Atilla Yargıcı
Kur’an bize yeter mi?
Geçtiğimiz günlerde bir taziye evindeydik. Gelenler bazıları “Kur’an bize yeter” diyerek namazı bırakmış sanırım. Çünkü hani namazın rükusu, secdesi, nasıl kılınacağı Kur’an’da var mı diye soruyor. Bir öğretmen arkadaşımız İstanbul’da Kur’an bize yeter diyenlerin sayısının bir hayli fazla olduğunu söyledi.
Bazı youtube kanallarında ve televizyon kanallarında ünvanı olan bir kısım “hoca”lar “Kur’an bize yeter” furyasına ön ayak oluyor. Halkın büyük ekseriyeti zaten “hoca “ sıfatlı birisi bir şey dediği zaman, onu araştırmayı aklının ucuna bile getirmiyor. Kendisinin ve kendisi gibi milyonlarca insanın kandırılacağını hiç düşünemiyor.
Bu gibi iddialarda bulunanların asıl hedefi, kendisine Kur’an vahyedilen ve bu vahyedilen Kur’an’ı bize tebliğ etmekle yükümlü olan Hz. Muhammed’i (s.a.v) tamamen devreden çıkarmaktır. Hadisleri ve bugüne kadar kesintisiz bir şekilde bize kadar gelen onun yaşayan sünnetini bile bir kenara atmaktır.
Bize Kur’an yeter diyenlerin iyi niyetli olduklarını hiç düşünmüyorum. Bununla İslam’a ve Kur’an’a asla hizmet olmaz, olsa olsa İslam’ı hezimete uğratmak olur.
Her şeyden önce şunu hatırlamak gerekir: Ahzab Suresi 21. Ayette Rabbimiz şöyle buyuruyor:
لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فٖي رَسُولِ اللّٰهِ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُوا اللّٰهَ وَالْيَوْمَ الْاٰخِرَ وَذَكَرَ اللّٰهَ كَثٖيراًؕ
“İçinizden Allah’ın lutfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.”
Ayette güzel örneklik diye tercüme edilen kavram, “üsve-i hasene”dir. Acaba peygamberimiz (s.a.v) güzel örnekliği nasıl ortaya çıkacaktır? Peygamberimiz güzel örnekliği, iman, ibadet, ahlak ve ahkamla ilgili her konudadır. Mesela ibadetle ilgili güzel örnekliğini biz nasıl öğrenip de uygulayacağız?
Namazın nasıl kılınacağı Kur’an’a anlatılmıyor. Ama peygamberimiz (s.a.v) namazın nasıl kılınacağını bizzat kılarak göstermiş, müminlerin de kendisi gibi kılmalarını istemiştir. Bu namaz kılma şekli hem hadislerde bize anlatılıyor, hem de peygamberimizin ve namazla ayetleri tefsiri kendi fiili olarak bugüne kadar gelmiştir. Müslümanlar bugün nasıl namaz kılıyorsa, o peygamberimizin namaz kıldığı gibidir.
Ayrıca bir başka ayette ise, “قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُونٖي يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْؕ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَحٖيمٌ”, “
“De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”(Al-i İmran, 3/31) buyuruluyor. Buna göre biz Allah’ı seviyorsak, bu sevginin göstergesi Hz. Muhammed’e (s.a.v) uymaktır. Allah’ın bize sevmesi, bizi bağışlaması bizim Hz. Muhammed’e (s.a.v) uymamıza bağlıdır. Kur’an bize yeter diyenlere sormam gerekiyor: Kur’an bize yeterse, Kur’an bu iki ayeti ile bize Hz. Muhammed’e uymamızı emrediyor, onu örnek almamızı istiyor. O zaman sadece Kur’an’ın yeterse O’na nasıl uyacağız?
Yine Kalem suresi 4. Ayette ise, Hz. Muhammed’in yüksek, yüce bir ahlak sahibi olduğu bildiriliyor. Bunu nereye koymak gerekir o zaman? Bu yüksek ahlak sahibi zatı nasıl örnek alacağız? Onun hayatını bilmeden onu örnek almak nasıl olacaktır?
Ayrıca Nisa Suresi 80. Ayette ise, Resule itaatin gerçekte Allah’a itaat anlamına geldiği vurgulanıyor. Bu durumda, bir insanın Allah Resulünün ne yaptığı, davranışlarını, ibadetleri nasıl yaptığını bilmezse, nasıl ona itaat edecektir?
Hz. Muhammed (s.a.v) Kur’an’ı tebliğ ve tebyin göreviyle görevlendirmiştir. Yani o hem Kur’an insanlara en güzel şekilde duyuracak, hem de onu açıklayacaktır. Açıklaması da hem söz ile hem de davranışlarla olacaktır.
Hz. Aişe validemize Peygamberimizin (s.a.v) ahlakını sorduklarında, “ siz Kur’an okumuyor musunuz, onun ahlakı Kur’an ahlakı idi” buyurmuştur. O (s.a.v) Kur’an’ın ibadet, ahlak ahkamını bize en güzel şekilde tebliğ etmiş ve davranışlarıyla da bunu en mükemmel bir şekilde göstermiştir.
Peygamberimizi (s.a.v) devreden çıkarmak isteyenlere bu ayetleri hatırlatmak gerekir. Bizim de hatırlamamız gerekir. Her sözü doğru kabul etmek en büyük yanlışlıktır. Araştırmak lazım. Bir de mihenge vurmak gerekir. Bakınız “Kur’an bize yeter” diyenlerin sözlerini Kur’an mihengine vurduğumuzda bakır çıkıyor. Doğru söylemedikleri, adeta bir projeyi tatbikat safhasına koymak için el birliği ettikleri görüyoruz. Bunlara lütfen dikkat edelim. Yoksa bizim elimizde din diye bir şey kalmaz. Sadece bu şarlatanların kendi sözleri kalır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.