Said Ali Ümit - Muhabbet Medya

Peygamberimiz (s.a.v.) dünya için hırsla çalışanları uyarıyor:

“Dünya için çalışmakta hırs göstermeyin. Çünkü herkes dünyada kendisi için ne takdir edilmişse ona kavuşur”
(İbni Mace, Ticaret:3; Camiüssağir,I.s.78)

Çeşit çeşit hırs vardır. Hırsın her türlüsü kötü değildir. Örneğin çok iyilik yapma, çok sevap kazanma hırsı güzel bir hırstır. Bu hadis-i şerif bize mal kazanma hırsından kaçınmamızı tavsiye ediyor. Çünkü maddî konularda, mal kazanma hususunda hırs hasarete sebeptir. Dünyevî kazançlar elde etmede de durum değişmez. Acaba insanın çalışma noktasında hırs gösterdiğini anlarız?

Şunu bilmeliyiz ki, rızkımızı elde etmek için çalışmak zorundayız. Çalışmanın bütün sebeplerini yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Meselâ bir çiftçi toprağa ekini ekti ve gerekli bakımları yaptı. Bu kişinin üzerine düşen görevleri hakkıyla yerine getirdikten sonra elde ettiği ürüne kanaat etmesi, yani ona razı olması gerekir. “Ben daha fazla ürün elde etmeliydim” diye düşünürse, Allah’ın kendisine takdir ettiğine razı olmamış, kaderini tenkit etmiş olur. Böyle düşünen bir insan Rezzâk olanın Allah olduğunu unutuyor, kendisini Rezzâk olarak düşünüyor demektir.

Ya da bir esnaf. Dükkanını açmış. Akşama kadar bekliyor. Beş bin lira kazanç beklerken, beklerken iki bin lira kazanmış. “Ben neden beş bin kazanamadım” diye sorar ve beş bin kazanamadığı için üzülürse bu insan, hırs içindedir, Ve Rezzak’ın Allah olduğunu unutuyor demektir.

Rızkı takdir eden Allah’tır. Rezzak olan Allah’tır. Kime ne kadar vereceğini o bilmektedir. İnsanın kendisine takdir edilen rızka razı olmaması hırstır. Hırs da hasarete sebeptir. Hırs gösteren insan kendisine zarar verir. Çünkü hırs insanı haram yollardan para elde etmeye sevk eder. Normal çalışmayla bir hikmete binaen kendisine istediği gibi takdir edilemeyen malı, parayı rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, insanları kandırmakla elde etmeye çalışır. Böylece hırs insanı haram kazanmaya teşvik etmiş olur.

Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde buyurdukları gibi, insanın bir vadi dolusu altını olsa, ikinci vadi dolusunu da ister. İnsanoğlunun gözünü ancak toprak doyurur. Bu hadis insanda doymak bilmeyen bir hırs olduğunu gösteriyor. Hırs insanın fıtratında var olan bir duygudur. Ama bu duygunun yönünü hayırlı taraflara çevirmek de insanın elindedir. Kazanç noktasında kanaatkar olmaya çalışmalı, ama ilim bakımından hırslı olmak gerekir. İlim hırsı para, mal hırsı gibi hasarete sebep değil, insanın kendisini geliştirmesine sebeptir.

Günün Duası:

Allah bizi dünya ve mal hırsından muhafaza etsin. Bizlere faydalı ilim öğrenme ve çok iyilik yapıp çok sevap kazanma hırsına sahip olmayı nasip etsin. Amin.

www.muhabbetmedya.com