Ceylan Güriçin
Gurbet
Dünya bir gurbet diyarıdır. Gurbet ise içinde hasretlerin tüllendiği, bazen hissi veya düşünsel bazen mekansal uzaklıkla kişinin kendisini yalnız hissettiği iklimdir. İki yönüyle de bakınca rikkate dokunan bir hal söz konusudur.
İnsan kendini gurbette hissettiğinde, teselli vesilesi olan şeyleri hatırlayarak sabrını zinde tutar. Ama içinden diline dökülenleri de tutamaz. Özlemlediklerine yazmak ya da onlarla konuşur gibi bir vaziyet takınmak ister.
Bazen etrafında sesini duyabileceğini bildiğin ama seninle insanlık dışında ortak bir paydasının olmadığını da bildiğin insanların varlığı bile rahatlatır, bir ‘selam’ deyip geçmeleri bile sesini canlandırır.
Asrın güzel insanı da dağ başında kaldığı uzunca bir süre gurbet içre açılan gurbetlerini hissederken ağaçların sesini bile hazin olarak duymuş, her gurbetini farklı renk olarak nitelendirmiş:
İlk gurbeti; yaşı itibariyle kendisiyle arasına berzah giren akran, akraba ve dostlarına karşı hissediyor. Buradan kapı önceki baharda alakadar varlıklardan ayrılmanın verdiği ikinci gurbete açılıyor. Sonrasında vatanından ve hayatta olan akrabalarından ayrılık üçüncü bir gurbeti, dağların ve gecenin garip belki de ürkütücü sessizliğinin hali dördüncü bir gurbeti, en sonunda da ahirete gitmeyi arzu eden ruhunun dünyada bulunması beşinci gurbetin kapısını aralıyor. Sonrasında ise, sabrının sinesine sığmadığını hissederek dilinden “Fesübhanallah” dökülüyor.
Şimdi gurbetlerimize bakınca benim de dilimden “Fesübhanallah” döküldü: Fesübhanallah.
. . .
Üstadın sorduğu gibi diyorum kalb bu karanlıklara ve gurbetlere nasıl dayanabilir?
Onun (Üstadın) imanının mukabilinde lisanına dökülen “Hasbinallahü ve ni’mel vekil.” ve kalbine gelen:
"Eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur. "
Tevbe Sûresi, 9:129
ayetinin benim de imdadıma yetişeceğine imanım tam.
Ve gurbetlerin kıskacındaki kalbimin duası ile dilime dökülen:
İlahi!
Kıvrım kıvrım olan ömür yolumu İslamı hakkıyla yaşamakla düz bir şehrah eyle.
İlahi!
İmtihanlarla yorulan kalbimi ilhamınla dirilt, pak eyle.
İlahi!
Sabrımı dağıtmakla azalan dirayetimi elimden tutmakla polat eyle.
İlahi!
Telaşların peşinde kesik kesik olan nefesime bir fer nasip eyle.
İlahi!
Geride bıraktığım ömrüme bedel, gelecek hayatımda Seninle beni daha yakın eyle.
İlahi!
Nefsi homurdanışlarımı cahilliğime verip yaşıma uygun ve de aşkın kemalat lütfeyle.
İlahi!
Dua kanatlarımı açabilmeyi ve engin dualar yapabilmeyi, niyazımla Seni Senden hakkıyla dileyebilmeyi nasip eyle.
İlahi!
Aramızda engel teşkil eden günahlarımı, ayıplarımı, tutamadığım sözlerimi, bozduğum kavillerimi, bende görmek istemediğin bütün karanlık yüzlerimi temizlemek suretiyle beni sana uçan, ferahı Senin ikliminde arayanlardan eyle.
İlahi!
Ömür ibresi hangi zamanı gösterirse göstersin yolunun sadık bendesi olmakla şerefyab eyle.
İlahi!
Şükrüne vasıl olamadığım her ne nimet varsa kadrine uygun şükür bana ikram eyle.
İlahi!
Takvim yaprakları ömür ağacımızdan amel defterimize dökülürken, kader çerçevesi tamamlanırken, rızana uygun ve de bizi mizanda utandırmayacak surette tecessüm etsin, bizi katında mahcup ve de nimetlerinden mahrum eyleme.
İlahi!
Bana her ne verdiysen ve de vermediysen bilirim ki, ihtiyacım hasebiyledir, kalbimi buna ikna eyle, icraatine karşı kalbimde tek bir küskünlük bile barındırma.
İlahi!
Nimetlerine karşı şükrü, imtihanlarına karşı da sabrı kuşanmayı, her halükarda razılığına ermeyi lütfeyle.
İlahi!
Hülasa, verdiklerinle var oldum, varlığımı sana yar eyle
Asrımızı Asr-ı Saadet bizi de sahabe misal yaşayanlardan eyle
Amin
Gurbeti alemine misafir eden herkese -nefsim dahil- Asrın dertlisinin duyuşu nasip olsun.
Mevla yazandan da okuyanlardan da razı olsun. Amin.
Kalın Selamette...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.