Akraba ziyareti ile ilgili hadisler - Sıla-i rahim yapmanın önemi ve dini hükmü

Akraba ziyareti ile ilgili hadisler - Sıla-i rahim yapmanın önemi ve dini hükmü

İslam’da akraba ilişkileri üzerinde önemle durulan bir konudur. Akraba ziyareti ve sıla-i rahim ile ilgili birçok hadis ve ayetle konunun önemi dile getirilmiştir.

Said Ali Ümit - Muhabbet Medya

“Akraba ilişkisini kesen, cennete giremez.”
(Müslim, Birr, 19; Buhârî, Edeb, 11)

Hadis-i şerife göre cennete giremeyecek kimselerden birisi de akrabalarıyla arasındaki bağı kesen kimsedir. Buhari de geçen bir hadis-i şerifte ise peygamberimiz (s.a.v.) akrabalarını görüp gözetmenin insanı cennete götürecek ibadetlerden olduğunu beyan ediyor.(Buhari, Zekat, 1)

Elbette bu Allah’a iman edip, namaz kılıp zekatı vermekle birlikte düşünülmelidir. Yoksa farzları yerine getirmeyen, ya da imanı olmayan bir insanın sadece akrabalarına iyilik yapması onu kurtarmaz. Bunu iyi düşünmek gerekir. Nisa suresinde de Cenab-ı Hak, “Allahtan korkun. Akrabalık bağlarını kesmeyin” buyurmaktadır. (Nisa, 4/1)

Bir başka ayette ise, akrabalık bağlarını kesenlerin ikaz ve tehdit edildiği görülmektedir. Konuyla ilgili ayette şöyle buyurulur:

“Onlar, Allâh’a söz verdikten sonra verdikleri sözü bozarlar, Allâh’ın gözetilmesini emrettiği kimselerle alâkayı keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte onlar, lânete uğramışlardır; cehennem de onlar içindir.” (er-Ra’d, 25)

Ayet ve hadisler bizlere hep sıla-i rahmi tavsiye ediyor. Peki sıla-i rahim nasıl olmalıdır? Bunun en düşük derecesi, akrabalarımıza karşı güler yüzlü, tatlı dilli olmaktır. Karşılaştığımızda selam vermek, onların hallerini hatırlarını sormak, daima kendileri hakkında iyi şeyler düşünmektir. İkinci derecesi ziyaretlerine gitmek ve bedenen yardıma muhtaç olanlara yardım etmektir. Sıla-i rahmin üçüncü ve en önemli derecesi akrabalara mali yardım ve destek sağlamaktır. Akrabaları görüp gözetmek böyle olur. Elbette ki bu mali yardımı durumu iyi olanlar yapacaktır.

Yine Peygamberimiz (s.a.v.) iyilikte bulunmada gözetilmesi gereken sırayı şöyle beyân etmiştir:

“Harcamaya kendinden başla. Artanı çoluk-çocuğuna sarf eyle. Âilenden bir şey artarsa, bunu da yakınlarına harca. Bunlardan arta kalanı da sağındaki solundaki komşulara ver!”
(Bkz. Nesâî, Zekât 60, Büyû 84; Müslim, Zekât 41)

Peygamberimiz (s.a.v.) efendimiz bir başka hadislerinde, “akrabalık arşta asılıdır. Der ki, beni gözeteni Allah gözetsin. Beni terk edeni Allah terketsin.” (Müslim, Birr ve Sıla, 17) buyurur.

Yine bir başka hadiste, “her kim rızkının bol olmasını, ecelinin gecikmesini istiyorsa akrabasını görüp gözetsin.” (Buhari, edeb, 12) buyurmaktadır. Yine bir başka hadislerinde şöyle buyurlar: “Yoksula yapılan sadaka bir sadakadır. Akrabaya yapılan sadaka iki sadaka sayılır. Biri sadaka, diğeri sıla-i rahimdir. Ki bu da sadaka sayılır.” (Tirmizi, Zekat, 26)

Konuyla ilgili şu hadis-i şerif de akrabayla ilişkiyi kesmemenin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor: “Kim rızkının bollaştırılmasını yahut ecelinin geciktirilmesini arzu ederse, akraba ile irtibatını sürdürsün!” (Müslim, Birr, 20; Buhârî, Edeb, 12)

Buradan anlaşılıyor ki, ömrü uzatacak olan sadaka sadece mal ile verilen sadaka değildir. Sıla-i rahim gibi diğer sadaka çeşitleri de bunun içine girmektedir.

Son olarak akraba ile ilişkiyi kesmenin dünyada da cezası olacağını hatırlamalıyız. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Âhirette cezâsını ayrıca vermekle beraber, dünyada Allah Teâlâ’nın çabucak cezâlandırmasını en fazla hak eden günahlar, zulmetmek ve akrabâyı ihmâl etmektir.”
(Ebû Dâvûd, Edeb, 43; Tirmizî, Kıyâme, 57; İbn-i Mâce, Zühd, 23)

Allah bize akraba haklarına riayet eden kullarından eylesin. Amin.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.