Atilla Yargıcı

Atilla Yargıcı

Mutluluğun ve Huzurun Formülü: Elimizden gelenin en iyisini yapmak

Oturduğumuz evin önünde biraz yeşil alan var. Altı sene önce diktiğim bazı meyve ağaçlarının bakımını yapmak için indim aşağıya. Benim bir şeyler yaptığını görünce birer ikişer çocuklar da gelmeye başladılar. Küçük çocuklara birer poşet verdim birlikte çevre temizliği yaptık. Onlara görevler verdim. Birlikte taş getirdik, toprak getirdik. Yeni ağaçlar dikmek için elimizdeki aletlerle çukurlar kazdık. Çocuklar benim söylediklerimi hemen yapıyorlar ve keyif alıyorlardı.

Çocuklar kendilerini mutlu ve huzurlu hissediyorlardı. Yedi adet meyve ağacı aldım. Getirdim. Çocuklar hemen koştular yine. Ağaçlar meyve verince yemeniz için dikiyoruz bunları dedim. Besmele çekerek her birisi ağacı tuttu, birlikte diktik. Toprak doldurduk köklerine. Tepeledik biraz üzerlerini. Çocuklar şöyle dedi: zaman çok güzel geçiyor. Her zaman böyle yapalım.

Çocuklar tablet, cep telefonu ve televizyon üçgeninde hayatlarını geçiriyor. Anne-babalar tarafından bağımlı kılınıyorlar. Onlar da aslında gerçek anlamda çocukları huzurlu ve mutlu etmiyor. Çünkü bir iş yapmış olmuyorlar. Pasif durumdalar yani. Yalnızca izliyorlar. Yalnızca izleyenler, iş yapmaktan uzaklaşıyor gittikçe. Sürekli bir şeyler izleyen Z kuşağı, izleyici oluyor hep. Örneğin küçücük çocuklar bile maç izlemeye yöneliyor. Bu hayra alamet değil.

Okulda öğretmenlik yapanlar bilir. Öğrenciye etkinlik yaptırırsanız, zaman çabuk geçiyor ve çok eğlenceli oluyor. Hem bir iş yapmış oluyorlar. Hazıra konmuş olmuyorlar. Öğrenci odaklı dersler her zaman verimli ve keyifli oluyor. Öğretmen merkezli dersler her zaman sıkıcı oluyor.

Bediüzzaman, 17. Lem’a’da “rahat zahmettedir” diyor. Yani zahmet çekmeden, çalışmadan insanın rahata ermesi, huzur bulması mümkün değil. Bu yüzden çalışmayan işsiz insanlar sıkıntı içindedir ve hayatlarından, zaman geçmemesinden şikayetçidir.

Tabii insan, çalışırken, bir iş yaparken, öylesine, isteksiz ve şevksiz yapmayacak. Elinden gelenin en iyisini yapacak. Ne kadar bir işe odaklanır ve kendisini verirse, insan o zaman daha çok huzurlu olur ve daha fazla mutluluk hisseder.

İnşirah suresinde “şüphesiz her zorlukta bir kolaylık vardır” ayetinin iki defa zikredilmesi, önce hiç denemeden zor gibi görünen işlerin yapıldıktan sonra ne kadar kolay olduğunu, bu kolaylığa zorluklara sabretmekle ulaşılabileceğini öğretir insana. Derse çalışmak, ev işlerinde aileye yardım etmek, bahçe işlerinde elinden geleni yapmak huzur ve mutluluğun kaynağıdır bu yüzden.

Ben çocukken, ortaokul ve lise yıllarımda tatillerde, hafta sonlarında ve bayramlarda babamın dükkanında çalışıyordum. Çalışmayı seviyordum. Kitaplarımı götürüyor, boş zamanlarımda derse çalışıyordum. İş yapmanın, inanılmaz zevkli ve keyifli bir şey olduğunu o zamanlardan beri bilirim. Bana çocukların söylediği gibi, zaman çok çabuk geçiyor çalıştığımızda.

Çalışmak ve yaptığımız işi en iyi bir şekilde yapmak Allah’ın bu evrendeki kanunlarından birisi. Dünya iki farklı dönüşüyle elinden geleni yapıyor, bal arısı, tavuk, inek ellerinden gelenin en iyisini yapmıyorlar mı?

İşte Ralph Waldo Emerson bu gerçeği keşfetmiş yazarlardan birisi. “İnsandaki Mucize” isimli eserinde ne diyor bir bakalım:

İnsan bir işe yüreğini koyup elinden gelenin en iyisini yaptığı zaman rahatlar ve keyif duyar. Ancak aksini söyleyip yaptığında huzur bulmayacaktır. Böylesi bir girişimde dehası onu bırakıp gider, hiçbir ilham perisi onunla arkadaşlık kurmaz; ne bir buluş, ne bir umut kalır elinde.”

Demek istiyorum ki, seyirci olmayalım, oyuncu olalım. Çocuklarınızı türbinlerden indirelim. Onların gerçekten rahat etmesini, huzurlu ve mutlu olmasını istiyorsak onlarla birlikte iş yapalım. Onların yanında elimizden gelenin en iyisini yapalım ki, onlar da bizi görüp örnek alsın.

Necm Suresi 40 ve 41. Ayetlerinde yüce Rabbimiz, “İnsan ancak çabasının sonucunu elde eder. Ve çabasının karşılığı ileride mutlaka görülecektir” buyurmakla insanı dünya ve ahiret için çalışmaya teşvik ediyor.

Al-i İmran suresi 148. Ayette ise, “İnnellahe yühibbul Muhsinin” buyurmaktadır. Yani Yüce Allah iyilik yapanları ve işlerini en işi şekilde yapanları seveceğini bildiriyor.

Bir şeyler yapmaları için çocuklarımızı engelleyen aletlerin bağımlılığından onları kurtarmakla, bu aletlere belirli sınırlar koymakla işe başlasak nasıl olur?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.