Zulme Direniş

Tüm dünya ile birlikte bizler de haftalardır oturmuş İsrail’in Gazze’ye yaptığı acımasız saldırıları izliyoruz tıpkı bir korku filmi seyreder gibi...

Evlerin, okulların, hastanelerin bombalanmasına, kadın, çocuk, yaşlı, hasta demeden masum sivillerin katledilmesine içimiz yana yana şahitlik ediyoruz. Her şey dünyanın gözleri önünde olup bitmesine rağmen birçok ülke ve liderleri sanki gözleri kör, kulakları sağırmış gibi davranıyor. Normal şartlarda tek bir çocuğun dahi canına kastedildiğinde tüm dünyanın ayağa kalkması gerekirdi. Ama ne yazık ki binlerce çocuk herkesin gözleri önünde katledilmesine rağmen birçok insan üç maymunu oynuyor ve bu durumu sanki iki ülke arasında yapılan sıradan bir savaşmış gibi kabul ediyor. Halbuki savaş çocuklara, kadınlara, hasta yatağında yatan sivillere karşı yapılmaz. Her ne kadar korkunç bir olgu olsa da savaşın bile bir onuru vardır. Burada savaş adı altında adeta soykırım yapılıyor ve masum insanlar katlediliyor.

Bu vahşeti gerçekleştirenlerin yaptıkları zulüm yetmiyormuş gibi bir de şımarık ve küstahça tavırlarla kendilerini haklı gösterme gayreti içerisine giriyorlar. Yaptıkları barbarlığı da sanki büyük bir başlarıymış gibi dünyaya lanse etmeye çalışıyorlar. Ancak işleri sandıkları kadar kolay değil, çünkü onlar her ne kadar vicdanları körelmiş ve zalimlerse karşılarında da o derece zulme karşı direnen toprağı, vatanı ve kutsalı için mücadele eden bir halk var.

Bütün bu yaşananlar bizlere Tin suresinin 4.ve 5. ayetlerini hatırlatıyor; “Biz gerçekten insanı en güzel biçimde yarattık sonra da onu en aşağı seviyeye indirdik”

Sivil bir halkın bu kadar baskı, zulüm ve işkencelere maruz kalmalarına ve ailelerinden onlarca kişiyi kaybetmelerine rağmen inançlarıyla ayakta nasıl dimdik durduklarına baktığımızda, insanın ne derece değerli bir varlık olduğunu görüyoruz. Öte yandan 5. ayette belirtildiği gibi bu savaşta ve daha birçok savaşta insanoğlunun hırsları ve ihtirasları uğruna ne derece alçalabileceğine, nasıl zalim bir varlığa dönüşebileceğine de üzülerek şahitlik ediyoruz. Bizleri şaşırtan bir durum da farklı dinlere mensup oldukları halde on binlerce insan sokaklarda protestolar düzenleyerek yaşanan katliamlara tepki gösterip bu mazlum halkın yanında yer alırken, birçok Müslüman ülkenin sanki ortada hiçbir zulüm yokmuş gibi yaşanan olaylara tepkisiz kalmaları...

Gözler önünde yapılan bütün bu katliamlara ve verilen mücadeleye baktığımızda buna iki ülke arasında yapılan sıradan bir toprak savaşı demek çok sığ olur. Bu savaşa ancak iyinin ve kötünün, mazlumun ve zalimin savaşı demek en doğru tespit olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.