Dursun Sivri
Yapay Zekâ Çoklu Zekâ Değildir
Yapay Zekâ mı? Nasıl Yani?
Dünyaca meşhur beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in bir gazetedeki röportajında; “İnsan beyni on bir boyutlu çalışıyor, bilgisayar ise iki boyutlu çalışıyor” diyordu.
Bilgisayar programları elektrik-elektronik devrelerinin kombinasyonudur.
“Dijit” sayı, dijital sayısal demektir. Hesap makinelerinin çalışma esası (0) ve (1) rakamlarına düzenlenmiştir. Matematikte “bole cebiri” metodu ile bildiğimiz rakamlar (0) ve (1) rakamlarının belirli bir kombinasyonu ile ifade edilebilir.
Bilgisayar denilen cihaz elektrik devrelerinin kombinasyon ve entegrasyonudur. İlk zamanlar bu devrelerin yer aldığı parçaya entegre devre deniliyordu.
Sonra mikro işlemci. Daha sonra devreler çok küçük alana yerleşince chip denildi.
Bilgisayar sistemi de (0) ve (1) lerin kombinasyonu ile çoklu işlemlerin birbiri ile etkileşimli yaptırılmasıdır.
Chip denilen entegre devreler sistemi binlerce kablo ile yapılabilecek devrenin tırnak kadar alana sığdırılmasıdır.
Sistemde (1) rakamının program diline uyarlanmasında “(Evet) veya (Hayır) (Öyleyse) (Şu)” vb gibi devreyi aç veya kapa. Eğer (If) veya (Or) gibi kelimelerle programlama komutlarının temelini oluşturur.
Bu komutları bir sistemin faaliyetine dönüştürecek yazılım diline göre düzenlenmiş bilgisayar işlemcisi ile istenilen çıktılar sağlanmaktadır.
Nasıl ki fotosel sistemle çalışan sokak lambaları “Işık yanıyorsa devreyi kes lambalar söndür” olarak görev yapması gibi şartlar oluşunca gerekenin yapılmasını sağlamaktır. Kumbarasına para atınca içecek veren makineler otomasyon sistemlerinin çok eski versiyonudur.
Şartların tanımlanarak sistemin kurgulanmasının adı yazılımdır
Temelinde iki sayı vardır (0) ve (1) sayısı.
Elektronik devre elemanı olan diyot ve transistörler akımın yönünü kontrol edebilen yarı iletken denilen ve silisyumdan yapılan devre elemanlarıdır.
Silikon vadisi deyimi devre elemanlarının silikon denilen silisyumdan yapılmasına atıftır. Bildiğimiz denizdeki kum silisyum elementidir.
Elektronik teçhizatın üretimin ana maddesinin kum olmasından dolayı üretimin yapıldığı sanayi tesislerinin adına silikon vadisi denilmektedir.
Parantezi kapatıp sadede gelirsek.
Bilişim sistemlerinin üretiminden donanıma, donanımın kullanım şeklinin programlanmasına yazılım deniliyor.
Yapay zekâ yazılımların en üst seviyesidir.
Bilgisayar sistemlerinin donanımı ve yazılımı, programlama hangi maksat için yapılacaksa önce hikayesi ve senaryo yazılır. Senaryoya göre yazılım planlanır. Yazılımın çıktıları önceden yüklenen şartların veri tabanına girilmesidir.
Bilgisayarla yapılan, yazı, hesap, resim, ses, her iş ve işlem dijital temele dayanmaktadır.
Matematikçiler iyi bilir; okunuşu itibarıyla “bole cebiri” denilen sistemle bildiğimiz onluk rakamların hepsi (0) ve (1) rakamlarıyla da gösterilebilir.
Hesap makineleri de bu dijital mantığa göre çalışmaktadır.
Yapay zekâ, önceden yazılmış bir senaryonun veya senaryoların “Evet- Hayır” veya “Şöyle ise Böyle” anlamına gelen binlerce şartların entegrasyonu kombinasyonudur.
Yapay zekâ çoklu zekâ değildir. Zaten bildiğimiz anlamda zekâ değildir.
Otomasyonun geliştirilmiş versiyonudur.
Mutlak surette şartlar önceden tanımlanmış ve elektronik devreler ona göre kurgulanmıştır. Sonra devrelerin algoritmik diline göre program yazılmıştır.
İlk defa karşılaşılan ve tanımlanmamış sorunlara yapay zekâ çözüm üretmez.
Ne kadar çok ihtimal ve şart tanıtılmış ve o tanımlanmışsa ona göre yapılacak iş belli demektir. İşlem ona göre yapılır ve çıktı alınır.
Yapay zekâ çoklu zekanın yerini alamaz. İnsan zekâsının yerini hiç alamaz.
Rutine dönüşebilen tanımlı iş ve işlemlerin dışına çıkamaz.
İki boyutlu çalışır. “….. - ise şu şekilde yap” olarak özetlenebilir.
Akılları hayrette bırakan harika işlerin yapıldığı/yaptırıldığı “yapay zekâ” olarak tanımlanan çalışmaları asla küçümsediğimiz anlaşılmasın.
İnsan nevinin iftihar vesilesi muazzam başarı hikayesidir.
Her türlü takdiri hak eden icad ve keşiflerdir.
İnsan Beyninin sınırlarına henüz ulaşılamadı
Beyin ve hafızanın kapasitesi hakkında çeşitli tahminler yapılıyor. İnsanlar çok az bir kısmını kullanıyor deniliyor.
Prof. Dr. Gazi Yaşargil hocaya yaratılıştaki kapasitenin göre yüzde biri dahi kullanılamıyor diyor. Milyonlarca bilgisayarın kapasitesinden daha büyük
Bilgisayar ve bir çok cihazın, keşfin ilham kaynağı kâinat kitabıdır.
Şüphesiz bilgisayar yazılımlarında beynin keşfedilen çalışma sisteminden faydalanıldığı bir gerçektir.
Ancak aradaki fark mukayese edilemeyecek derece uzak mesafe vardır.
Beyin bedenin biyolojik bir parçası. İnsan beden ve beyinden ibaret değil ki.
Bir de ruh var ki insan O’dur.
Ruhla beden beyin istasyonunda buluşurlar. Aslında ruh hayatın cevheri ve ta kendisidir.
Hafıza beynin bir fonksiyonu olmakla birlikte beyinde fiziki yer kaplamaz.
Hafızaya kayıt olurken beynin hangi bölgeleri aktif oluyor kan dolaşımının izlenmesiyle görülebiliyor. Buradan hareketle hafıza ve beyin ilişkileri açıklanabiliyor. Hafıza geliştirme teknikleri geliştirilebiliyor.
Akıl ile kalbin, zihin ile duygunun imtizacıyla hafızaya kalıcı kayıt gerçekleşir. Beynin etkin kullanımı da akıl ve kalbin imtizacıyladır.
Yapay zekâ ise beyin ve sinir sisteminin çalışma şekline kısmen benzediği için o isim verilmiş olmalı.
Beş duyu organıyla sensör gibi verileri toplanır beyne gelir.
Beynin donanım ve yazılımı, aklın, ruhun, ve sair latiflerin kalbin komutasında bedenin ilgili yerlerine sinir kablolarıyla emirler veriyor ve davranışlar zuhur ediyor.
Mekanik bir sistem olan yapay zekâ iki faktörün birbiriyle etkileşimiyle çalışmaktadır.
İnsanda ise beş duyunun yanında; akıl, ruh, sır, vicdan, saika, şahika kuvve-i gadabiye, kuvve-i şeheviye gibi lâtifeler de işin içine giriyor.
Her şeye rağmen bu yazdıklarımızdan yapay zekâ teknolojisini küçümsemek ve değersizleştirmek olarak anlaşılmasın.
İnsan nevinin iftihar edebileceği fevkalade bir başarı hikayesidir.
İnsan fıtratının, diğer canlıların, kâinat kitabının ne kadar harika sanat eseri olduğunu anlamaya vesiledir.
İnsan beyninin sırlarına henüz vakıf olunamadığını söylüyorlar beyin üzerinde çalışan uzmanlar.
Yapay zekâdan fıtri zekânın istifade edebilmesi
Teknolojinin her imkânı araçtır. Araçlar amaçlara göre anlam ve değer kazanır.
Yapay zekâ ile çalışan her teknolojik ekipman insan zekâsının yönlendirmesine göre iş görüyor.
Mesele şu:Yapay zekâ ile süreçlerin birbiriyle uyumu entegrasyonu neticesinde harika işler yapılabiliyor. Bir makinenin dişlileri arasındaki uyumla, makineler arasında elektronik devreler arasındaki uyum aynı mantık üzerine kuruludur.
Yalnız insanlar arasındaki iletişim ve işbirliğinde dişliler arası uyumda problem çıkıyor. Üstad Bediüzzaman Said Nursi bu hususa ihlas risalesinde misal veriyor
“Hem nasılki bir fabrikanın çarkları birbiriyle rekabetkârane uğraşmaz, birbirinin önüne takaddüm edip tahakküm etmez, birbirinin kusurunu görerek tenkid edip sa'ye şevkini kırıp atalete uğratmaz. Belki bütün istidatlarıyla, birbirinin hareketini umumî maksada tevcih etmek için yardım ederler, hakikî bir tesanüd bir ittifak ile gaye-i hilkatlerine yürürler. Eğer zerre mikdar bir taarruz, bir tahakküm karışsa; o fabrikayı karıştıracak, neticesiz akîm bırakacak. Fabrika sahibi de o fabrikayı bütün bütün kırıp dağıtacak.” (İhlas Risalesi 33Yirmibirinci Lem'a/2. Düsturunuz)
Şu zekâ veya bu zekâ hepsi de araçtır. Kullanımdaki maksad, hakka hizmet için, insanlığın istifadesi için olduğu zaman anlamlıdır kıymetlidir.
Hem dünyevi hem uhrevi kazanımlara vesile olacaktır.
Dava şuuruna sahip olanlar kubbenin taşlarının uyumundan, makinenin çarklarının, bilişim sistemlerinin programlarının ahenginden ibret alabilmeli.
Birlikte iş görebilme stratejilerimizi gözden geçirmeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.