Her An O'nunla Olmak

"Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar (ve şöyle derler:)" Rabbimiz Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru! "

(Âli İmran - 191)

Âyet-i Kerîme'de belirtildiği gibi mü'minlerin en bariz özelliklerinden biri kalben, ruhen daima Cenâb-ı Hakk'la birlikte olmak ve O'nunla bağını bir an bile koparmamaktır.

Bu Kurbiyettir. Yani gerek tefekkürle gerekse fiilî ibadetlerle Allahû Teâlâ'ya yakın olma hali.

Esasen Kurbiyet, sürekli işlediği günahlarla kalbi kararmadığı, gaflet ve dalalet çukurlarında, düşünme ve nefs muhasebesi yapma yeteneğini yitirmediği sürece, her mü'minin özünde vardır.

"İsmet" sıfatı (masumiyet) peygamberlere aittir. Yalnızca Peygamberler günahlardan berîdir.

Onlar dışında her insan bilerek-bilmeyerek günah işler.

Cenab-ı Hakk, "Tevvab, Gafur, Rahman, Rahîm" gibi esmasının tecellîsi için insanoğlunu hem sevap hem günah işleme potansiyelinde yaratmış.

Bu durum âyetlerde şöyle geçmekte :

"Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah, günah işleyen ve günahlarından tövbe ve istiğfar eden bir topluluk yaratır da onları bağışlardı.”

(Tevbe - 9,10,11)

Buradan, insanın bile isteye, pervasızca günah işleyebileceği manası çıkarılamaz. Mü'min haram - günah olan her şeyden içtinab etmeli. Kastedilen, sakınamadığı ya da anlık gafletle işlediği, ama hemen peşinden pişmanlık duyup, af dilediği günahlar.

Mü'min, kulluk noktasında bütün eksikliklerine rağmen, yüreğinde taşıdığı muhabbetullah sayesinde Kurbiyet'e mazhar olabilir. Tıpkı evliyanın büyükleri arasında yer alan Bişr-i Hafî Hazretleri gibi.

Her gece meyhanede içen, hep sarhoş gezen bu zat bir gün yerde çamura bulanmış, üzerinde Besmele yazılı bir kağıt buluyor, Allahû Teâlâ'ya hürmeti ve muhabbetinden dolayı temizleyip evinin duvarına asıyor. Ve sırf bu güzel davranışından dolayı hidayet nasip oluyor, tevbe ederek, kulluk görevlerini yerine getirmeye başlıyor, yüzlerce yıl sonra bile adı anılan velîler kervanına katılıyor.

İşte bu makama erişmesi, ne kadar günahkâr da olsa Allah'a olan yakınlığının, yani kurbiyetin neticesidir.

Asr-ı saadette, sahabeden Hanzala (ra) bir gün Resûlullah Sallallahu aleyhi ve selleme gelerek,

"Ey Allah'ın Resulü! Senin huzurundayken bize cenneti - cehennemi hatırlatıyorsun. Sanki gözlerimizle görüyoruz. Fakat huzurundan çıkınca eşlerimizle, çocuklarımızla meşgul oluyor, mesleğimizi icra ediyor, çok şeyi unutuyoruz"

deyince Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :

"Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki eğer huzurumda bulunduğunuz hal üzere olsaydınız ve hatırlamaya devam etseydiniz melekler, (evlerinizde) döşekleriniz üzerinde ve yollarda sizinle musafaha ederlerdi. Ya Hanzala bir saat ibadet, bir saat dünya işleriyle uğraşınız yeter."

Bu hadis-i şerifte geçen konuşmada olduğu gibi müslüman her zaman mükemmel kulluk yapmaya muvaffak olamaz.

"İnsan nisyan ile malüldür." Unutur, dünyevî meşgalelerden gelen gaflet yüzünden kulluk noktasında nâkıs kalabilir, mükellefiyetlerini hakkıyla yerine getiremeyebilir.

Fakat buna rağmen eksikliğinin, zaaflarının farkında olur, düzeltme gayretine girerse,içinde bulunduğu hal kurbiyete mâni olmaz. Çünkü kurbiyet fiiliyatla birlikte, belki biraz daha fazla kalple ilgilidir.

Cenâbı Hakkın buğzettiği şeylerden biri de kulunun, O'nu unutmasıdır.

Unutmamanın birinci ve en önemli yolu dua ve tefekkür etmektir. Dua Yaradan ile kulu arasında irtibatı sağlayan bir bağdır.

Tefekkür ise inceden inceye, hayranlıkla düşünmektir. Yaradanı, O'nun yerdeki, gökteki eserlerini, verdiği nimetleri ve bunun gibi..

Dua, tefekkür, nefs muhasebesi, salih amel ve günahlardan mümkün mertebe sakınmak kurbiyete vesile olur. Bir Müslüman ancak böylelikle Yaradana yakın olabilir. O'na yakın olmayı başarabilmek ne büyük bir bahtiyarlık!

Rabbim hepimize nasip etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.