Ailede Sevgi İletişimi

Aile olmak iki zıt olanın bir tek olabilmesi ile kurulan bir tesis..

Zıt olan önce çeker sonra iter. Fizik kanunlarına göre işleyiş var yeryüzünün şahitlik ettiğimiz kısmında..

İtme ve çekme kuvvetinin sistemi ile yaşıyoruz. Bunu fark edemeyip aksi olmaya çalıştığınızda başı dönmüş, bunalmış, yorulmuş, yıpranmış olarak bu hayat sahnesinde perişanları oynamaya devam ederiz.

Sonra bize yazık olur, zavallı kendime acımaya zalim olan ötekini suçlamaya başlarım...

Mutsuz aileler, yıkılan yuvalar, aldatılan eşler yalnızlaşan insanlar hep aradığı mutluluğu bulamamaktan şikayetçiler...

Varlığın kanunu, yeryüzü sisteminde iki zıttın beraberliğine bağlanmış...

Her oluş, artı eksi kutuplardan meydana geliyor.

Bir insanın yaratılması, kadın erkek zıtlığının bir teke ulaşması ile gerçekleşiyor.

Bu kanuna göre kadın erkek iki zıt kutup evlenince mutlu olacağını sanıyor ve olamayınca travma yaşıyor.

Peki neden mutlu olamıyor çiftler?

Çünkü çiftler biri eksi biri artı.
Çünkü biri dişi bir erkek.
Çünkü biri gece biri gündüz.
Çünkü biri ak biri kara.
Çünkü biri akıl, biri duygu.
Çünkü biri güç, bir estetik.
Çünkü biri kuzey biri güney.
Çünkü biri yaş biri kuru.
Çünkü biri sıcak biri soğuk.
Çünkü bir arz, biri sema.
Çünkü biri ateş, biri su..

Bu kadar ayrı kutupların bir araya gelmesi ile bir tek oluşuyor...

Bu durumda İnsanoğlu mutluluk arayışını eşinden almaya programlanmış bir yapıda olduğunu fark etmek, kabul etmek, aile düzenimize bu bakış açısı ile tekrar değerlendiriyor olmak hazırdaki durumu değiştirecektir.

Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peydâ etmesi de O'nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.
Rum, 21

Bu durumda kaynaşma sağlandıkça anlaşma, sevgi ve huzur o aileye girecektir.

Peki kaynaşma nasıl sağlanır ki bu kadar zıt kutuplar isek?

Benim ak dediğime o kara diyor. Bu kadar ters bana,

Anlaşıp mutlu olamıyoruz?

Basit bir örnek ile anlamaya çalışalım bu zor görünen durumu.

Sıcak su ve soğuk su.

Biri yakar, biri dondurur.

İksi biraz yaklaşınca bi kaynaşma başlar aslında.

Sıcak su soğuk suyun etkisi ile ılımaya başlarken, soğuk su da ısınmaya başlar..

Bu durumda el yakmayan ve eli üşütmeyen yeni bir su çıkar ortaya. Ilık su.. Yani bize lazım olan işimize yarayan su oluşur bu kaynaşmadan...

İki zıtın yakınlaşması ve kaynaşması ile bu zıtlar kendi baskın özelliklerini kaybederek yeni bir şeye dönüşmüş olurlar.

İşte çiftler, kendi baskın hallerini gerektiği kadar terk ettikçe kaynaşmaya, kaynaştıkça yumuşamaya, ılımaya tatlı bir hal almaya dönüşürler.

Yoksa iki zıt, zıtlığı ile kalarak ne huzur bulur ne de mutlu olur.

Aile olmak ve sevgi ile yuvaya devam etmek öncelikle kadın ve erkeğin kendi özelliklerini fark edip kabul etmesi ile, ben buymuşum demesi, sonra eşine doğru ılımlı olması yani kendinden vazgeçmesi ile ötekine kaynaşıyor hale gelmesi ve ihtiyacı olan huzuru bulması ile kolaylaşacaktır..

Ailede sevgi iletişimi ile çiftler dönüşür kaynaşır huzur bulurlar..

Kendini seven insan yine kendi huzuru için yavaş yavaş değişmeye, soğumaya, ılımaya başladığında eşinin tam zıttı olmasına rağmen kaynaşmış ve huzur bulmuş olarak birbirlerini sevmeye devam ederler..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.