Allah insanı cennetine koymak istiyor… Nasıl mı? Lütfen yazıyı okuyunuz

Allah insanı cennetine koymak istiyor… Nasıl mı? Lütfen yazıyı okuyunuz

Cenab-ı Hak bizleri varlıkların en şereflisi olarak yaratmış ve burada hangimizin amelinin daha iyi olduğunu ortaya çıkarmak istiyor. Allah insanı cennetine koymak için Yüce Allah insanları iyilik yapmaya teşvik ediyor, kötülük yapmaktan da uzaklaştırıyor

Said Ali Ümit - Muhabbet Medya

“Kul müslüman olup İslamın gereklerini yerine getirdiğinde, Allah daha önce işlediği bütün kötülükleri affeder. Bundan sonra her amelin karşılığı şu şekilde verilir: İyiliği on katından yüz katına kadar karşılık verilir. Kötülük, Allah affetmediği takdirde misliyle cezalandırılır.”
Buhari, İman:31

Cenab-ı Hak bizleri varlıkların en şereflileri olarak yaratmış ve bu dünyaya göndermiş. Burada bizim hangimizin amelimizin iyi olduğunu ortaya çıkarmak istiyor. Ancak Yüce Allah insanları iyilik yapmaya teşvik ediyor, kötülük yapmaktan da uzaklaştırıyor. Onun hem Onun Cemal isminin ebedî tecellilerinin yeri olan Cenneti, hem de Celal isminin ebedî tecellilerinin yeri olan Cehennemi var. Ama O dünyaya imtihan için gönderdiği bizleri Cennetine, ebedî Rahmetine almak istiyor. İnsanlığının yaratılışından itibaren peygamberler göndermesi bu yüzden. Kitaplar göndermesi bu yüzden. Müceddidler göndermesi yine bu yüzden.

Yüce Allah Kitapları ve peygamberleri ile biz insanlara “doğru ve yanlış yolu”, hak ve batılı gösteriyor. Hakka tabi olmanın dünyevi ve uhrevi neticeleriyle, küfre, isyana, batıla tabi olmanın dünyada ve ahirette kötü neticelerini gösteriyor. Ve bizleri hakka tabi olup, batıldan, küfürden, isyandan, kötülükten uzaklaştırmaya çalışıyor. Üstelik bütün bunlara ilaveten inanan insanlara Rahmetinin nasıl coşkun geleceğini de gösteriyor.

Okumuş olduğumuz hadisi şerif bu rahmetin, bu lütfun, bu ihsanın genişliğini gösteriyor.

Aslında adalet, insanın yaptığı iyiliklere misliyle karşılık verilmesi, kötülüklere de daha fazla ceza verilmesidir. Ama Yüce Allah öyle yapmıyor. Adaletiyle değil, rahmetiyle, lütfuyla, ihsanıyla muamele ediyor. Eğer affetmemişse kötülüğe bir katı karşılık veriyor. Amel defterine bir kötülük olarak kaydediliyor. Ama bir insan iyilik yaptığında en az, her bir iyiliğe on katı karşılık veriliyor. Bu, yerine ve zamanına kadar 700 kata kadar çıkabiliyor. Kadir gecesi gibi bazı mübarek gecelerde bu karşılık 30 bin misline kadar çıkıyor. Aslında böyle mübarek gecelerde yüce Rabbimizin iyiliklere verdiği karşılığa sınır çizmek mümkün değil.

Yüce Allah aslında insanların iman, islam, amel-i salih, ibadet, güzel ahlak konusunda küçücük bir adım atmasını bekliyor. Çünkü kul bir adım atarsa Allah mecaz anlamda ona koşuyor. Yani ona Rahmetini çok fazla bir şekilde gösteriyor, lütfuna mazhar ediyor.

Bu yüzden hiç kimse “Cenneti ben iyiliklerimle kazandım” diyemez. Çünkü Yüce Allah insanın iyiliklerine bizim hak ettiğimizden çok fazlasını, fazlıyla, keremiyle, lütfu ve rahmetiyle veriyor. O halde Cenneti Yüce Allah bizden razı olduğu takdirde Fazlı ve Keremiyle bize ikram ve ihsan edecek.

Diğer taraftan Cehennem ise amelin cezasıdır. Çünkü Yüce Rabbimiz insanın yaptığı her bir kötülüğü misliyle karşılık veriyor. Bir kötülük bir kötülük olarak yazılıyor. Buna rağmen insanın kötülükleri iyiliklerinden fazla olursa orada kötülüklerinin cezasını cehennemde çekecek, Cehennemde adeta temizlenecek sonra Cennete ehil hale gelecek ve Yüce Allah yine onu lütfuyla cennetine alacak.

“Ya Rabbi sen bize lutfunla, fazlınla, kereminle muamele et. İmanla kabre girip fazlına ve keremine mazhar olmayı nasip et. Sen bize Miracda habib-i ekremine gösterdiğin gibi Cemalini göster. Bizi Cehennemin azabından muhafaza et. Amin.”

www.muhabbetmedya.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum