Hadis-i Şerifte Allah’ın rahmetinden uzak olma sebebi denilen davranış

Hadis-i Şerifte Allah’ın rahmetinden uzak olma sebebi denilen davranış

Allah'ın rahmeti İslam'ı kabul eden her müslüman için ulaşılması arzu edilen bir yer. Bazı ayetlerde ve Hadis-i Şeriflerde 'Allah'ın rahmeti'ne vurgu yapılması da konunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Said Ali Ümit - Muhabbet Medya

Hz. Muhammed (s.a.v) efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor:

“Kıyamet günü Allah’ın ihsanından ve rahmetinden en fazla uzak olan, başkalarına yapmalarını söyledikleri şeyin tersini yapan kimselerdir.” (Camiussagir, I, s. 37)

Peygamberimiz (s.a.v) bu hadis-i şeriflerinde bizleri bildiklerimizle amel etmeye teşvik ediyor. İslamın emirlerini uygulamak, yasaklarından kaçınmak elbette bilgi ile, öğrenmekle olur. Bir İslamî bilgiyi sadece öğrenmek, kültür sahibi olmak, başkalarına da öğretmek maksadıyla tahsil etmek doğru değildir. Çünkü İslam’ın birinci amacı, İslamla şereflenen her insanın bizzat kendisidir. Yani biziz.

Öğrenmek uygulamak için olmalı

Bu yüzden Kur’an okurken, hadis okurken, bir dini sohbet dinlerken onu uygulamak için dinlemeliyiz. Zihnimizi onu bizzat pratiğe dökmeye yöneltmeliyiz. Yoksa çok bilgim olsun, kültürlü bir insan olayım, katıldığım meclislerde konuşayım, beni kültürlü, bilgili bir insan olarak kabul edip saygı göstersinler diye değildir. Böyle olduğu zaman, zaten feraset sahibi insanlar tarafından bu durum keşfedilir. İnsan maksadının aksiyle de tokat yer.

Çünkü hürmet ve saygı istenilmez, böyle bir beklenti içinde olunmaz. Böyle olunursa, o takdirde yapılan işin samimiyetine zarar gelmiş olur. İhlas bozulur. Yani Allah rızası için yapılması gereken bir amel, gösteriş için, desinler diye yapılmış olur. Buna dikkat etmek gerekir.

Sahabiler tatbik etmek için öğrenirlerdi

Herbiri birer gerçek yıldız olan sahabeler, çok şey öğrenmeye çalışmaktan çok, öğrendiklerini tatbik etmeye gayret ederlerdi. Bazı sahabilerin Bakara suresini tatbik etmeden başka sureleri okumaya geçmedikleri rivayet edilmektedir. Kur’an okumanın sevap olduğunu biliyoruz.

Bu yüzden Kur’an okumalıyız. Ama sadece Kur’an okumakla kalırsak, onun emirlerini yapmaz, yasaklarından kaçınmaz isek, bu okumanın insana pek faydası yok demektir. Kur’an okunup istifade edilmek için, dünya ve ahiretimizi mutlu etmek için indirilmiştir. Kur’an bize yol gösteriyor. Onun gösterdiği yolu bilmek yetmez. O yoldan yürümek, gitmek de gerekir.

Bu hadis aslında “Ey iman edenler, niçin yapmayacaklarınızı söylüyorsunuz” (Saff, 61/2) ayetinin bir tefsiri mahiyetindedir. Kur’an bize söylediklerimizi uygulamaya çağırıyor. İnsanları Kur’an’ın, İslamın yoluna çağırmak, sadece dil ile söylemekle olmuyor, onu yaşantı ile de göstermek gerekiyor.

İslamı yaşamak sözden daha etkili

Eğer biz islam ahlakını güzelliklerimizi davranışlarımızla gösterebilsek, başka dinlere sahip olanlar ya da inançsız insanlar grup grup İslam’a girerler. Peygamberimizin (s.a.v) hayatını bu gözle incelediğimizde karşımıza çıkan tablo, onun islamı yaşamasının insanların İslam’a girmesine vesile olduğu şeklindedir. Sahabeler de da onun yolunu tercih etmişlerdir. Bu yüzden lisan-ı hal, lisan-ı kalden daha etkilidir denmiştir. Yani insanın yaşantısı ile verdiği ders, dili ile verdiği dersten daha etkilidir.

Peygamberimiz (s.a.v) bir başka hadis-i şeriflerinde uygulamanın önemine şu şekilde işaret buyuruyor: “İnsanlar helak oldular. Ancak alimler müstesna. Alimler helak oldular. Ancak ilmiyle amel edenler müstesna. İlmiyle amel edenler de helak oldular. Ancak ihlasla amel edenler müstesna. İlmiyle amel edenler de büyük bir tehlike üzerindedirler.”

Bildiğimizle amel edelim. Ama ihlasla, Allah rızası için amel edelim. Şunun bunun hatırı için, ticaretimizi artırmak için, bazılarını gözüne girmek maksadıyla değil, sadece Allah rızası için yapalım. Zaten biz bildiğimizi ihlasla yaparsak, Allah bize bilmediğimizi de öğretir.

“Ya Rabbi sen bizleri amellerini ihlasla yapan kullarından eyle”
Amin.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.