedir."

(İbrahim Suresi:42)

Evet bunu üstadımızın beyan etmiş olduğu;

"Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek ki bir Mahkeme-i Kübra'ya bırakılıyor." ifadesinde de açık bir şekilde müşahede edebiliriz.

Zahirde her ne kadar gözümüze dehşetli bir hal alsa da bu yaşananlar , hakikatte ebedî ve bakî meyveler vereceğini iman etmiş olanlar olarak vicdanımız ölmemiş ve aklımız sönmemiş ise anlarız.

Müslüman kardeşlerimizin içerisinde bulunduğu bu elemvarî halin elbette Cenab-ı Hâk tarafından bir mükafatı olacaktır ki hepimizin de bildiği gibi onlar yani vefat edenler manevi şehit hükmündedirler.

Şeyh Ahmet Yasin'in beyan etmiş olduğu: "Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak:Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!" sözü şu an Gazze'de tecessüm etmiş.

İki aya yakındır her gün her saat lanetlenmiş siyonist kavmin zalimce ve barbarca soykırımına maruz kaldıkları halde yerlerini terk etmiyor ve var gücüyle direniyorlar.

Bu mücahede ancak kainata meydan okumuş şecaatli, hakiki iman sahibi kullara has bir özelliktir. Ve onlar Allah'tan ümidini kesmeyen İslamiyetin cesur yürekli kahramanlarıdırlar.

Binaenaleyh onlar fani hayata mukabil Baki bir hayatı tercih etmiş ve ruhları ahirete namzet olmuş Allah'ın halis kullarıdır. Rabbim yâr ve yardımcıları olsun.

Bizlere de onların imanları gibi sağlam ve sarsılmaz bir iman şuuru nasip etsin vesselam...