İster hiç bilinme isterse tanın
Bir yanın gül açar naçar bir yanın
Tadı tuzu kalmadı bu dünyanın
Arttı dertlerimiz göl oldu gitti

Ne nitelik kaldı ne de nicelik
Çoktan saflığını kaybetti çelik
Yedi iklimde yok oldu incelik
Şu insanlığa bir hâl oldu gitti

Kurşuna çevirdik basit sözleri
Kör ettik gerçeği gören gözleri
Bu hâle ne getirdiyse bizleri
İçimiz dışımız çöl oldu gitti

Büyük küçük ekranlara üşüştük
Yan yanayken bile yazıp görüştük
Hepimiz ayrı bir gurbete düştük
Azken dertlerimiz bol oldu gitti

Herkes dostu başka yerde aradı
Etrafımızı kör duman bürüdü
Acıyla göz pınarına yürüdü
Aktı gözyaşımız sel oldu gitti

Buruştu kâğıtlar kırıldı kalem
Sevgi biter bitmez tükendi kelam
Ne ziyaret kaldı ne kuru selam
Özledikçe aylar yıl oldu gitti

Dert değilmiş meğer dert bildiğimiz
Hepten taş değilmiş sert bildiğimiz
Çıkarı uğruna mert bildiğimiz
Niceleri kula kul oldu gitti

Biz ne köşk isteriz ne de bir yalı
Yeter ki anlayan olsun bu hali
Soldu sunduğumuz o zeytin dalı
Dost sandıklarımız el oldu gitti

Elbet acı çeker acı verenler
Gördünüz mü adaleti erenler
Er geç haksızlığa kanat gerenler
Gövdesinden kopmuş dal oldu gitti

İnsana yakışır birlikte gülmek
Büyük bir erdemken kendini bilmek
Canciğer dostları defterden silmek
Bize pahalıya mal oldu gitti

Hırsımızdan göz yumunca talana
Bir şey bırakmadık geri kalana
Artık yalan demez olduk yalana
Suçlusu kemiksiz dil oldu gitti

Neyse gel bunları sen içinden sil
Rahatça aldığın nefesi kâr bil
Kötüler ebedi kalıcı değil
Hoş niyet güzele yol oldu gitti

Giden günler tekrar geçer mi ele
Yaşadık hayatı ağlaya güle
Tükenip gidince çekilen çile
Ağzımız tatlandı bal oldu gitti

Güzeli hatırla çirkini unut
Etraf aydınlanır gidince bulut
Gelecek akşama set çekip umut
Karanlığa beyaz tül oldu gitti

Çimen gülsün diye bulutlar ağlar
Tam içimizde gür bir ırmak çağlar
Yeşile büründü bahçeler bağlar
Rengârenk çiçekle gül oldu gitti

Güneş kızıllanır battığı yerden
Aslan belli olur yattığı yerden
Ümitle şafağın attığı yerden
Solgun yüzlerimiz al oldu gitti

Kötü unutulur iyi nam salar
Er düştüğü yerden ayağa kalkar
Eksik olmazmış göl yerinden sular
Sanmayın ki her şey kül oldu gitti

02-03 Ocak 2018,
Ankara-Burhaniye/Burhaniye-Ankara