Atilla Yargıcı

Atilla Yargıcı

Çözüm Bekleyen En Acil Sorun: Kadın Cinayetleri

Ülkemizde seçim, geçim, futbol, Dilan Polat vs derken arada kaynayan, yöneticilerin çözüm için tam odaklanamadığı büyük ve tehlikeli bir sorun var: Kadın cinayetleri.

Bakın 27 şubat gibi yalnızca bir günde 8 kadın cinayeti işlenmiş. İki ayda yaklaşık 90 kadın cinayeti vakıası var. Bu cinayetler neden işleniyor? Çoğu boşanmış, ya da boşanmaya karar vermiş olan, boşanma aşamasında olan kadınlar kocaları veya eski kocaları tarafından acımasızca öldürülüyor. Terör ve töreden kaynaklanan cinayetler de buna eklendiğinde ülkemizde gittikçe daha da kötüleşen ve gerçekten çözüm bekleyen bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.

İşin acı tarafı, gittikçe artan bu cinayetlere karşı caydırıcı cezalar yok. Kimsenin de aklına gelmiyor sanki. Şimdi hukuktan biraz anlayanlar diyecek ki, öldürmenin cezası müebbet hapis veya ağırlaştırılmış müebbet hapis. Doğru ama caydırıcı olmuyor belli ki. Çünkü cezayı hafifletici unsurlar işin içine giriyor. Müebbet hapis cezalarının 16-18 yıla kadar düşürüldüğü görülüyor. İşin bu yanını hukukçular daha iyi bilir. Ama belli ki müebbet hapis, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları cinayetleri önlemede yetersiz kalıyor. Bu yetersizliği ülkeyi idare edenler, görmüyorlar mı?

Hürriyet Gazetesinden Hande Fırat konuyla ilgili bir haber yapmış. Haber de çeşitli öneriler var. Kolluk kuvvetlerinin daha duyarlı olması gerektiği gibi. İstanbul sözleşmesinden çekilmenin buna sebep olduğu gibi.

Bunların hiçbirisi derde derman değil. İşin eğitimle ilgili, psikolojik, sosyolojik, kültürel sebepleri mutlaka araştırılmalı. Adam öldürmeyi teşvik eden dizi filmlerin, öldürme üzerine kurgulanmış bilgisayar/cep telefonu oyunlarının adam öldürmeyi sıradanlaştırdığını düşünüyorum. İkinci husus, kadın ya da erkeğin evlenmek kadar boşanmanın çok iyi bir şey olmasa bile normal bir durum olduğunun iyi öğretilmesi şart. Evlenilen eşler, hanımların sahiplenilecek mal gibi görülürse olacağı budur. Eşler birbirinin sahiplendiği malı gibi değildir, eşler birbirine Allah’ın emanetidir. Emanetlerimize iyi davranmamız gerekir. Boşanan kişinin ise artık eşiyle ilişkisi kalmamıştır. Boşanmayı hazmedememek nasıl bir psikolojik bir travmadır?

Boşanmaların gittikçe artması ayrı, önemli bir sorun olarak önümüzde dururken, bir de bu sebepten cinayetlerin işlenmesi en büyük sorun. Hadi boşandı diyelim. Öldürmek niye?

Hangi sebeple olursa olsun adam öldürmenin, cinayetlerin önüne geçmenin tek bir çaresi var: idam. İslam buna kısas diyor. Hadi siz kısas demeyin. İdam deyin. Şartlar oluşmuşsa, haksız yere bir kişi öldürülmüşse, bunun cezası kesinlikle idam olmalı. Şeriat ismi geçince, şeriatta kısas var vs. diye İslama haksız yere saldıranlara da diyorum ki: İslam insan haklarını ihlal etmek için değil, korumak için kısas cezasını koymuştur. Cezalar caydırıcı olmazsa işte böyle olur.

Başta ABD olmak üzere Dünyada 11 ülkede idam cezası uygulanıyor. Ancak cinayetin dışında bazı suçlar da idam cezasına sebep oluyor. Amerika’da son 20 yılda idam cezası alarak infaz edilenlerin sayısı gittikçe azalıyor.

Bu konu en önemli gündem maddelerinden birisi olmalı. İdam cezası bugün gelsin, aklını yitirmeyen kişiler hariç hiç kimsenin kendisinin öldürüleceğini bile bile bir başkasını öldürmeye teşebbüs edeceğini düşünmüyorum. Önemli olan idam cezasının getirilmesidir. En azından denenebilir. İdam cezası konulur bir 10 sene uygulanır. Bakalım kaç kişi boşandığı eşini öldürmeye teşebbüs edecek.

Hukukçular bu konuyu gündemde tutmalı. Ülkemizi idare edenler acil olan kadın cinayetleri konusu en birinci gündem haline getirmeli. Çok boyutlu inceleme yapılmalı. Ama idam cezası en büyük ve etkili caydırıcı ceza olarak kesinlikle, acilen getirilmeli.

Lütfen bu konuyu yayalım. Paylaşalım. Belki de birilerinin dikkatini çeker de önleyici tedbir almaya vesile olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.