Ömer Faruk Topçu
Seni Bekledim
Asıldı gözlerim kararsızlığa
Çirkin düşlerimin keyfinde vartam
Kalbimin lümmesi hep bana düşman
Yıllardır hasretle beklerken seni
Göğüste bahçeme karanlık çöktü
Yalın mevsimlerde ruhum çürürken
Eritir hayali tepemde güneş
Umut dolu halle seni bekledim
Umut da benimle bekledi seni
Uzandığım oda güllerle dolu
Düşmedi yakamdan vahşi dikenler
İntizar meyvesi cami avlusu
Peşinden sahiller kahve köşesi
Beklemek bıkmadı bu nasıl duygu
Girdabında asrın boğuluyorum
Elimde bir ekmek tadı tuzu yok
Ayyaşlar masaya kafayı çakmış
Ruhları görünür kalpleri bomboş
Beni beklemeden esince rüzgar
Sen değil diyor buz kokan fitne
Büyülü efsunkâr elimde bir gül
Titriyor beyhude hiç usanmadan
Bense üşenmeden seni sordum hep
Su yoncalarının yapraklarına
Beklemek duygusu sensiz büyüyor
Bu gül, sen değilsin dememe sebep
Tüm çiçekleridir bu kainatın
Tarifin tarihi yığılan yıllar
Dondurulmuş his adamlar sessiz
Maşaya sıkışmış yorulan yollar
Yerini bulamaz bu çaresiz kim
Kaç sene geçmiş benden izinsiz
Çareyle inandım geleceğine
Gelmezsin zannıydı aramayışlar
Ümidim önünden geçiyor bahar
Ben hep baharlarda seni bekledim
Dessas gülüyorken susmak dileğim
Islanmak isterken yağmurum gitti
Kış gecelerinde üşürken kalbim
Bahara sakladın aydınlığımı
Güneşten getirip aranan fikri
Özenle büyüttün katrelerimi
Randevu anına gitti gelmeyen
Arzu ve tazarru dolu bostanda
Ben seni bekledim senden habersiz
Severdim siyahı hatırlar mısın
En ince yerinden kopacakken can
Sen beyazlardan kaldırdın beni
Dokudun denizi bir ilmek için
Eline dokunup dirilmek için
Su seni bekledi içilmek için
Hasret çağdı yine gelmemiş gibi
Ben şu kaldırımda seni bekledim
Bu kaldırımlarda bekledi seni
Kurur zannettiğim özlem açıyor
Sonbaharda düşen kızıl gazeller
Gelince aklıma tenha yerlerde
Ayaklar altında kalır ellerim
Elim gözüm hissim hep seni bekler
Mevsimlerde benle seni bekledi
Gökte yıldızlarda seni bekledi
Hep seni bekledik bankla birlikte
Seni beklediğimi unutma Ruhşen
Yalnız bırakırken en sadık kelpler
Uzvum oldu gurbet, huzur misafir
Derinden paslansın nursuz satırlar
Ben üşüyorum vazgeç güneşten
Seksen mevsimimde kokunu duydum
Akar ırmak gibi iki gözüm sen
Hiçbir şey kalmadı puttan geriye
Ne bir ince yolum ne de vesvese
Hep seni bekledim gecikme Ruhşen
20 Eylül 2000 Çarşamba