Atilla Yargıcı

Atilla Yargıcı

Bir Ferdi Tayfur geçti dünyadan

Ferdi Tayfur da bu fani alemden göçtü, gitti. Herkesin tanıdığı-bildiği bir arabesk şarkıcısıydı. Lise yıllarımda bazı arkadaşlarım onun şarkılarını söyler, onun sesini ve saç modelini taklit ederdi. Onlarca filmde başrol oynadığı için şöhreti çok daha fazla artmıştı.

Önemli olan bir insanın arkasında bıraktıkları, insanları nasıl etkilediği… Şarkıları ayrılık, hasret, kara sevda üzerinde idi çoğu zaman. Bu yüzden feryat, ağlama, üzüntü ve karamsarlık damlıyordu şarkılarından.

“Huzurum kalmadı fani dünyada” şarkısı kim bilir kimlerin huzurunu kaçırdı. Yalnızca kara sevdaya tutulanlar değil, her türlü sıkıntıyla karşı karşıya kalanlar, hiçbir yaraya merhem olmayacak ve yarayı daha da derinleştirecek bu ve benzeri şarkılara sığındı. Bazı şarkılar, sözleriyle müziğiyle huzur bırakmaz insanda.

Halbuki huzurum kalmadı şarkısı, sığınılacak bir liman değildi, bir teselli kaynağı hiç değildi.

İnsana huzuru sağlayacak olan şey, Allah’a iman, Allah’ı sevmek, insanları Allah için sevmek, helal sevgi, haram sevgilerden uzaklaşmaktır.

Huzurum kalmadı şarkısında hasretlikle ilgili söylediklerine bir bakın:

“Bu hasretlik bizi çürütecek mi?
Bir gün ağlatmayıp güldürecek mi?
Yoksa kavuşmadan, bizi yaradan
Şu gurbet ellerde öldürecek mi?”

Sevdalısına kavuşamayan Ferdi, Yaradan’ın kavuşmadan öldüreceğini iddia ediyor. Sanki sevenleri kavuşturmayan Allah imiş gibi bir imaj uyandırıyor. Halbuki Yüce Allah bizi yaratmış, bize her türlü duyguyu vermiştir. Birbirlerini seven insanların kavuşup kavuşmamaları kendi iradeleriyle ilgili bir konu. Haşa Yüce Allah insanların kavuşup kavuşmamalarını belirleyip de onların bu senaryoya göre oynamalarını istemez. O zaman insan iradesinin hiçbir anlamı kalmazdı. Bu ifadeler yanlış bir kader anlayışını insanların zihinlerine yerleştirmektedir.

Durdurun Dünyayı şarkısı ise şöyle diyor:

“Kısacık ömrümde
Gülemiyorsam
Durdurun dünyayı
Başım dönüyor”

İnsan ömrümde hiç gülmez mi, hiç sevinmez mi? Sürekli ağlar mı? Ama şarkıya bakın ki ömründe hiçbir zaman gülmediğini ifade ederek, dünyanın durdurulmasını talep ediyor. Gerçeğe baktığımız zaman Ferdi Tayfur, milyonlara “kısacık ömründe gülemediğini” söyleyerek, gerçekten ıstırap çekenlerin ıstıraplarını kat kat artırmada başarılı olmuştur sanırım. Şarkı böyle diyor ama, bu kadar servet içinde “durdurun” dediği dünya içinde hemen hemen hayatının sonuna kadar nasıl bir refah ve bolluk içinde yaşadığını her halde herkes tahmin eder.

Şarkılarında insanları içki içmeye sevk ettiği de bir gerçek. İşte bir delil:

“Vazomda, dün akşamın gülleri,
Sahilde, martıların sesleri,
Masamda, yarım kalmış kadehler,
………………………………..”

Masasında yarım kalmış kadehler, her dinleyen ve acı çeken insanı sizce neye sevk eder?

Sabır Duası isimli bir başka şarkısından:

“Sensin gönlümün yası,
Acı hüsran sonrası,
İçtiğim her bir kadeh,
İnan sabır duası.”

İçtiği kadehleri sabır duası olarak gören Ferdi, insanların kadehlerde teselli bulmaya çağırmıyor mu? Halbuki sabır duası yüce Allah’tan sabır dilemeyi ifade eder. içilen kadehleri sabır duası olarak nitelendirmek, çeşitli sebeplerle sıkıntı çeken insanları gerçekten sabırlı olmaya mı, yoksa meyhaneye koşmaya mı davet eder?

Üstelik bir de meyhaneye davet ediyor acı çekenleri:

“Sen sevmedin elde,
Sevilip soluyorken,
Benim bu dertli başım,
Çıkar mı meyhaneden?”

Halbuki Allah bizi bu dünyada, dertlerle de, dermanlarla da imtihan ediyor. Dertlerin dermanı, derdin Allah’tan geldiğini bilmektir. Ne acı ki, Ferdi, derdin dermanı olarak meyhaneyi gösteriyor.

Ferdi Tayfur, bunun da ötesinde sevdiği kişiyi tapılacak bir put haline de getirmiştir şarkılarında. İşte bir şarkısındaki şu sözler bunu gösteriyor:

“Dün neler söylerdin bak bugün caydın
Böyle mi yapardın sevmiş olsaydın
Sana ben tapardım benim olsaydın
Seni nerden gördüm görmez olsaydım”

İnsanın sevdiği bir kadına tapacak olması, Allah’a açıkça şirk koşmak değil midir?

Bir başka şarkı sözünde de benzer ifadeler bulunuyor:

“Şimdilik güzelsin seven çok olur,
Sevip te sevilmeyen mesut mu olur?
Sevip te taptıkların hepsi yok olur,
Arayıp halini soranın olmaz.”

Mümin bir insan, Allah’ı seven bir insan, yalnızca Allah’a tapar, ibadet eder, sevdiklerini ilahlaştırmaz. Bunun cümlesini kurmaz, şarkısını da hiç yapmaz, yapmamalı. Çünkü insanların Allah’ın dışında varlıklara tapınmaya sevk eder bu.

Kur’an müşriklerin putlarını Allah’ı sever gibi sevdiklerini söylüyordu. Demek ki, iman olmazsa, ya da imanın bilincinde olmazsa insan, Allah’ın dışındaki varlıkları, sevdiği insanları da putlaştırıp Allah gibi sevebiliyor.

Halbuki sevdiğimiz kişiler, Allah gibi değil, Allah için sevildiği zaman bir anlam ifade eder ve tevhidi bir bakış açısını yansıtır.

Ferdi Tayfur, “bir yanım cehennem, bir yanım cennet” diyor ve yaralı gönlünde kıyamet koptuğunu ifade ediyor, “durdurun dünyayı” diye de ekliyordu.

Ferdi Tayfur öldü, onun kıyameti kopmuş oldu ve onun için dünya durdu artık. Cennet veya Cehennem. Artık dünyadaki inanç ve yaşamına göre yüce Allah’a hesap verme vakti. İnsanları isyana, feryada, meyhaneye, insanlara tapmaya çağıran şarkılarından etkilenen ve yolunu şaşıran herkes şikayetçi olacaktır ondan.

Burada milyonlarca hayranı vardı rahmetlinin. Orada bu hayranlığın hiçbir faydası olmayacak. Ümit ederiz ki, yanlışlarının farkına varıp tövbe ederek vefat etmiş olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum