
Said Yargıcı
Evlatlarına ve Mallarına İmrenilmeyecek Olanlar
Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:
Onların malları da evlatları da sakın seni imrendirmesin.. Bu olsa olsa, Allah’ın onları dünya hayatında bu gibi şeylerle azaba uğratmasından ve canlarının kafir olarak çıkmasını murat etmiş olmasından başka bir şey değildir.
(Tevbe, 9/55.)
Bazen kafir ve münafık olan insanların maddi varlıkları çok fazla olabilir. Bunlar çocuklarının da kendilerine destek vermesiyle bütün güçleriyle dünya hayatını temin etmek için çalışırlar. İnançsız insanlardaki, İslam’ı gösteriş için yaşayan insanlardaki zenginlik ve çoluk çocukları bizleri imrendirmemelidir.
Ayette söz konusu edilen, aslında kafir olan münafıklardır. Ancak münafıkların kimler olduğunu bizim bilmemiz mümkün değildir. Bu yüzden, bunlar müminlerin içinde bulunur. Onları biz zahire baktığımız için mümin olarak, Müslüman olarak görürüz. İçlerini ancak Allah bilir.
Bu yüzden bu ayet, etrafımızda gördüğümüz insanların zenginliklerine, çoluk çocuklarına imrenmememizi tavsiye ediyor. Çünkü bunlar onlar için görüldüğü gibi bir nimet değildir. Bu bir imtihan vesilesidir. Bu yüzden bir mümin başkasının zenginliğine bakarak bir hased içine girmemelidir. Bir imrenme duygusuna kapılmamalıdır. Eğer rızkının genişlemesini istiyorsa, bunu sadece Allah'tan istemelidir, Allahtan hayırlısını istemelidir. O bütün hazinelerin sahibidir. Dilediğine, dilediğini verir.
Şunu söyleyebiliriz ki, burada insanın kendisine verilenlere razı olması ve şükretmesi isteniyor. Çünkü Cenab-ı Hak ayette de beyan ettiği gibi, münafık insanları, inançsız insanları verdiği mal ve evlat ile azaba uğratıyor. Hem bu dünyada hem de ahirette azaba uğratıyor. Yani çocuklarının dertleriyle uğraşırken, mallarını her gün sayıp dururken akıbetleri akıllarına gelmiyor ve böylece kafir veya münafık olarak ölüyorlar.
Çünkü bunlar, iradelerini inançsızlık yolumda kullanan, bu yolda gidecekleri noktasında karar sahibi olan insanlardır. Bunlar adeta inançsızlık ve nifak konusunda Cenab-ı Hak ile inatlaşmaya giren, inançsızlıklarında inat eden insanlardır.
Bunlara verilen her nimet, dünya ile daha fazla ilgilenmelerini, dünya malını ve çoçuk sevgisini her şeyin üstüne çıkarmalarını, ahireti, akıbeti hiç düşünmemelerini sağlıyor. Şayet güçlü bir irade gösterip bu yanlış yoldan dönmezlerse imansız olarak ahirete gidecekler ve orada ebedi bir cehenneme düşeceklerdir.
Bu tür insanlar, Kur’an’ın bu ayetlerinden ibret almalı, müminler de asla böyle bir duruma düşmek istememelidir. Müminler olarak hepimiz çalışacağız. Ama çalışmamızın sonunda Allah’ın bize ihsan ettiğine kanaat edip, hırs peşinde koşmayacağız, başkaların malına, çoluk çocuğuna imrenmeyeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.