Sorular ve Cevaplar

Tüm gün boyunca yetmezmiş gibi, gece de durmadan sorguluyor insan zihni.
Hesaplaşma bitmiyor. Zihnin çalışma saati yok. Sınırsız vazife başında. Of/on butonu yok.
Zihinde bir çok soru dolanıyor.
İnsan sorularını netleştirememişken, cevapları nasıl bulacak ki?

Peki sorular nasıl tesbit edilecek?
Gerçekte zihnimizi meşgul eden soru-n ne?
Bu kadar kafa karışıklığı ile olaya nasıl konsantre olacağız?

Yapılması gereken kolay aslında…
Düşünerek buluruz soru-numuzun ne olduğunu.
Ancak düşünme şeklimiz nasıl olacak? Her zaman düşünüyoruz zaten der gibisiniz..
Acaba zihnimize üşüşenler düşünce mi yoksa vesvese mi? Bunu nasıl ayıracağız?

Düşünce de, sebep sonuç ilişkisi kurmak ve cevaba ulaşmak vardır..

Vesvese de ise; kargaşa, sonuçsuzluk, sıkıntı, korku, şüphe azap vardır. Soru vardır ancak cevap belli değil, karışıktır.

İnsanoğlu işini kendi kendine zorlaştırır. Kendini sabote eder. Çünki gün içinde karşılaştığı bazı olayları görmezden gelip, yok sayar. Böylece o meselelerden kurtulacağını zanneder. Üzerini örtünce yok oldu zannediyor Kurtuldum sanıyor.
Böyle olunca gündüz üzerini örttüğü, görmezden geldiği, çözmeden geçiştirdiği meseleler aslında kaybolmuyor, gizleniyor gece olunca tekrar zihnine üşümeye başlıyor. İşte kaçıp durduklarından kurtulamıyor insanoğlu. Zihinde bulanık sesler konuşmaya başlıyor.
Gün için de her durumda cevap bekleyen soruları dikkate almayınca gece en sessiz anında sesler yükseliyor içerden.

Uyutmuyor o sesler. Çünkü cevap bekliyor.

Gerçek şu ki çözümü bulana kadar bu gece sesleri, kabuslu rüyalar, sürüp gidecek.
Ta ki dikkate alıp, soru-na cevap verene kadar.

İşte gelişmek, ilerlemek için önce soru-n gelir. İnsan dikkate alıp doğru cevabı verebilirse ilerler ve gelişir. Bulduğu cevapla rahatlar. Zihin kargaşadan kurtulur. Vesvese uzaklaşır, çünkü ilim vesveseyi yok ediyor, rahatlatıyor.

Her soru-ya mutlaka bir cevap verilir.
İnsan gerçek cevabı bulmak için biraz araştırıp, istişare ettikten sonra içine döndüğün de “ne yapmalıyım bu durum da” dediğinde şah damarından daha yakın olan dan cevap gelir.

Düşünüp, karar verdiğimiz de rahatlarız ve vesvese gider. Gece gündüz çalışan zihin artık susar. Sorunun durumuna göre ulaşılacak cevaplar hemen ya da zaman içinde gelir.

İnsan yeter ki karar vermek istesin.
Soru-nu çözmek istesin.
Hasır altı etmesin meseleleri. Ama büyütüp hayatını da zehir etmesin.
Çözülmeyi bekleyen her soru-n bize özel hazırlanmış bir gelişim paketidir. Paketi red eder, içini açmazsak daha büyük ve zorlayıcı bir paket ile gelişmek durumunda kalabiliriz.
Sebepleri ve sonuçları bildiğimiz de artık aynı sorunlarla karşılaşmayız ama yeni sorulara yelken açmaya başlarız. Dünya sahnesi soru cevap ile yaşanılan bir yer.
Gelişimin kuralları sorulara bağlanmış. İnsan her çözdüğü soruda adım adım ilerlemektedir.

Soru-n larına sahip çık, görmezden gelme, küçük görme.
Göndereni gör. Gönderene danış. Yollar ara.
Çünkü her soruya cevap verilecektir.
Cevabı bulmaya kara verip soru-nu görmezden gelmediğin de zihnin rahatlayacak sisli, buğulu, azaplı, şüpheli kaos yok olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.