Cemalettin Söğüt

Cemalettin Söğüt

Her An İç Kontrol

İnsanoğlu, hayatın akışını bilinçli bir şekilde yönetmek ve her durumda içsel ve dışsal dengeyi korumaya çalışarak günlük hayatını devam ettirir.

Günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız belirsizlik, kıskançlık, hırs, açgözlülük, haset, makam-mevki sevgisi, korku, intikam, kin besleme, düşmanlık gibi duygulara dayalı olarak birçok hatalar yapar, gelgitler yaşar, bunalımlara düşer, pişmanlıklar duyar, iç kontrolünü kaybeder.

İç Kontrol’ün tanımına baktığımızda, kişinin duygularını, düşüncelerini ve tepkilerini farkında olarak düzenlemesi şeklinde yer almaktadır. Karar verme durumları, dış etkenlerin bizi nasıl etkilediğiyle değil, bu etkilere nasıl tepki verdiğimizle ilgilidir. İç kontrol, zihinsel ve duygusal anlamda bir otokontrol mekanizması olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu, yalnızca kendimizi kontrol etmekle kalmaz; aynı zamanda dış çevremize verdiğimiz tepkilerin de bilinçli ve dengeli olmasını sağlayacak şekilde olmalıdır. Bu beceri, hem profesyonel hayatta hem de kişisel hayatta başarı ve mutluluğun temel taşlarından biri olarak görülmektedir.

Ama bütün bunlara rağmen insan, başkalarının kontrolü altında olmaktan ve hicap duyacağı bir davranışını başkalarının görmelerinden hiç mi hiç hoşlanmaz, bundan büyük bir rahatsızlık duyar, olabildiğince hür ve serbest hareket etmek ister, kontrolden uzak durmak ve atlatmak için elinden ne geliyorsa yapar.

Ne kadar sıkı olursa olsun insanî ve mekanik dış kontroller atlatılabilir. Ama bizi yaratan ve her an, her şeyi gören Allah’ı, herhangi bir işe kalkıştığımızda, harekete geçmeden önce, zihnimizde oluşan niyetimizi ve içimizdeki adalet terazisi olan vicdanımızı atlatmamız mümkün değildir.

İşte Bediüzzaman'ın “Utandıracak bir günahı gizli işleyen bir adam, başkasının ıttılaından çok hicap ettiği zaman, melâike ve ruhaniyâtın vücudu ona çok ağır geliyor. Küçük bir emâre ile onları inkâr etmek arzu ediyor” şeklinde ifade ederek iç kontrolde ki bu süreci veciz bir şekilde ifade ediyor.

Esas olan İlâhî ve iç kontroldür. İç kontrolü iman besler. İmansız kontrol, yavan, faydasız ve süreksizdir. İfrat ve tefrit arasında gidip gelen duygularımızın serseri, dengesiz ve perişan halleri kendimizi kontrol etmeyi imkânsız hale getirir. Beklemeye tahammülü olmayan, zaaflarına her an yenik düşen, son derece âciz, zayıf ve fakir olan, haram-helâl demeden birçok şeye, makam-mevki, zenginlik ve güce sahip olmak isteyen, vesvese, korku, güvensizlik ve kararsızlık gibi girdaplara dûçar olan insanı, kanaate, şükre, kararlılığa, güçlü bir irade ortaya koymaya, zaafiyet ve kendine güvensizlikten kurtarmaya ancak kuvvetli bir iman vesile olabilir.


KAYNAKÇA:

  1. https://www.yeniasya.com.tr/2008/08/06/gorus/default.htm

  2. Bediüzzaman Lem’alar sayfa: 15

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum