Kitap Yakan İdiot ile Aynı Safa Düşmek

Allah ne güzel de sınıyor insanları. Bir öyle bir böyle.

İsveç’de başbakanlarının tabiriyle “Kullanışlı bir aptal” Kur’an’ı yaktığını sanıyor. Bizler de cahilliğimizi gösterip hep bir ağızdan bağırıyoruz: Kur’an’ımızı yaktırmayız.

Halbuki İslam dünyası 1000 yıllarca önce bu konuyu güzel güzel müzakere edip sonuçlandırmış: Mushaf Kur’an değildir. Mushaf mahluktur, ama Kur’an mahluk değildir.

Kur’an Allah’ın ilmidir. İlahi ilimdir. Allah’ın kelamıdır. Allah’ın kelamı da ebedi ve ezelidir. Yani mahluk değildir. Mahluk olmayan bir şeyi, Allah’ın kelamını kimse yakamaz. Bu konuda yazılmış yüzlerce kitap var.

O yakılan sadece Mushaftır. Mushaf kağıt üzerine aktarılmış yazılardır. Kağıdı ateşe tutarsanız yanar. Ancak Kur’an yakılamaz. Bir ahmağın Mushaf yakmasını, Kur’an’ın yakılması olarak algılamak sadece cahilliğimizin ifadesidir. Allah kelamını fanilerin yakabileceği bir şey olarak düşünmek Allah inancımızın problemli olduğunun ifadesidir. İmani bir zaaftır. Hariciler Hz. Ali’ye Mushaf’ı göstererek “Aramızda Kur’an hakem olsun” dediklerinde Hz. Ali’nin “Bu kitaptır!” diye verdiği cevap ne kadar manidardır. Bu bize bakan tarafı.

Kitap yakan ahmağa bakan tarafı ise zaten adam olsa kitap yakmazdı. Onun istediği sansasyon, medyatik olmak, konuşulmak. Ahmağa verilecek en güzel cevap sükut olması gereğince kitap yakan idiotları muhatap dahi almamalıyız ki; o salak da Mushaf yakarak Kur’an yaktığını düşünüyor. Şöhretperestliğin dibi bu. Bizler dengeli olarak böyle şöhretperest ahmakların enaniyetlerine pirim vermemeliyiz. Her dengesiz tepki böyle zavallı idiotların enelerini besler, daha da kabartır. Bir kitap yakana Kur’an yaktı diyerek ölçüsüzce tepki göstermek, aslında bundan sonraki benzer olaylara davetiye çıkarmaktır. Çünkü bu dünyada aynı ahmak kafada (hatta İslam ülkelerinde) milyonlarca insan var

Said Nursi her defasında tek değil, iki Avrupa vurgusu yapar. Avrupa’yı, (ABD, İsrail vs) tek bir bütün görmek hakikatsız bir tavırdır. Batı’da, İslam ülkelerinde pek çok örnekleri olduğu gibi çok ahmak, yanlışa, zulme taraf insan olduğu gibi; hakka, doğruya, iyiye, adalete, güzele taraf olan insanlar da var. Batıyı bir bütün olarak inkar etmek, siyasete malzeme yapmak hem zulüm, hem haksızlık, hem adaletsizlik, hem de o coğrafyalarda doğrudan yana olanları zayıflatma vesilesidir. O topraklarda iman ruhunun, İslam ile kaynaşan Hz. İsa’nın getirdiği hak dinin inkişafına çalışmalıyız. Batılıların hepsinin bizim rakiplerimiz olmadığını anlamalıyız. Batı da, Doğu da Allah’ındır, zalimlerin, haksızların, ahmakların değil.

İsrail Filistinlilerin üzerine bomba yağdırırken bu zulmü protesto eden İsrailliler, Hahamlar da var.

Bizim Mushaf’ın yakılışını Kur’an yakılıyor zannetmemiz cahilliktir. Bir ülkede bir ahmağın (Birçok da olabilir) dine / Mushafa olan saldırısı ile o ülkenin hepsini suçlamak olsa olsa bağnazlıktır.

Nitekim Türkiye’nin İsveç elçiliği önünde eylem yapılırken içeridekilerin cama yapıştırdıkları şu söz ne kadar anlamlıdır: "Kitap yakan aptalın fikirlerini paylaşmıyoruz."

Biz de paylaşmıyoruz. Kur’an yaktığı için değil. Çünkü Kur’an yakmak kimsenin haddine değil. Kur’an yakılamaz. Ama kitap yakmak bir orta çağ bağnazlığı olduğu için o idiota karşıyız. İncil de, Tevrat da, Das Kapital, Sefiller de yaksa yanlışa yanlış diyerek ölçülü bir şekilde tepki gösteririz. Kitap yakmak insaniyete layık bir tavır olmadığı için bütün kitap yakanlara karşıyız.

Bu anlamda kitap yakan idiotlar ile değil, "Kitap yakan aptalın fikirlerini paylaşmıyoruz" diyen İsveçliler ile aynı saftayız.

Bütün İsveçlileri ve İsveç ülkesini kitap yakan idiotlar ile aynı safta görmek, bilmeden Mushaf yakan idiotun safında olmaktır, Kur’an’ın, hakikatin safında değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum