Siyonizmi uygulama hedefinde olan İsrail bir terör devletidir. Aynı zamanda Amerika’nın bölgedeki piyonudur. İsrail istediği ülkeye saldırıyor, Amerika destek veriyor. İsrail Gazze’ye yerle bir ediyor, bir soykırım icra ediyor, Birleşmiş Milletler ve dünya yalnızca izliyor. Amerika ve Avrupa ülkeleri İsrail’i hem alkışlıyor hem de destek veriyor.

Kimse dur demeyince Lübnan’a, Suriye’ye istediği an saldırı düzenliyor. Kendisini yenilmez güç olarak görüyor anlaşılan. Amerika’nın sınırsız desteği arkasında olunca şımardıkça şımarıyor. Bir de demir kubbe adını verdiği hava savunma sistemine çok bel bağlıyor.

İsrail Siyonist Yahudi milliyetçiliği ile İran’a çok ciddi bir saldırı düzenledi. İran, Müslüman bir ülkedir. Üstelik nükleer güç elde etme kapasitesine sahiptir. Belki de nükleer silah bile yapmıştır. Amerika ve İsrail kendilerinin dışında bir ülkenin nükleer silahlara sahip olmasını asla istemiyor. Bunu kendilerine tehdit olarak görüyor.

Irak’a kimyasal silahlar bahanesiyle Amerika saldırmıştı. Amaç israil’e karşı tehdit olabilecek ülkeleri etkisiz hale getirmek. Libya benzer şekilde saldırılarla felç edildi. Suriye iç savaşa sürüklendi. Şimdi ise yeni Suriye rejimi kendi varoluş mücadelesini veriyor. Ama hiçbirisinin İsrail’e karşı bir varlık gösterebilmesi imkansız.

İran, İsrail’in saldırılarına sert cevaplar veriyor. Füze teknolojisinin dışında hava gücü çok kuvvetli değil. Ambargolarla çok eski teknoloji uçaklar ve hava savunma sistemleri kullanıyor. İsrail askeri destek aldıkça duracağa benzemiyor. Rahmetli Erbakan Hoca’nın yıllar önce söylediği gibi onu durduracak tek şey güç.

İslam ülkeleri darmadağın. Çoğu Amerika’nın güdümünde. Savunma sistemleri ve hava güçleri tamamen Amerika’ya bağlı. Bu yüzden İsrail’e karşı güç birliğine katılmaları imkansız.

İsrail İran’ı alt ederse, bu defa rotayı Türkiye’ye çevirecektir. Amerika’nın Yunanistan’da çok sayıda üst kurmasının birinci amacı da budur. Çünkü İsrail için İran’dan sonra en büyük tehdit Türkiye. Hatta geçtiğimiz günlerde Mossad Türkçe bilen elemanlar aramak için ilanı bile çıkmıştı. Türkiye’de Mossad ajanları zaman zaman yakalansa da hala vardır.

Milli İstihbarat Teşkilatımızın Mossad ajanları konusunda çok daha titiz çalışmalar yapması gerekiyor. Özellikle Türkiye’nin bir çok şehrine turist kılığında giren ve İsrail uyruklu değil, başka ülke uyruklu olan kişilerin ciddi takibe alınması gerekiyor.

Türkiye’nin savunma sanayine yaptığı yatırımların çok daha fazla olması zaruret. Bu konudaki ilerlemelere bakıp rehavete kapılmamak gerekir. İsrail arkadan destek alıp da Türkiye’ye saldırırsa, Yunanistan da boş durmaz. NATO boş bir hikaye. Asla Türkiye’ye destek vermez. NATO ve Avrupa ülkeleri sadece kendi çıkarları için Türkiye’yi kullanmak ister.

Bütün bunları ve daha ötesi devlet aklının düşündüğü kanaatindeyiz. Türkiye ittifaklarını çoğaltmak ve çeşitlendirmek zorunda. En önemlisi de İran gibi gafil avlanmamalı. Her bakımdan teyakkuzda olmalı. Bu aşamada birlik ve beraberliğimizi korumamız çok önemli. Terörsüz Türkiye’de önemli mesafeler alındı gibi gözüküyor. Bunun daha önce olduğu gibi terör örgütünün zaman kazanma, daha güçlü hale gelme maksadıyla bir oyunu olabileceği unutulmamalı. Çünkü İsrail Türkiye’yi hedefine koyarsa, terör örgütlerini de aktif hale getirecektir. Bu ihtimal asla göz ardı edilemez.

En önemlisi Türkiye’nin nükleer silah sahibi olmasıdır. Caydırıcı olmak için düşmanların sahip olduklarına sahip olmak şart. Hatta üstün teknolojiler elde edilmeli. Muhalefet de artık bu ülkeyi seviyorsa aklını başına almalı. Sabık CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Türkiye’nin S 400 almasına gerek yok. Türkiye’ye kim saldıracak ki” demişti. Özgür Özel de milli savunma sanayine darbe vurmayı planlıyor eğer iktidara gelirlerse. Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasını kapatanlar da bu zihniyet değil miydi?

Türkiye’nin sadece dışarda değil, içerde de düşmanları çok. Ellerine fırsat geçse bu ülkeyi başkalarına teslim ederler. Allah İslam ve vatan düşmanlarına fırsat vermesin.