Ayetteki ‘Ey iman edenler! Hep birden silm’e girin’ ifadesi ne anlama gelir?

Ayetteki ‘Ey iman edenler! Hep birden silm’e girin’ ifadesi ne anlama gelir?

Silm kelimesinin birçok anlamları vardır. Silmin esas anlamı, zahirî ve batınî afetlerden uzak olmaktır. Selamet ile aynı anlama gelmektedir. Kur'an-ı Kerim'de Bakara Suresi 208. ayette geçen ‘Ey iman edenler! Hep birden silm’e girin’ ifadesi ise...

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

“Ey iman edenler. Hep birden “silm”e yani barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü şeytan sizin apaçık düşmanınızdır.”
(Bakara:2/208)

Silm kelimesinin birçok anlamları vardır. Silmin esas anlamı, zahirî ve batınî afetlerden uzak olmaktır. Selamet ile aynı anlama gelmektedir. Gerçek silm ve selametin cennette olacağı bildiriliyor.

Silm her şeyden önce barış anlamına geliyor. Ayet “ey iman edenler” diye başladığı için, bu müminler arasındaki barışı ifade ediyor. O halde müminler, ayrılıktan, tefrikadan uzaklaşıp Allah’ın bu emrine uygun bir şekilde yaşamak için çalışacaklardır. Bu ve benzeri ayetler, İslam'ın bir barış dini olduğunu açık bir şekilde gösteriyor.

İkinci olarak, silm, İslam dini demektir. Bu ayet, dilleriyle iman edenler münafıkları ve iman ettiklerini söyleyip kendi peygamberlerine uyan ve kendi kitaplarını okumak isteyen ehl-i kitapla alakalı olarak nazil olmuştur. Ayetin nüzul sebebine göre birinci derecede ehl-i kitaba hitap ettiği anlaşılıyor. Buna göre insanın diliyle iman ettiğini söylemesi yetmiyor, kalbi ile de iman ettiği şeyi tasdik etmesi gerekiyor. Bu tasdik etmenin ötesinde burada İslam’a girmekten kasıt, İslam’a tarafgirliktir.

Toplumumuzda bir çok mümin vardır , ama Müslüman değildir. Ayrıca dünyada nice iman etmeyenler vardır ki, “Müslüman”dır. Yani Mümin olduğu iddia eden bir çok kimse biliriz. Ama bunların bir kısmı Allah’ın gönderdiği Kur’an’ın hükümlerine taraftar değil, üstelik düşmanlık besliyor. İslam’a taraftar olmayan, nasıl “müslüman” olur. Bir kimse İslam’ın emirlerine taraftar değilse, o kimse müslüman değildir. Sadece mümindir.

İslam alimleri demişler ki, imansız İslamiyet kurtuluş sebebi olmadığı gibi, İslamiyetsiz iman da kurtuluş sebebi değildir. Ama bir insan Allah’ın emir ve yasaklarını kabul ettiği, onlara taraftar olduğu halde yerine getirmezse, sadece mümin, müslüman ama günahkar bir kimse olur. Fakat Allah’ın hükümlerine taraftar olmazsa bu kimse Allah’a iman etse bile, Müslim değildir.

Bir başka görüşe göre de silme girmek, Allah’a itaat etmektir, emirlerini yapıp yasaklarından kaçınmaktır.

Ayetin ikinci bölümünde de, “şeytanın peşine düşmeyin. O sizin apaçık düşmanınızdır” buyuruluyor. Özellikle silme girme noktasında şeytanın tuzaklarına düşmemek gerekir. Genel olarak da şeytana uymamalıyız. Çünkü şeytan insanı cehenneme çağırır. Allah ise cennete çağırır. Ama şeytan müminlerin arasına fitne sokmak, onlar arasında ayrılık meydana getirmek için bütün askerleriyle faaliyet gösterir.

Müminler, tefrika ile ilgili akıllarına gelen her türlü düşüncenin şeytanın bir vesvesesi olduğu hatırlamalıdır. Diğer taraftan şeytan, iman eden kimseleri, bu defa da İslam’ın hükümlerine taraftar olmaması için teşvik eder. Bu onun bir tuzağıdır. Bir de mümin olan bir insana, “Allah Gafur’dur, rahimdir, sen günahını işlemeye bak” diyerek onu günaha tiryaki eder ve sonra da günah sebebiyle küfre girmesini ister. Çünkü her bir günahın içinde küfre gidecek bir yol vardır.

Allah’ım sen bizleri şeytanın tuzaklarına düşmekten muhafaza eyle. Tam olarak silme giren insanlardan eyle. Amin.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum