İsrail tahrif edilen Tevrat’la birlikte ırksal bir din olmuştur. Tahrif, Yahudileri dünyanın en zalim, en gaddar, en canavar, en vicdansız varlığı haline getirmiştir. İşgal ettiği yetmiyormuş gibi, Filistinlileri yurtlarından edip yerlerine çeşitli ülkelerden getirttiği Yahudileri yerleştiriyor. Bir de elinde silah, önüne geleni öldürüyor.

Şu anda devam eden hava saldırılarında binlerce çocuk, kadın ve yaşlı şehit oldu. Hala da kan akıtmaya devam ediyor. Üstelik arkasına Amerika ve Avrupa ülkelerini almış, pervasızca saldırmaya devam ediyor. Vahşi hayvanların yaptıkları, İsrail’in yaptıklarının yanında çok masum kalır. Savaşın da bir ahlakı var. İsrail bu ahlakı rafa kaldırmış durumda. Gözü dönmüş caniler gibi, terörist örgütler gibi hareket ediyor.

Peki acaba İsrail neden böyle davranıyor? Niçin önüne gelen yerleri bombalıyor ve binlerce insanın ölümüne ve sakat kalmasına sebep oluyor?

Herkes çok iyi biliyor ki, Yahudiler tahrif edilmiş Tevrat’a dayanan dinlerine çok bağlılar sürekli okudukları Tevrat bunların gözünü döndürüyor. Bakınız Tevrat’ta on emrin altıncısı “Adam öldürmeyeceksin” diyor. Ama Siyonist Yahudiler adam öldürüyor. Sadece adam değil, kadın, çocuk ayrımı yapmadan herkesi öldürüyor. Kur’an da haksız yere adam öldürmeyi yasaklıyor. Ancak “adam öldürmeyeceksin” hükmüne ters, Yahudileri ayrım yapmaksızın öldürmeye sevk eden başka sözüm ona “ayet”ler de var. Bunlar, on emrin altıncı maddesiyle mukayese ettiğimizde tahrifin izlerini taşıyor.

Örneğin Tesniye kitabında şu ifadeye bakın: “Ancak Allah'ın Rabbin miras olarak sana vermekte olduğun bu kavimlerin şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmayacaksın.” (Tesniye 7/5)

İsrail’in yaptığı tam da bu. Nefes alan her kimseyi öldürme emri kendisine öğretilen bir Yahudi eline fırsat geçtiğinde kundaktaki bebekleri bile öldürür. Bir zamanlar Firavun’un gördüğü bir rüya üzerine doğan çocukları bile öldürmesi gibi, kendileri de daha beterini yapıyor.

İşte bir başka ifade. İşaya kitabı Bab 13, Cümle 14-16. “ …Ele geçen her adamın gövdesi delik deşik edilecek, ve tutulan her adam kılıçla düşecek, yavruları da gözleri önünde yere çalınacak, evleri çapul edilecek ve karıları kirletilecek.”

Bu tahrif edilmiş Tevrat’taki şu ifadeler gözü dönmüş Yahudileri bir canavar hayvandan daha aşağı ve daha canavar hale getiriyor ki, fırsat ellerine geçince bütün iğrençlik ve köpekliklerini ortaya koyuyorlar.

Yahudilik din olmaktan çıkmış, neredeyse terör yapacakların en kitabı haline getirilmiş.

Bu zulmün kaynağı belli. Tahrif edilmiş Tevrat. O halde adam, çocuk, kadın öldürmeyi kutsal bir görev olarak kabul ediyorlar.

Ancak şunu iyi bilmek gerekir ki, küfür, inkar devam eder. Ama zulüm devam etmez. Bu zulmün de bir sonu olur. Bu fanatik ve canavar terör devletine, ayrıca Müslüman ülkeler üzerinde kötü emeller besleyen güçlere geçit vermemeli. Bunun için de ittihat ve ittifak şart. Müslümanlar, ülke idarecileri artık uyanmalı, dünyada denge unsuru olmak için çaba göstermeli. Ekonomik ve askeri bakımdan güç birliği edilmezse sıranın kime geleceği belli olmaz.