Ölümü hatırlamanın ne faydası var? Neden hadislerde teşvik edilmiş?

Ölümü hatırlamanın ne faydası var? Neden hadislerde teşvik edilmiş?

Ölümü hatırlamak sevap mı? Hadislerde teşvik edilen ölümü hatırlamanın faydaları nelerdir?

Said Ali Ümit - Muhabbet Medya

Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz.

Tirmizî, Kıyâme:26; Zühd:4; Neseî Cenâiz:3.Camiüsağir, I.378.)

Hedonizm

Hedonizm insanın bu dünyada yaşamasının amacının lezzet ve haz almak olduğunu iddia eder. Bu anlayış insanları anlık bedensel hazlara yöneltmektedir. Gençlerimiz, anlık lezzetleri hayatın en büyük amacı haline getiren bedensel hazcılığını bütün dünyaya yayıyor. Bir çok ülkede gençlerimizin ruhsal, akılsal lezzetleri bir kenara bırakıyor, anlık bedensel hazların peşinden koşuyor. Dinsiz felsefenin insanın sürüklediği şey, sadece nefsinin kötü arzularının peşinden koşmaktır, hazları takip etmektir.

Halbuki hazlar geçicidir. Hele de haram yoldan elde edilmişse, insana bir üzüm yedirir, on tokat vurur. İşte bir insanın anlık hazlardan kurtulmasının, ebedi hazlara yönelmesinin en önemli araçlarından birisi hadiste “ölümü zikretmek” olarak ifade ediliyor. Yani ölümü hatırlamak… Bu, bir insanın sadece bir başkasının ölümüne şahit olmasını ifade etmiyor. Nitekim günümüzde televizyon kanallarından, radyolardan her gün yüzlerce ölüm haberi duyuyoruz. Etrafımızda her gün onlarca insan vefat ediyor. Ama insanı bunlar yine de etkilemiyor. Anlık hazlardan uzaklaştırmıyor. Nefsin tuzaklarına düşmekten kurtarmıyor.

Kendi ölümüzü düşünmek ve ahiret inancı

Bu yüzden burada önemli olan insanın kendi ölümünü düşünmesidir. Öleceğinin bilincinde olmasıdır. Öleceğini hatırdan çıkarmamasıdır. Ama ölümün insanı anlık lezzetlerine peşine düşmekten, nefsin kötü arzularına uymaktan, şeytanın vesveselerine tabi olmaktan kurtarabilmesi için de insanın ahiret inancının olması gerekir.

Öldükten sonra tekrar dirileceğine inanmayan, işlediği, yaptığı her günahın Allah’a hesabını vereceğini düşünen kimse ölümle rabıta kurduğunda, ölümü düşündüğünde o zaman anlık lezzetlerin peşinden koşmayı bırakır. Ebedi lezzetlere yönelir. Ruh ve kalbin lezzetlerine yönelir. Allah’ı hatırlamaya, meşru lezzetlere yönelir. Harama el, dil, ayak uzatmaz. Gözünü, kulağını haramdan uzak tutar. Burada ölümle rabıta kurmak, kendi ölümümüz üzerine tefekkür etmektir, düşünmektir. Çoğu kimse, kendisini sarhoş ederek ölümü hatırına getirmek istemez. Ama korkunun ecele faydası yoktur. Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih amel işleyenler ancak ölümden korkmazlar, Azrailden kaçmazlar.

Ölümü zikretmenin faydaları

Peygamber efendimiz (s.a.v) bir başka hadislerinde ölümü zikretmenin faydasıyla alakalı olarak şöyle buyuruyorlar: “Ölümü çok zikredin. Çünkü bu, günahları yok eder; dünyadan soğutur. Zenginlik anında zikrederseniz onu yıkar. Fakirlik anında zikrederseniz, elinizdekine kanaat etmenize sebep olur.”

(Camiüssağir, I.378.)

Demek ki, ölümü hatırlamak, insanı günahlardan uzaklaştırır. Haramlardan uzaklaştırır. Zenginliğin afetlerinden uzaklaştırır. Çünkü ölümü hatırlamayan zenginler çabuk azarlar. Onları ölümden başka hiçbir şey haramdan uzaklaştıramaz. Fakirlikte ölümü hatırlamak da, kanaate sebep olur. Hırsı öldürür. Yani insanı hep anlık hazlardan peşinden koşmaktan alıkoyar.

Bir başka hadislerinde ise Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Ölümü çok hatırlayın. Çünkü böyle yapman, ölümün dışında her musibete karşı sana tesellî verir.” Buyururlar.

Cenab-ı Hak bizleri ölümle rabıta kuran, ölümü hatırlayan ve anlık lezzetler peşinde koşmayan insanlardan eylesin. Zenginliğin, fakirliğin fitnesinden ve afetlerinden bizleri muhafaza etsin. Amin.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum