Kader hakkında rastgele konuşmak neden doğru değil?

Kader hakkında rastgele konuşmak neden doğru değil?

Kader konusunda konuşmak ve yorum yapmak, özellikle toplumdaki yanlış kader anlayışı üzerinden rastgele cümleler sarf ederek konuşmak doğru değil. Bu konu ile Peygamberimiz (s.a.v) bu hadis-i şerifi konunun ne kadar hassas olduğunun bir işareti...

Said Ali Ümit - Muhabbet Medya

“Kader Hakkında bilir bilmez konuşmak, ümmetimin ahir zamandaki kötülerine bırakıldı.”
(Camiüssağir, I, s.108)

Kader ilim nevindendir. Allah dünyada olacak her şeyi biliyor. Buna insanın ne yapacağı da dahildir. Ancak Allah’ın ilmi ezelidir. Yani Allah hem geçmişi, hem de geleceği biliyor. Biz ise sadece geçmişte olanları biliriz. Çünkü bizim ilmimiz ezeli değildir. Bu yüzden Allah bildiği için biz bir fiili ve davranışı yapıyor değiliz. Biz nasıl yapacaksak öyle takdir ediliyor. Dolayısıyla bizim yapacağımız fiillerin hepsi Allah’ın indinde bellidir. Bu durumda bir insan, “Ben kaderimde ne varsa onu yapıyorum. Allah benim kötü olmamı, inançsız olmamı istemeseydi, ben de inançsız ve kötü bir kimse olmazdım” deyip bütün yükümlülüğü kadere atmak, sorumluluktan kurtulmamın çok kolay bir yoludur.

Ama iş bu o kadar basit değildir. Yani insanın böyle demeye hakkı yoktur. Çünkü Allah insanı sorumlu tutmak için bir irade-i cüziyeye vermiş. İnsanın dünyada tek sermayesi de budur. Bizler, bu cüzi irademizle bir şeyin olmasını isteriz, bir kötülük yapmak isteriz. Allah da biz istediğimiz için bu kötülüğü külli iradesiyle yaratır. Biz de kötülüğü işlemiş oluruz.

Çünkü eğer Cenab-ı Hak bizim işlediğimiz kötülüğü yaratmamış olsa o zaman imtihanın sırrı bozulurdu. Zaten Kur’an’da Cenab-ı Hak, dileseydi bütün insanlara hidayet verebileceğini bildirmektedir. Demek ki öyle dilemedi. Çünkü bizleri birer insan olarak yarattı. İyiliğe ve kötülüğe kabiliyetli olarak halk etti. O halde kötülüğü irademizle isteyip yaptığımızdan dolayı bundan sorumluyuz. Allah bize bunun hesabını soracaktır. Bu noktayı bilmeyen kimselerin özellikle hadiste bildirildiği gibi “ahirzamanda” ki -bizim yaşadığımız zamanın ahir zaman olduğunun birçok alametleri ortaya çıkmıştır- kötü olan insanlar kader hakkında ileri geri konuşmalar yapacaklar ve şu anda da yapıyorlar. Bu konuşmalar insanları pervasızca kötülük işlemeye sevk ediyor. Yeşilçam filmlerinde bile bu yanlış kader anlayışı yıllardır bu müslüman millete empoze edilmektedir. Arabesklerimizde aynı yanlış kader anlayışının izlerini görmek mümkündür.

Allah bizi ümmetin şerlilerinden etmesin. Kaderi iyi anlayan, ona göre hareket edip konuşan insanlardan eylesin

Kaderin bir de ıztırari kısmı vardır ki, işte insanın onda hiçbir müdahalesi yoktur. İnsanın rengi, cinsiyeti, ailesi, elinin, ayağının, yüzünün şekli vs. Bunlar bir ölçü dairesinde Allah tarafından takdir edilmiştir, bizim hiçbir etkimiz yoktur. Bunda da Allah’ın birçok hikmetlerinin olduğunu düşünmek gerekir. Örneğin fakir bir aileden gelmek de, zengin bir aileden gelmek de kaderin bir cilvesidir, ikisi de imtihan vesilesidir.

Diğer taraftan insanın başına gelen bir takım musibetler, belalar vardır. Bunlar meydana geldikten sonra, “bunlar Allah tarafından bizi imtihan etmek için takdir edilmiştir” deyip hikmetlerini düşünüp sabretmek, teslimiyetle karşılamak, asla isyan etmemek, razı olmak gerekir ki, sevabını alalım. Bazen insan hasta olacak hiçbir şey yapmadığı halde hasta olabiliyor. Bu da Allah’ın takdiridir, bizim kaderimizle alakalıdır. Nitekim yaratılmamız bir takdir ile olduğu gibi, ölümümüz de bir takdir iledir, bizim ve yakınlarımızın ölümü. Bunları da sabır ve teslimiyetle karşılamalıyız.

Peygamberimiz (s.a.v) kısaca paylaşmaya çalıştığımız kaderle ilgili mevzuları bilen insanları sorup öğrenmeyi tavsiye ediyor. Yoksa kaderle ilgili olur olmaz, bilir bilmez şeyler söylemek, “kötü bir insan” olmanın emaresidir. Bu şekilde rastgele konuşmak insanları yanlış yönlendirmeye vesile olabilir. Bu da büyük bir vebaldir. Bu yüzden “eğer bilmiyorsanız, bir bilenden sorunuz” ayetine uyarak kaderle ilgili meseleleri de bu işin uzmanlarından sorup öğrenmeliyiz.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.