
Abdulkadir Menek
“Kutup Yıldızı”
Hüseyin Yılmaz çok değerli ve kalemi kuvvetli bir yazarımız. Aynı zamanda çok vefalı ve kadirşinas bir dost. Çok sık olmasa da zaman zaman görüşür ve dertleşiriz. Samimi ve içten bir insan. Duygularını en güzel ve en açık bir şekilde ifade etmeye çalışır. Yani fıtrat olarak da yazarlık için tam biçilmiş bir kaftan.
Genç yaşlardan itibaren yazı hayatına atılmış ve çok sayıda kitaba imza atmış. Araştırmaları yanında romanları ile de kendisinden bahsettiriyor. Bence kalemi roman tekniğine çok daha uygun. Herhalde bundan dolayıdır ki, son yıllarda bütün çalışmalarını roman üzerinde yoğunlaştırmış gibi görünüyor.
Eserlerinde, yakın tarih ve Kürt Meselesi üzerinde çok özel, isabetli ve son derece güzel tespitleri ve vurguları var. Adıyaman-Gerger’li bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmenin bu konuda kendisine sağladığı bilgi ve birikimi, Risale-i Nur perspektifi ile sentezleyerek yazıya dökmesi, çok büyük bir avantaj ve hakkaniyetli bir bakış açısı kazandırmış.
Elif Öğretmen ve Kader romanları, bu coğrafyada yaşanan bazı ciddi problemleri günlük hayatın akışı içinde güzel ve dikkat çekici bir üslupla okuyucuların nazarına sunuyor. Bu anlamda, bu romanların çok daha fazla bir alakaya mazhar olmasını gönülden temenni ediyorum.
Daha önceki yıllarda birçok değerli yazarımız tarafından Üstad Hazretlerinin hayatı roman tarzında yazılmış ve bunlar okuyucuların istifadesine sunulmuştu. Elbette her yazarın farklı bazı teknikleri ve bakış açıları vardır. Bir konuda yazılan eserlerin çokluğu ve çeşitliliği, aynı zamanda o konuya verilen önemin de bir göstergesidir.
Bilindiği üzere Hüseyin Yılmaz, birkaç yıldır Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin hayatını roman tarzında yazmak için maddi ve manevi olarak çok büyük ve hummalı bir faaliyetin içinde bulunuyor. Bu maksatla bu değerli eseri yazmak için, Üstad’ın yaşadığı ve ziyaret ettiği bütün belde, şehir ve mekânları, üç yıllık bir süre içinde, on bin kilometre kadar yol kat ederek, büyük bir fedakârlık ve meşakkati göze alarak gezdi ve bu coğrafyanın kodlarını adeta beynine nakşetti.
Yıllar süren bu gayret ve çalışma nihayet ilk semeresini verdi. Bu büyük ve Allah’ın inayeti ile uzun yıllar sürse bilse tamamlanmasını temenni ettiğimiz serinin ilk cildi yayınlandı. Bu nehir romanlar serisinin ilk kitabına da ‘’Kutup Yıldızı-I-Yolcu’’ adını verdi. Eser Hayat Yayınları arasında, 511 sayfalık bir hacim ile hayat buldu.
Hüseyin Yılmaz ile Mayıs ayının başlarında, Bursa’da Muhabbet Platformu’nun toplantısı vesilesi ile yeniden bir araya geldik. Cumartesi akşamı, toplantının ardından yapılan sohbette, kısa da olsa bu kitabın yazılış serüveninden bahsetti. Bu arada, Üstad’ın hayatını roman olarak yazması için Adıyaman’lı merhum Nureddin Gürsoy abinin gözyaşları içinde ısrar, talep ve dualarını nakletti. Bu vesile ile Adıyaman’da iman ve Kur’an hizmetleri için bütün ömrü boyunca büyük bir gayret ve sadakatle çalışan Nureddin Gürsoy’a da Allah’tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyoruz.
Bu toplantı vesilesiyle bir araya gelen bütün misafirler ve Bursa’lı dostlarımız, Kutup Yıldız’ına çok büyük bir alaka gösterdiler. Temenni ediyorum ki, bu güzel kitap bütün vatan sathında layık olduğu ve hak ettiği teveccühe mazhar olur.
Yayınlanmasını beklediğim ve çıktığı günlerde hemen temin ettiğim bu kitabı, bir an evvel okumak için gözümün önünden ayırmadım. Nihayet ‘’Bismillah’’ diyerek yoğun işler arasında ben de bir fırsatını bulup Kutup Yıldızı’nı okumaya başladım. Tarih, Coğrafya ve mekân bilgisi ile roman tekniğinin bu kadar güzel bir şekilde ve uyum içinde sentezlenerek ifade edilmesi hakikaten her türlü tebrik ve takdiri hak ediyor. Ben de o bölgenin bir insanı olarak şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki; kitapta bölgenin sosyal hayatı, insan ilişkileri, kültürel yapısı ve bir bütün olarak genel özellikleri çok güzel ve gerçekçi bir şekilde tasvir edilmiş.
Üstad’ın yaşadığı Nurs köyü ile birlikte, medrese tahsili için kısa zaman aralıkları ile yaşadığı köy ve beldeler de çok güzel bir şekilde anlatılmış. ‘’Kutup Yıldızı’’ ile birlikte, kendinizi bir Nurs’lu köylü veya medresede tahsil gören bir ‘’Fake’’ gibi görüyor, ele avuca sığmayan ve büyük bir inayete ve himayeye mazhar olan ‘’Said’e’’ refakat ile tepeleri, ovaları, vadileri aşmaya başlıyorsunuz.
Molla Said-i Meşhur ile birlikte, ilim ve irfan beldesi Tillo’nun sokaklarında dualarla dolaşıyor ve kapandığınız Kubbe-i Hasiye’den günlerce çıkmıyorsunuz. Cizre’de zulmü ve haksızlıkları ile şöhreti dört bir yana yayılmış Mustafa Paşa’nın yüzüne karşı hakkı ve adaleti zerre miktar korku ve telaş yaşamadan haykırıyorsunuz. Melaye Cıziri ile manevi iklimlerde, ilmi ve manevi konularda tadına doyulmaz sohbetler ediyorsunuz. Mardin’de Ensari ailesinin içten ve samimi dostluk ve misafirperverliği ile birlikte, bu güzel ve tarihi şehrimizin tarih ve medeniyet kokan havasını teneffüs ediyorsunuz.
Romanı okumaya başladığınız zaman Hüseyin Yılmaz’ın bu roman ile zaten usta olan kaleminin zirveye ulaştığını rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Yazarın adım adım sanki Üstad Bediüzzaman Hazretleri ile birlikte yaşadıklarını ve gördüklerini kaleme aldığı hissine kapılıyorsunuz.
Kutup Yıldızı yolculuğu, çok zor ve meşakkatli bir süreçtir. Bundan sonra devam edecek zorlu Kutup Yıldızı yolculuğunun Hüseyin Yılmaz dostumuz için asan olmasını ve suhuletlere mazhar olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Nasip olursa serinin diğer kitaplarını da heyecan bekliyorum.
İnşaallah bu yolculuk göz aydınlığı ve hayal edilen neticelerin de ötesinde çok güzel başarı ve saadetlerle sonuçlanır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.