Dursun Sivri
Rutin tekrarın fayda ve zararları
Dilimize Fransızcadan geçmiş olan rutin kelimesi, günlük hayatta sıklıkla kullandığımız kelimeler arasında yer alıyor.
Orijinal dilinde ''routine'' şeklinde yazılan bu sözcük, her zaman yapıldığı için alışılmış olan ve sık aralıklarla tekrarlanan manasına gelir.
Kişilerin alışkanlıkları ve hobileri rutin olarak nitelendirilir.
Rutin kelimesiyle eş ve yakın anlamlı kullanılan kelimeler;
- Monoton
- Sıradan
- Yeknesak
Rutin, şaşırtıcı bir yönü bulunmayan, sık sık tekrarlandığı için artık alışılmış olan anlamına gelir.
Bu kelime günlük hayatta daha çok ''rutine bağlamak'' ve ''rutine oturtmak'' şeklinde de kullanılır.
Rutinler olmasa hayatın idamesi çok zahmetli olurdu.
Rutin tekrar hareketler hayatı kolaylaştıran alışkanlıklardır.
Tekrar edilen hareket ve davranış meleke haline gelir şuuraltına yerleşir.
Eğer şuur altına yerleşmiş davranışlarımız olmasa her adımı düşünerek atacak, yemek yerken kaşığı, lokmayı düşünüp karar verip ondan sonra ağzımıza götürebileceğiz. Yemekte karar süreci her lokmada tekrar edecekti.
Her hareketimiz ağır çekim film gibi her daim hayat daha zahmetli olacaktı.
Ülfet perdesi altında sıradan adi gibi görünen şeylerin ne kadar büyük nimet olduğunu idrak etmek gerçek farkındalıktır.
Hayatta nelerin rutin nelerin iradi ve ihtiyari hareketlerimiz olduğunu araştırsak çok büyük oranda hayat rutinden ibaret denilebilir.
Araştırmalardan çıkan tahmini tablo yüzde seksen hayat rutine bağlı deniliyor. Bu oran kişiden kişiye değişebilir. Bazılarında yüzde doksan üzerinde rutinden ibaret denilebilir. Çok az bir bölümde iradi karar verip hareket edenlere çok rastlanır.
Akıntıya kürek çekenler, “ben bilmem ağam bilir” diyenler gibi. Özne özelliğinden ziyade nesne olmayı tercih edenlerde hayat rutin tekrardan ibarettir.
Rutinlerin istediğimiz gibi kurgulanması ve yapılandırılması mümkün mü?
Evet mümkündür. Çünkü insan yaratılış itibariyle hayata dair her şeyi öğrenmeye muhtaçtır. Rutinler de öğrenmekle alışkanlık haline geliyor.
“İnsan ise dünyaya gelişinde herşeyi öğrenmeye muhtaç ve hayat kanunlarına cahil, hattâ yirmi senede tamamen şerait-i hayatı öğrenemiyor. Belki âhir-i ömrüne kadar öğrenmeye muhtaç,
(Yirmiüçüncü Söz/Birinci Mebhas/4.Nokta)
Bir hareketin meleke haline gelmesi tekrar ile mümkündür.
Tekrar sayısı ne kadar fazla olursa hareketin tekrardaki çevrim süresi o kadar kısa olur.
Bu itibarla hiçbir hareketin tekrarını hafife almamak lazım.
Tekrar edilen hareket gayr-i ihtiyari şuur altına geçer rutinler arasında yer alabilir.
Şuuraltının yapılandırmaktan bahsetmiştik.
Evet günlük sıradan davranışlarımızı, hayatımızın akışında yer alan bazı hareketleri rutine bağlayıp hayra vesile olmasını da temin edebiliriz.
Meselâ ibadetlerin rutin hale gelmesi hayra vesiledir. Bilhassa namaz ibadetini günlük hayatta yer alması ve rutin tekrarıyla mühim bir vazifeyi hayatın rutinleri arasında ve şuuraltına yerleştirmek ne kadar güzel bir nimettir.
İnsan-ı kâmil yolu da rutinden geçer.
Bu hususta Bediüzzaman Said Nursi, İşaratü'l İ’caz eserinde;
“Cenab-ı Hakk'ın emirlerine ve nehiylerine itaat ve inkıyadı tesis ve temin etmek için, Sâni'in azametini zihinlerde tesbit etmeye ihtiyaç vardır. Bu tespit de ancak akaid ile, yani ahkâm-ı imaniyenin tecellisiyle olur. İmanî hükümlerin takviye ve inkişaf ettirilmesi, ancak tekrar ile teceddüt eden ibadetle olur.
(Mukaddime, Küçük Sözler – 92)
“Tekrar ve teceddüt eden ibadet ile olur” ifadesine dikkat!
Rutin tekrar bir müddet sonra meleke ve refleks alışkanlık haline geliyor.
Hareketler sanki gayr-i ihtiyari tekrar edilmesiyle kolaylaşıyor.
Yapılmadığı zaman huzursuzluğa sebep oluyor.
Ne kadar güzel bir yaşama biçimi değil mi?
Rutinlerin zararları
Yanlış bir hareketin tekrarının terk edilmesinin zorluğudur.
Yaşama biçimi alışkanlıklarının da yapması kolay bırakılması zorlaşıyor maalesef.
Meselâ; sigara alışkanlığı. İçenler de zararını aklen kabul ediyor ama bırakamıyor. Başka alışkanlık ve bağımlılıklar da öyle maalesef.
“Hayat musibetlerle, hastalıklarla tasaffi eder, kemal bulur, kuvvet bulur, terakki eder, netice verir, tekemmül eder; vazife-i hayatiyeyi yapar.
Yeknesak istirahat döşeğindeki hayat, hayr-ı mahz olan vücuddan ziyade, şerr-i mahz olan ademe yakındır ve ona gider.” (İkinci Lem'a/2. Nükte)
Rutin yeknesak hayat aynı zamanda rahatlık ve konfordur. Yalnız bir süre sonra yeknesak monoton hayat sıkıcı olmaya başlar.
Vücud, mevcudiyet, var olmak. Varlığının farkına varmak ve başkaları tarafından fark edilmeyi arzulamak fıtratın gereğidir. Bu da faaliyet ve hareketle olur.
Sadece hareket yetmez. Farklı bir hareket. Bir neticeye ürün ve hizmete vesile olmak herkesin arzusudur.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde en nihai kademedeki ihtiyaç “kişinin kendini ispatlamasıdır” diyor
Bütün ihtiyaçlarını temin eden insanın nihayetinde kendini ispat etmek ister.
Eser ortaya koymak, bir şeyler yapmakla insanların nazarını kendine çekmek ister.
Meşru ve makul çerçevede gayet normal bir talep ve beklentidir.
Ne yapmalı? Rutin hayatın konfor alanından çıkılmalı.
“Hayat faaliyet ve harekettir. Şevk ise matiyyesidir”
(Said Nursi, Münazarat)
Beyin ve Rutin
Zihnî faaliyetin tezahürü beyinde meydana gelen faaliyetlerdir. Beyin hücreleri (nöronlar) arası elektriksel iletişim, zihin faaliyetinin yoğunluğuna göre beynin kan sarfiyatı artar. Merak ve heyecan anlarında beyin kalbe haber gönderir “biraz daha fazla kan gönder” talimatı verir.
Heyecan hallerinde kalbin ritminin artması zihnî aktivitenin yoğunluğu sırasındadır.
Beynin aktif olması bir cihette sağlık âlâmetidir. Beyin hücreleri kanlandığı için canlı kalır. Kan demek can demektir.
Düşünmeyen zihni faaliyeti olmayan insanın beyninde kullanılmayan hücreler ölür yerine yenisi gelmez diyor beyin uzmanları. Bir görüşe göre çok nadir yenilenir diyorlar.
Muayyen rutin monoton hayat süren insanların ileri yaşlarda Alzheimer (bunama) hastalığına yakalanması beynin uzun süre kullanılmamasındandır.
Hafızlarda alzheimer hastası yok
Akademik meşguliyette, okuyan, yazan, araştıran ilim erbabında da rastlanmıyor.
Rahatına düşkün ehl-i keyfin ileride en büyük musibeti alzheimerdır. Allah muhafaza kelime hazinesi ne kadar çok ise beyin sağlıklı demektir.
Risale-i Nur’da farklı 153 bin kelime olduğunu yazar İslâm Yaşar’dan duymuştum.
Evet Risale-i Nur okumak çok yönlü faydaları ruh sağlığı yanında beyin sağlığının teminatıdır.
Mübarek Ramazan ayınızı tebrik eder. Azami feyizlere ve hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan (cc) niyaz ederim…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.