Eğitim sistemimize ve hayatta bakışımız üzerinde farklı pencerelerden bakabilmek…

Hayata bakışımızı temel prensipler üzerinde kuramazsak, bu prensipleri özellikle hayattın merkezine yerleştiremezsek, hayatı nasıl yaşayacağımız hususunda ilahi emirleri -yani Kur'an Kerim ve Peygamber Efendimizin hayatını- yaşayışımıza ilhak edemesek, hangi pencereden bakarsak bakalım istediğimiz hedefe ulaşamıyoruz. Dosdoğru bir yol üzerinde olmak için, hayatta bakışımızı bu doğrultuda tutup hareket etmemizden başka kurtuluşumuz bulunmamaktadır.

Nereden geldiğimiz, nereden gideceğimiz, neci olduğumuz gibi sorulara ilişkin cevapları bularak ciddi bir şekilde istikametimize doğru yürümemiz gerekiyor.

Ayeti kerimede geçen mal ve çocuklarımızın birer imtihan ve emanet olduğundan, hayatın her alanında bunlardan sorumlu olduğumuz evlatlarımızın; hayata bakışları çift kanatlı bir eğitimden geçmesi gerekli. Çift kanatlı derken neyi kast ediyorum? Din ve Fen ilimleri… İkisi bir arada olursa, gelecek nesillerle güzel hedeflere Allah'ın izni ile ulaşabiliriz.

Büyükler, anneler, babalar, yetki ve etki sahibi kim varsa; Allah aşkına gençlerimizi sahipsiz bırakmayalım.

Vicdanın, kalbin, ruhun ışığı ve aydınlatıcısı dini ilimlerdir. Aklın nuru ve ışıklandırması ise fen bilimleridir. İkisi bir arada birbiri ile uyum içinde işlenebilirse, insan manevi anlamda hakikate ulaşabilir. Din ilimleri ile fen ilimleri bir kuşun iki kanadı gibidir.

Osmanlı'nın son dönemlerinde fen ilimlerini ihmal etmesi nasıl bir yanlış ise, sonrasında kurulan ülkemizin eğitim sisteminde din ilimlerinin dışlanıp sadece fen bilimlerine yönelinmesi de aynı şekilde yanlıştır.

Mevcut eğitim sistemi nasıl bir genç modeli yetiştiriyor? İlgililerin bunu ciddi manada düşünmesi gerektiğine inanıyoruz. Eğitimcilerin de…

Sahi, neler yapılmalıdır?

“Önümde müthiş bir yangın var alevleri göklere yükseliyor içinde evladım yanıyor. Onu kurtarmaya koşuyorum…” diyen Bediüzzaman’a kulak verilmesi kaçınılmaz olmuştur.

Aksi durumda geleceğimiz olan çocuklarımızdan özveri, fedakarlık gibi konularda gayretleri bekleyemeyiz. İstemeye de hakkımız olmaz. Beklemeye de hakkımız yoktur. Çünkü biz onlara bu doğrultuda bir eğitim vermedik ki. Sadece, nasıl kazanacaklarını öğretmeye çalıştık. Kalp ve ruhlarının arzu ve isteklerini ihmal ettik.

Cenab-ı Hak bizleri ve geleceğimiz olan evlatlarımızı bu zamanın cazibedar fitnesinden kurtarsın ve muhafaza eylesin, amin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.