Allah’ı hatırlamak nasıl olmalı?
Bu ayet bir insanın hangi durumda olursa olsun Allah’ı hatırlamayı, anmayı, öğütlerken, O’nu hatırlamanın nasıl olması gerektiğini de anlatıyor.
Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya
“Ayakta dururken, otururken, yanları üzere yatarken her vakit Allah’ı hatırlarlar ve şöyle derler: “Rabbimiz. Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Bizi cehennem azabından koru.”
(Al-i İmran,3/191.)
Bu ayet bir insanın hangi durumda olursa olsun Allah’ı hatırlamayı, anmayı, O’na ibadet etmeyi terk etmemesini öğütlüyor. Bu ayet, sağlıklı bir insanın ayakta namaz kılmasını, hasta olan insanın ise hastalığının durumuna göre oturarak, ya da yattığı yerden dahi gözüyle, gönlüyle namazını kılabileceğinin de delilini oluşturuyor. Çünkü bir ayet-i kerimede Cenab-ı Hak, “namaz beni hatırlamaktır” buyuruyor.
Bu ayet namazın dışında da insanın Allah’ı hatırlaması ve göklerin ve yerinin yaratılışı üzerinde düşünmesi gerektiği mesajını veriyoruz. Yani bizi düşünmeye davet ediyor. Evimizden çıktığımız zaman gördüğümüz şeyler ya Allah’ın bizim için ihsan ettiği bir nimet, ya da bir ibrettir. Eğer böyle bir bakışa sahip isek, o zaman imanımız kuvvetli olur.
Bazı alimler demişlerdir ki, “Sözü Allah’ı hatırlamak, susması tefekkür olana ne mutlu.” Gerçekten bu çok önemli bir mesajdır. İnsan konuştuğu zaman Allah’ı hatırlamalı ya da hatırlatmalı. Allah’ın varlığını, birliğini, sıfat ve isimlerini, onun emir ve yasaklarını hem hatırlamalı hem de hatırlatmalı. Sustuğu zaman da hayal sinemasında pis filmler oynatmamalı. Hep tefekkür içinde olmalı. Allah’ın gökleri ve yeri nasıl yarattığını düşünmeli, onun sonsuz kudreti, ilmi, ihsanı, rahmeti karşısında ibadetleriyle şükür secdesi yapmalıdır.
Kainata, dünyaya, tabiata, insanlara bu gözle bakan, hep güzel düşünür. Güzel düşünen bir insan ise hayatından lezzet alır. İnsan bir şey üzerinde derinlemesine tefekkür ederse, anlar. Anladığı zaman öğrenir. Öğrendiği zaman da onu uygular. Göklerin ve yerin yaratılışını düşündüğümüz zaman, bunların boşuna yaratılmadığını anlarız. Bu da Allah’ın Halık, Rahman, Rahim, Alim, Cemil, Rauf gibi isimlerini, her şeyin bu ve benzeri isimlerin tecellisi olduğunu bize öğretir. Bu öğrenme de bizi kuvvetli bir iman sahibi kılar, iman ettiğimiz Allah’ın emirlerini uygulamaya, yasaklarından kaçınmaya teşvik eder. Bu tefekkürün neticesinde insan şöyle dua etmeli:
Ya Rabbi. “Sen bunları boşa yaratmadın. Bizi cehennem azabından koru.” Amin.
www.muhabbetmedya.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.