Hidayet - İman ve Salih Amel

Yüce Rabbimiz Yunus Suresinde şöyle buyurur:

Hiç şüphesiz iman edip salih amel işleyenleri, imanlarından dolayı Rab’leri hidayete erdirir. Naim cennetlerinde altlarından ırmaklar akar durur. Onların oradaki duaları, “Allah’ım sen bütün noksan sıfatlardan uzaksın”; sağlık dilekleri, “selam”; dualarının sonu da, “Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun” diye şükretmek olacaktır.

(Yunus, 10/9-10)

Bu ayetin birinci mesajı hidayetle ilgilidir. Hidayet, insanın kendi iradesini iman yönünde kullanmasından sonra Cenab-ı Hakkın o insana bahşettiği bir nurdur. Yani insan iman ettiği zaman, yanlış ile doğrunun farkına varır. Günah ile sevabı birbirinden ayırır. Bu yüzden Allah’ın insanı hidayete erdirmesi, insanın kendi iradesini imandan yana kullanmasıyla birlikte olmaktadır. Hidayete eren bir insan ise, yani iyi ile kötüyü, hak ile batılı fark eden ve iyilikleri yapıp kötülüklerden kaçınan bir kimsenin varacağı yer, altlarından şırıl şırıl ırmakların aktığı cennettir.

Cennet, Allah’ın kendilerinden razı olduğu, lütuf ve fazlı ile ikram ettiği ebedi bir mekandır. Ve insan orada cismiyle birlikte bulunacak, cennetin nimetlerinden istediği şekilde istifade edecektir. Kur’an-ı Kerim, insanın cennette nail olacağı cismani lezzetleri çok açık bir şekilde beyan etmektedir ki, bunu başka türlü tevil etmek, Kur’an ayetlerinin açıklığına zıttır.

Ancak ayetten anlaşılmaktadır ki, cennetteki lezzetler sadece maddi lezzetler değildir. Dünyada nasıl manevi, ruhi ve kalbi lezzetler varsa ve bu lezzetler bedenin lezzetlerin çok çok üzerinde lezzetlerse, ahirette de benzer lezzetler vardır.

Örneğin, Allah’ı anmak, tesbih etmek insan ruhuna ve kalbine tarifi imkansız lezzetler bahşeder. Ahirette de aynı lezzet vardır. Kur’an, cennete giden müminlerin, “sühhaneke Allahümme” diye dua edeceklerini bildiriyor. Yani orada, “Allah’ın seni bütün noksan ve eksik sıfatlardan tenzih ederiz. Sen yücelerden yücesin.” Diye dua edilecektir. Cennetteki güzellikleri görünce insan, bütün bu güzellikleri ancak kusursuz bir varlığın, yani Allah’ın yapabileceğini düşünerek Allah’ı tesbih edecektir.

Cennet ehlinin selamı

Diğer taraftan cennet ehlinin kullandığı sözcüklerden birisi de “selam” olacaktır. Ayetlere göre cennete boş, anlamsız, saçma sapan sözler işitilmez. Orada cennet ehli birbirlerine “selam” diye hitap edecekleri gibi, melekler de cennet ehline “selam” diyeceklerdir. Üstelik Kur’an’ın ifadesiyle Cennet ehlinin Rabbi Rahimi de onlara “selam” kelimesiyle hitap edecektir. Selam, barış, esenlik, güvenlik, huzur gibi anlamlara geliyor. Buradan anlaşılıyor ki, selam cennete sadece bir sözcük değil, aynı zamanda cennetin genel atmosferini ifade eden mukaddes bir ifade. Biz dünyada birbirimize selam vermekle, aslında cennet ehlinin yaşayacağı huzur ve mutluluğu birbirimize diliyoruz. Hayatımızın cennet gibi huzurlu geçmesini istiyorsak, barış ve huzurun kaynağını olan İslama sarılmalıyız.

Son olarak ayetlerde, cennet ehlinin son duasının da, “Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun” şeklinde olacağı beyan ediliyor. O halde cennet ehli, sadece yeme içme gibi maddi lezzetlerin peşinde koşmayacak. Aynı zamanda cennette gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, insanın hatırına bile gelmeyecek sayısız maddi manevi nimetlerden istifade ettikten sonra, en büyük lezzetin ve hazzın, bütün o nimetleri sonsuz bir şekilde insana cennette bahşeden Allah’a hamd edecek. Ya Rabbi, bize verdiğin maddi ve manevi rızıklardan dolayı sana hamd ederiz, sana şükrederiz. Şükre ve hamde yalnızca sensin layık olan.

Buradan şunu anlıyoruz. Dünyada Allah’a iman eden, imanını ibadetlerle kuvvetlendiren, salih amel işleyen, Allah’ı tesbih eden, Allah’ın verdiği sayısız nimetlerden dolayı ona hamd eden bir insan, Allah’ın rızasını, hoşnutluğunu kazanan insan demektir .Böyle insanların cennetteki yaşayışları da hep şükürle dolu olacak, tesbihle dolu olacaktır. Orada da insan, “cennet nimetlerinden dolayı Sana Hamd olsun Allahım. Cemalini gösterdiğinden dolayı Sana Hamd olsun Rabbim” diye Allah’a hamd edecek. Cennetteki güzellikleri gördükçe de, “Bu güzellikleri ancak senin gibi güzelliği ezeli ve ebedi olan Allah yaratabilir. Sen bütün noksanlıklardan uzaksın, berisin” diyerek onu tesbih eder.

Cenab-ı Hak, bizleri bu kısacak fani dünyaya imanını muhafaza eden ve salih amellerle imanını kuvvetlendiren, o iman ile çene kapayan salih insanlardan eylesin. Amin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.