Abdulkadir Menek

Abdulkadir Menek

Yeni Ümitlerle Yeni Bir Yıla

Süratle geçip giden ömrümüzden bir koca yılı daha geride bırakmak üzereyiz. Allah ömür verirse, 2022 yılının ardından 2023 yılını yaşamaya başlayacağız. Geride bıraktığımız her yıl gibi bu yıl da, acı ve tatlı hatıralarıyla mazi sayfalarında yer almak üzere.

2020 ve 2021 yıllarında çok büyük acı, dehşet ve korku ile yaşanan pandemi günleri, bu yıl etkisini büyük oranda azaltmaya ve yerini büyük ölçüde normal bir hayata bırakmaya başladı. Muhakkak ki pandeminin etkileri daha uzun yıllar devam edecek. Yüzyıllar geçse bile, bütün dünyayı adeta esir alan bu pandemi münasebetiyle yaşanan acılar ve korkular hep hatırlanacak, film ve kitaplara konu olmayı sürdürecek.

Ortaçağ’da Avrupa ve Ortadoğu’da yaşanan Veba salgınları ile 1918-20 yılları arasında yaşanan İspanyol gribi salgını da çok büyük acılara ve ölümlere sebep olmuştu. Fakat iletişim ve ulaşım imkânlarının çok artmış olmasından dolayı, COVİD-19 pandemisi çok daha geniş boyutlara ulaştı ve bütün dünyayı adeta esir aldı.

Bu büyük küresel musibet nedeniyle insanlık, tabi olduğu büyük imtihanın farkına tam olarak vardı mı, bilemiyorum. Fakat insanlığın imtihanları, dünya durdukça farklı şekil ve boyutlarda hep devam edecek.

Küresel felaketler ile birlikte, ömür sayfalarına eklenen yeni yıllar, muhasebe yapma zamanlarıdır. Mütehakkim ve mütekebbir devletler, yüzyılı aşkın bir zamandır, bütün dünyaya hâkim olma hırslarının adeta esiri oldular.

Bu hırs ve kibir ile yüzyılı aşkın bir zamandır, teknolojinin getirdiği imkânlarla üretilen ve kullanılması son derece kolay hale gelen silahlar ile yüz milyonlarca insan canice ve zalimce katledildi.

Mütekebbir devletler, son yüzyılı mezalim ve katliamları ile bütün dünyayı adeta vahşi bir arenaya çevirdiler. Gücün ve kuvvetin haklı olarak görüldüğü, zalimce kurgulanmış bir dünya düzeninde, masum ve mazlum insanların feryatları ve çığlıkları çoğu zaman bir işe yaramadı ve zulüm koridorlarında kayboldu.

Bu büyük kin ve nefret atmosferinde, en büyük zararı İslam âlemi ve Müslümanlar gördü. Teknolojik üstünlüğü ele geçiren Batılı devletler, zengin enerji kaynaklarına sahip olmak ve dini olarak da ezici bir üstünlük sağlamak amacıyla, en küçük fırsatları bile kaçırmadan ve bazen de kendileri tarafından kurulan kumpas ve tezgâhları bahane ederek İslam ülkelerinde işgal ve katliam hareketlerine giriştiler.

Binlerce kilometre uzaklardan gelerek, masum ve savunmasız insanların üstüne bombalar yağdırdılar. Sadece son on bir yılda Suriye’de bu vahşi saldırılar sonucu hayatını kaybeden insan sayısı altı yüz bini geçmiş durumda. 2.5 milyon insan sakat kaldı. Milyonlarca insan mülteci konumuna düştü. Evlerinden, barklarından, vatanlarından, ailelerinden kopan çok sayıda mülteci, bu dramatik süreç içerisinde maalesef kimliklerini de kaybettiler.

Afganistan, Irak, Yemen, Libya ve diğer Asya-Afrika ülkelerinde yaşanan dramatik olaylar ve sahneye konan dehşetli senaryolar ile on milyonlarca insan haksız bir şekilde öldürüldü, bu dünya hayatından koparıldı.

Umarım, bütün insanlık ve devletler, yüzyıllar boyunca yaptıkları büyük hata ve zulümlerden, yedikleri bu büyük tokatların ardından gerekli olan dersi çıkarırlar. Masum ve mazlum insanların, savunmasız çocukların uğradığı saldırılar artık bir daha tekrarlanmaz.

Güç ve imkân sahibi devletler dünyayı bütün insanlar için daha huzurlu ve daha yaşanabilir bir mekân haline getirmek için artık samimi bir şekilde gayret göstermeye başlarlar.

Mazlum ve masum insanların korkusuzca yaşayabilecekleri bir dünya için, özellikle büyük devletlerin kollarını sıvamaları; silahlanma, şiddet ve dünyaya hâkimiyet için birbirleriyle yarışmaktan vazgeçmeleri gerekir.

Büyük devletler, yeryüzündeki bütün insanların ve canlıların huzur içinde yaşamaları için üzerlerine düşen ve kendilerinden beklenen adımları, daha fazla geciktiremezler. Son yüzyılın şahit olduğu büyük zulüm ve katliamların bir daha yaşanmaması ve herkesin kendi meşru haklarına razı olması için, temenni ederim ki 2023 yılı yepyeni bir başlangıç olsun.

Son yıllarda bütün dünyada yaşanan ve her geçen yıldan yeni yıla devredilen bunca mezalim ve trajediden gerekli olan derslerin alınması ve herkesin huzur ve barışa katkıda bulunması, gönülden temennimizdir.

Büyük devletler başta olmak üzere diğer bütün devlet ve uluslararası kuruluşlar, daha adil bir dünya düzeni için ellerinden gelen bütün gayretleri göstermelidirler. Dünyadaki imkânların adilce ve hakperest bir şekilde paylaşıldığı yepyeni bir dünyayı hep beraber kurmak ve bunu sürdürülebilir hale getirmek için gerekli olan bütün adımları atmak için samimi bir şekilde gayret gösterirler.

Biz imanımızın gereği olarak, hiçbir şeyin kendiliğinden meydana gelmediğini ve gelmeyeceğini bilen ve iman eden insanlarız. Bütün dünyayı saran ve en çok, güçlü ve kibirli devletleri kıskacına alan bu büyük musibetlerin de İlahi bir ders ve ikaz olduğuna yakinen kanaat ederiz.

2022 yılında da bizim hayatımızda iz bırakan ve hafızalarımızda önemli yer tutan birçok olayı yaşadık. Bu yılda bütün dünyada pandemi ile birlikte yaşanmaya başlanan ve giderek şiddetini artıran, Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte daha da şiddetlenen küresel çapta bir ekonomik kriz, etkisini bütün dünya ülkelerinde belirgin bir şekilde gösterdi.

Ülkemizde de bu küresel ekonomik krizin çok önemli etkilerini 2022 yılında bütün millet olarak yaşadık ve büyük bedeller ödemeye devam ediyoruz. Temenni ediyoruz ki, yaşamaya başlayacağımız bu yeni yıl ile birlikte bu sıkıntıların da şiddeti hafifler ve etkisini giderek kaybeder.

Büyük devletler ile güç ve iktidar sahipleri, bu büyük musibetten gerekli olan dersi çıkarmalı ve ikaza kulak vermelidirler. Belki de önümüzdeki yıllarda huzur, sağlık ve sükûnet içinde yaşanacak bir dünyanın formülü ve sırrı, bu ikaza kulak vermekte bulunmaktadır. Yoksa insanlık, çok daha büyük musibet ve felaketlerle karşı karşıya gelebilir.

Gönülden temennim ve duam, en kısa zamanda bütün insanların geçmişten dersler alarak, yeni ve fıtrata uygun müstakim bir hayat yaşamaya başlamasıdır. Umumi huzur ve selamet için, zaten başka da yol yoktur.

Evet, her birimiz şahsi olarak da, yaşadığımız olay ve tecrübelerin bize verdiği mesajı çok iyi anlamalı ve hayatımızı bu inanç ve niyetlerle yeniden düzenleyerek adımlarımızı atmalıyız. Her birimiz şahıs olarak vazifemizi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıp, İlahi ikazın ruh ve kalplerimize fısıldadığı mesajları anlayıp gereğini yerine getirirsek, İlahi rıza ile birlikte dünya ve ahiret saadetini elde etmenin mazhariyetine ulaşabiliriz.

Bu duygu ve düşüncelerle adım atmaya hazırlandığımız 2023 yılının şahıs olarak her birimiz ile birlikte, ülkemiz, milletimiz, İslam âlemi ve bütün insanlık için hayırlara ve güzelliklere vesile olmasını, Mutlak Kudret ve Azamet Sahibi olan Rabbimizden temenni ve niyaz ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum