Beka-i Aşk

Şems-i Ezelinin cezbiyle cevelân etse gönül
Cezbedilip aşka düşse, cilvesiyle yansa gönül
Cânımın ellerinden tutsa her esma-i güzînin
Hangi perdeden geçsem, sırrı-ı esrâ gönül...
Bekâ kıblesinin kıyamın da tekbir etse gönül
Cemâl-i Bâkinin sofrasın da tevhidi tatsa gönül
Cânımın ellerinden tutsa her esma-i güzînin
Akl-ü idrakten geçsem, nâr-ı kalp yaksa gönül...
Kâinatin sînesin de Gül-i Mahbûbu seyretse gönül
Dem-i vuslat olsa, o vakit sussa gönül
Cânımın ellerinden tutsa her esma-i güzinin
Masivadan geçsem,artık nâr-ı hicran yok gönül...
Lâyezâlin sırrına zerreler tâlip ,tavaftalar !
Cünûn-u ehl-i aşk gibi dönse gönül
Müyesser olur mu bilmem ! Mahbub-u kulûbun bir Şûlecik şefkati
Cânimin ellerinden tutsa her esma-i güzinin
Yapmışsam eteğine, kalbim ihrâmını giyse gönül...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.