Abdulkadir Menek

Abdulkadir Menek

Deprem İmtihanı

Ülkemiz deprem ülkesi ve önemli bazı fay hatlarının üzerinde bulunuyor. Bu topraklar, tarih boyunca birçok büyük depreme şahit olmuştur. Çok büyük kayıplar yaşanmış, bu topraklarda yaşayan çok sayıda insan bu depremler münasebetiyle vefat etmiştir.

1999 yılında yaşadığımız ve çok büyük can ve mal kaybına yol açan büyük Marmara ve Düzce depremlerinden sonra Bingöl, Van, Elazığ ve İzmir’de de can ve mal kaybına yol açan önemli depremler oldu.

Fakat Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat gece yarısı saat 04.17‘de yaşadığımız 7.7 şiddetindeki deprem ile Elbistan’da aynı gün saat 13.24’te yaşadığımız 7.6 şiddetindeki depremlerin ard arda olması ve derinliğinin diğer depremlere nispeten çok daha az olması münasebetiyle çok daha büyük yıkımlara ve can kaybına yol açtı.

Bu büyük depremler, birçok ülkenin yüzölçümünden daha büyük bir alanda büyük tahribata neden oldu. 10 ilimizde meydana gelen yıkım ve ölümler, bu depremlerin ne kadar şiddetli olduğu konusunda yeterli bir fikir verir kanaatindeyim.

On gündür arama ve kurtarma ekipleri, çok büyük bir gayret ve fedakârlıkla, gece gündüz demeden yaralılara ulaşmak, enkazları kaldırmak ve mümkün olan yardımları en çok kişiye ulaştırabilmek için canla başla çalışmaya devam etmektedirler.

Devletimiz, yirmi-otuz sene öncesiyle kıyaslanamayacak kadar çok daha güçlü, çok daha donanımlı ve çok daha büyük imkânlarla, ilk saatlerden itibaren depremzedelerin yardımına koşmaya başlamış, bu yardımlar giderek artan bir şekilde ve bütün imkânlar kullanılarak bölgeye aktarılmıştır.

Bu büyük felaketin en başından itibaren AFAD, AKUT, UMKE ve Kızılay ekipleri, on binlerce personel, çok büyük imkânlar ve çok sayıda araç ve gereçle birlikte felaket bölgelerine mümkün olan en kısa zamanda ulaşmaya çalıştı. Bölgede iklim şartlarının çok olumsuz olması ve çok büyük bir bölümün karlarla kaplı olmasından dolayı, birçok gecikme ve olumsuzluklar yaşandı.

Mesele çok hassas ve ne yazık ki çok dikkatli olunması gereken çok büyük bir felaket ile karşı karşıyayız. Enkaz altında kalan kardeşlerimizi, onlara zarar vermeden kurtarmak ve mümkün olan en fazla sayıda cana ulaşabilmek için çok dikkatli bir şekilde çalışılması gereken bu çok büyük felakette, elbette geç ulaşılan, geç müdahale edilen bazı bölgeler de olmuştur.

Bölgede görev yapan ve adeta haritadan silinen bir Büyükşehir Belediye Başkanının ifadesi ile dünyanın bütün kurtarma ekiplerini getirseniz, ancak felaketin yaşandığı her yere aynı anda ulaşabilirsiniz.

Devletin bütün imkânlarını, bütün kurum ve kuruluşlar ile bölgeye aktaran hükümetimizin bu çaba ve gayretlerine, elbette her bir vatandaşımızın gücü ve imkânları nispetinde katkıda bulunması gerekir.

Gün siyasi rant peşinde koşmanın, nefret ve düşmanlık pompalamanın, yalan ve asparagas haberlerle çalışanların şevkini kırıp vatandaşlarımızda ümitsizlik meydana getirmenin zamanı değildir. Her bir vatandaşımızın, bu büyük yangını söndürmek için elinden gelen bütün gayreti göstermesi ve çalışanlara bütün gücüyle yardımcı olması gerekir.

Bu çok büyük bir alanı kapsayan felaket bölgesinde devletimiz ile birlikte Sivil Toplum Kuruluşlarının değerli mensupları da ilk günden itibaren farklı bölgelerde depremzedelerin yardımına koştular, sahip oldukları bütün imkânları tereddütsüz bir şekilde milletimizin hizmetine sundular. Depremzedeler için her türlü yardım malzemesi ve yemek ihtiyacının karşılanması için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadılar, yerlerini ve yurtlarını vatandaşlarımızın kullanımına açtılar.

Aynı şekilde çok sayıda iş adamı da, ürettikleri ürünler ile birlikte, sahip oldukları maddi imkânları, bu büyük felaketin mümkün olan en az zarar ve kayıpla atlatılması için seferber ettiler. Günlük elli bin kişiye sıcak yemek dağıtacak şekilde organize olan ve bu hizmete, aşkla ve şevkle devam eden iş adamlarımızın ve Sivil Toplum Kuruluşlarının göz yaşartıcı gayretlerine şahitlik ettik.

Depremden sağ ve yara almadan kurtulan vatandaşlarımızın önemli bir kısmı da, bu büyük felaketin en az hasarla atlatılması için amatör bir ruh ve samimi bir gayretle yardıma ihtiyaç olan bölgelere koştular, uyumadan, dinlenmeden yardım faaliyetlerine katkıda bulunmaya çalıştılar. Milletimizin ruhunda mevcut olan yardımseverlik duyguları ile kardeşlerine ve hemşehrilerine şefkat ellerini uzattılar.

Dünyanın dört bir yanında bulunan onlarca ülkeden binlerce personelden oluşan yüzlerce arama ve kurtarma ekipleri de bu önemli süreçte, ülkemizdeki arama ve kurtarma çalışmalarına çok önemli katkılarda bulundu. İnsani hassasiyet ile yardıma koşan ve büyük hizmetlerde bulunan bu ülkeler ve arama kurtarma ekipleri de, böyle zor bir dönemde elbette unutulmazlar arasına adlarını yazdırdılar.

Bu depremde son rakamlara göre 35 bini aşkın vatandaşımız vefat etti. Elbette enkaz altında bekleyen ve halen çıkarılamayan çok sayıda vatandaşımız bulunmaktadır. Yaralı sayısı da 105 bini aşmış durumda. Temennimiz bu sayıların daha fazla artmaması.

Evi yıkılan ve hasar gören vatandaşlarımız için, bölgenin her tarafında çadır kentlerle birlikte konteyner kentlerin kurulması işlemleri devam ediyor. Aynı durumda bulunan ve bölgeden ayrılan milyonlarca vatandaşımız, Türkiye’nin dört bir yanında bulunan devlet misafirhaneleri, KYK yurtları ve özel sektöre ait otellere yerleştirilmiş durumda.

Son tespitlere göre, bölgedeki 200 bin ev ya yıkılmış veya oturulmayacak kadar ağır hasara uğramıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına göre, bu vatandaşlarımız için bir yılın sonuna kadar yeni evleri yapılıp teslim edilecek. Mart ayında ilk 30 bin konutun inşasına da hemen başlanacak.

Depremzedeler için gerekli olan bütün sosyal tedbirler de peyderpey yürürlüğe konmaya devam edilmektedir. Evi yıkılan depremzedelere, yeni evleri teslim edilinceye kadar aylık olarak 2500 ile 5000 TL arasında değişen miktarlarda kira yardımı yapılacak. Oturulamaz durumda bulunan hane başına sahiplerine 15 bin TL taşınma yardımı yapılacak. Her depremzede aileye 10 bin TL destek verilecek. Depremde hayatını kaybeden vatandaşların ailelerine 100 bin TL nakdi yardımda bulunulacak. Deprem bölgesinin dışına kendi araçlarıyla giden vatandaşların yakıt masrafları karşılanacak.

Türkiye, iç ve dış düşmanların bütün saldırı, fitne, dezenformasyon ve şeytani planlarına rağmen çok büyük bir ülke ve inşallah bütün yaralarını en kısa zamanda ve en güzel şekilde saracak ve yoluna devam edecektir. Burada her vatandaşımızın devletine güvenmesi, algı ve dezenformasyon operasyonlarına kulak tıkaması ve üzerine düşen vazifeleri en iyi şekilde yerine getirmesi gerekir.

Bu büyük depremde on binlerce vatandaşımız ve kardeşimiz vefat etti ve inşallah şehadet mertebesine ulaştı. Binlerce kardeşimiz yaralandı ve tedavi altına alındı. Halen enkaz altında çok sayıda vatandaşımız bulunmakta. Ümitlerimiz giderek azalıyor olsa bile, enkaz altında bulunanlar inşallah en kısa zamanda sağ ve salim bir şekilde kurtulur ve ailelerine kavuşurlar.

Depremlerin elbette çok sayıda sebepleri ve hikmetleri var. Bunlar üzerinde uzun uzun konuşulabilir. Bu umumi musibetlere maruz kalanlar, elbette ahirette çok büyük mükâfatlara mazhar olacaklardır. Rabbimizin nezdinde hiçbirisinin zerre miktar hakkı zayi olmayacaktır. Belki bu dünya hayatında maruz kaldıkları bu maddi musibet ve felaketin binler katı manevi ve uhrevi mükâfat ile karşılaşacaklardır. Bizler de Risale-i Nur’dan aldığımız derse binaen Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin tavsiyesine uyarak diyoruz ki:

"Benim tarafımdan o musibetzedelere deyiniz ki: "Nass-ı hadisle, böyle musibetlerde, ehl-i imanın zâyi olan malları tam sadaka hükmündedir. Hususan bu zamanda, yüz sadaka kadar o fâni malları, bâki ve daha çok ebedî mallara inkılâp ederler. Onun için, sabır içinde bir cihette şükretmek gerektir. İnşaallah, dünyada dahi o keffâretü'z-zünub olan zayiatın yerine Erhamürrâhimîn ihsan eder. Geçmiş olsun, başınız sağ olsun, fâidesiz merak etmeyiniz" deyiniz."
Emirdağ Lahikası 1-175

Vefat eden bütün depremzede vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyoruz. Yaralılara en kısa zamanda acil ve hayırlı şifalar temenni ediyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. Rabbimizden bizleri bir daha böyle büyük musibet ve felaketlere düçar eylememesini, rahmet ve merhametini şefaatçi yaparak temenni ve niyaz ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum