Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya
“Ey iman edenler. Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir, bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.
(Maide, 5/90)
İslam’dan önce Araplarda çok yaygın bir şarap içme alışkanlığı bulunduğu için Cenab-ı Hak ilk Müslümanları yavaş yavaş içki yasağına alıştırmış, önce onun zararının faydasından çok olduğunu bildirmiş, sonra içkili namaz kılmayı yasaklamış ve en sonunda da bu ayetle kesin olarak sarhoşluk veren içkileri içmeyi haram kılmıştır.
Yine Araplar cahiliye devrinde on adet ok sapı ile bir nevi kumar ve şans oyunu oynarlardı. Bunların yedisinde bazı paylar yazılı idi. Üçü de boştu. Emin bir kimse, bir torbanın içinden bunları, katılanlar adına teker teker çekerdi. Dolu çıkanlar maldan hisselerini alırlar fakirlere verirlerdi. Boş çıkanlar ise bu malın parasını öderlerdi. Kumarların belki de en nezihi olmasına rağmen İslam bunu da yasaklamıştır. Ortaya mal ve para konarak oynanan hiçbir şans oyununa izin vermemiştir. Fukaraya yardım edilecekse bunu herkesin helal kazancından zekat ve sadaka olarak vermesini istemiştir. Ayet sarhoşluk veren her türlü içki ile her türlü kumarı haram kılmıştır.
Bir sonraki ayette ise bu yasağın hikmetini şöyle beyan etmektedir:
“Şeytan içki de ve kumarda, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?”
(Maide, 5/91)
İslam alimleri bu ayete dayanarak, insanın namazdan ve Allah’ı zikretmekten alıkoyan şeylerin kumar olduğunu söylemektedirler.
İnsan bu dünyaya niçin gönderilmiştir? Herhalde sadece yiyip içip eğlenmek için değil. Yiyip için eğlenmek de ancak helal olarak ve israf etmeden yapılabilir. Ama yiyip içip eğlenme hayatın bir gayesi haline getirilemez. Eğer insan dünyada ebedî olsaydı, önünde kabir bulunmasaydı, insan ölümü öldürebilse, hesap gününü ortadan kaldırabilse idi, ne bu kadar peygambere, ne bu kadar dine, ne bu kadar yasağa, ne de emirlere ihtiyaç olurdu. Ama insan fani, dünya fani. Ahiret var, hesap var. İnsanın bu hesabı kolayca verebilmesi, sağlam bir iman ve amel-i salihe bağlı. Kumar ve içki gibi haram olan işler, insanı Allah’a kulluk yapmaktan alıkoyar, üstelik kendisi, ailesi ve toplumu için de zararlı şeylerle meşgul eder.
İçki insanın beynini uyuşturur. Sarhoş olan bir kimse bir müddet dünyanın gam ve sıkıntılarını unutur. Ama ayıldıktan sonra tekrar onlarla karşı karşıya kalır. Kumar, insanın malının ve zamanının boşa gitmesine sebep olur. Her ikisi de insanın ibadetten, Allah’ı anmaktan uzaklaştırır. Şeytanın görevi de insanı Allah’a ibadet etmekten uzaklaştırmak olduğuna göre, insanı bu tür pis işlere şeytan sürüklüyor. İnsana da bu pis işleri güzel gösteriyor. Halbuki bunlar insanın hem dünyası için çok zararlı, hem de ahireti için büyük bir tehlike. Bir kimse içki içerken ya da kumar oynarken ölürse vay onun haline.
Özellikle de Allah’a imanı kuvvetli olmayan, Kutsal kitabımızı açık okumayan, anlamları üzerinde düşünmeyen kimseler, bu konuda donanımlı olmadıklarından şeytanın bu yöndeki tuzaklarına çok kolayla düşebilir. Aman dikkat. Ayetin sonunda bildirildiği gibi insanın dünyada ve ahirette kurtuluşa ermesi bu yasaklara uymasıyla mümkündür.
Allah’ın bizleri hayatı boyunca helal ve haramı bilen, haramdan kaçının helal ile yetinen kimselerden eyle. Amin.
www.muhabbetmedya.com
Ayete Göre Müminlerin 3 Kurtuluş Yolu
Allah’ın yardımı kimlere gelir?
Allah’ın azabından uzaklaştıracak iki sır… Her ikisine de aynı anda sahip olmak gerekiyor
Kimler cennete girer? Kimler cennete giremeyecek? Her iyilik yapan cennete gider mi?
‘İyiliği emreden, kötülükten men’eden’ ayetindeki kimseler olmazsa...
Ayetteki ‘Ey iman edenler! Hep birden silm’e girin’ ifadesi ne anlama gelir?
Ahirette pişman olmamak için dünyada…