Yapay Zekâya Soralım

“Hakiki medeniyet-i nev-i insanın terakkî ve tekâmülüne ve mahiyet-i neviyyesinin kuvveden fiile çıkmasına hizmet ettiğinden bu nokta-i nazardan medeniyeti istemek insaniyeti istemektir.”

(Bediüzzaman)

İnsanın başını döndüren, takibinde zorluk yaşadığımız teknik ve teknolojik gelişmeler, bilim, sanat ve medeniyet harikası makinalar, aletler ve nesneler insanlığın ortak malıdır. İnsansı robot ASIMO’nun yapımı üzerinden neredeyse çeyrek asır geçti ve o bile demode oldu. Elbette bu makinalar yapılırken, insanlığın hayrına hizmet etsin duygu ve düşüncesiyle yapılmıştır. Kim hangi niyetle kullanırsa, sonuç ona göre olacaktır. Mesela, dünyanın açlık çeken bölgelerine gıda taşıyan uçak, oranın insanlarını imha etmek için bomba da taşıyabilir. Bundan uçağın mucidi mesul değildir, itham da edilemez. Hakeza.

Bugünlerde adından çokça söz edilen bir medeniyet harikası daha var: Yapay zekâ. Dün şöyle derdik: “Bir bilene soralım!” Bugün; bilgi çağının ötesinde yapay zekalı robotik çağı yaşamaya başladığımızdan dünkü söylem değişti: “Yapay zekaya soralım!” Artık yapay zekalı robotik çağın kapısı aralandı. Kâinatta cari olan tekâmül /gelişme, ilerleme kanunu gereğince, bu çağın kapısını kapatmak ya da engel olmak mümkün gözükmemektedir. Diğerleri gibi bir İlahi lütuf olarak bilim harikası yapay zekâ kullanıcıların elinde ya insanlığın ihyâsında ya da imhasında kullanılacaktır. Dua edelim tamamıyla insanlığın hayrına kullanılsın. Keza, medeniyet harikalarının şükrü, onları insanlığın hayrına kullanmakla olur. Geçen asırda, İslâm dünyası dahil bilim, sanat ve medeniyeti ıskalayan sair milletler bugün, maalesef Batı’ya bağımlı ve muhtaç hale gelmişler; bu bağımlılık ve muhtaçlık halini çok pahalıya ödemişler ve hâlâ ödemektedirler. Fakat, yanlış anlaşılmasın, biz, maneviyatta Avrupa’ya muhtaç değiliz.

Mesela, benim de aklıma, yapay zekaya “İnsan dinsiz olabilir mi?” diye bir soru sorsak geliyor. Eminim ki o da “Hayır! Katiyen insan dinsiz olamaz!” diyecektir. Fakat, sualden önce, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem’den (as) bahisle; insanın, kâinatın, hayatın ve dinin tanımı ve lüzumu, dinsizliğin ne olduğu, -varsa- lüzumu, dinsizliğin ne işe yaradığı tarihi vs. örnekleriyle yapay zekaya bilgi olarak kodlanmalıdır ki, vereceği cevap doğru olsun.

Ne bilim, sanat ve medeniyete ne de sanat ve medeniyet harikası icatlar ve keşiflere insanın muhalif ve muarız olması düşünülemez. Medeniyet harikaları bir yandan insanlığın hayrına hizmetle sosyal hayatı ve işleri kolaylaştırırken, diğer yandan maalesef bozguncuların elinde dehşetli bir tahrip aracı olmaktadır. İnşallah yapay zekâ insanlığın barış ve huzuruna, refah ve mutluluğuna hizmette kullanılarak gerçek bir sanat ve bilim harikası olma özelliğini hakkıyla yerine getirir. Zira öyle görünüyor ki, gelecek adına, yapay zekâdan müstağni olmak hayli zor, hatta neredeyse imkânsız olacaktır. Bu gerçeğe gözümüzü ve kulağımızı kapamak yerine, hedefimiz, gelecekteki kültür ve medeniyet dünyamızı, bu gerçeklerin ışığı altında, zamanın eskitemediği değerlerimizin sütunları üzerinde inşa etmek olmalıdır. Bir şairimizin dediği gibi: “Kökü mazide olan ati” olabilmek.

Bediüzzaman’ın zındıka dediği dinsizlik cereyanı ve bozguncu komiteyle taun/veba hastalığına benzettiği maddiyunluk / materyalist felsefenin amacı, insanların nefsini, kalbini, kafasını, vicdanını ve ruhunu maddenin esareti altına alarak ifsat etmektir. İşte bu bozguncu komite ifsat işlerinde, bilim ve sanatın görsel, işitsel ve yazılı medya araçlarını, interneti, sosyal ortamları ve sanal dünyanın sair nesnelerini tahripte ve olumsuz anlamda gayet iyi kullanmaktadır.

İslâm dünyası yapay zekalı bu yeni çağı çok iyi değerlendirmeli, dünyevi ve uhrevi huzur ve mutluluğu, (maddi-manevi) inkişaf ve terakkiyi temin eden İslâm, Kur’an ve iman hakikatlerini dünyanın her tarafında ilan ederken, bir an evvel, kendi dünyasında uhuvvet, muhabbet, ittihat ve tesanütü tesis etmelidir. Aksi halde zındıka ve bozgunluk hareketi yapay zekâ ile yeni bir ivme kazanacak, en çok kaybedenler yine “Düşmanın silahı ile silahlanın” Nebevi (as) beyanına muhalif hareket edenler ve bu çağı ıskalayanlar olacaktır.

**

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum