Hülya Yakut Üstündağ

Hülya Yakut Üstündağ

Nefsimle Hesaplaşma

Rahmetli babaannem derdi ki; "öyle bir zaman gelecek ki, su parayla satılacak, kadınlar içliği ile gezecek, erkekler kadınlara özenecek, su kenarlarında insanlar çamura bulanan sığırlar gibi yatıp debelenecek. İşte o zaman kıyametin kopması yakındır"

Kadıncağız bunları söylerken, imkansız şeyler anlattığını düşünür, bundan dolayı kıyamete, asırlar sonrası bir zaman biçerdi galiba.

Rahmetli hayatta olsaydı "aklıma mukayyed ol Allah'ım" diye dua ederdi.

Tesettürlü arsızları, secdeli yolsuzları, dualı hırsızları, saygısız insanları, hatırsız arkadaşları, doyumsuz tokları, beğenmez açları, makam şımarıklarını, sarsılan aileleri iyi ki görmedi...

Görseydi saçını başını mı yolardı? "Bunların emdiği süt harammış" mı derdi? Bilemiyorum...

İngiliz Meclis-i Mebusanında, Müstemlekat Nazırı elinde Kur’ân-ı Kerîm’i göstererek söylediği bir nutukta, ‘Bu Kur’ân İslâmların elinde bulundukça, biz onlara hakim olamayız. Ne yapıp yapmalıyız, bu Kur’ân’ı onların elinden kaldırmalıyız; yahut Müslümanları Kur’ân’dan soğutmalıyız’ demişti.

İngiltere müstemleke nazırının dedikleri yaşanıyor malesef...

Kur'an’dan uzaklaştık... Soğutulduk. Güneşin nurundan korkup, ateş böceklerinin aydınlığına muhtaç olduk.

Evet evlerimizde Kur'an var. Hatimler paylaşıyoruz bol bol. Ne güzel.

Güzel olmayan şu; Kur'an bize ne diyor? sormuyor, araştırmıyoruz.

Namaz kılıyoruz... Çok güzel.

Namazda verdiğimiz sözlere, tekrar ettiğimiz ölçülere ne kadar uyuyoruz?

Dosdoğru muyuz?

İstikamet sözümüzün hilafına niye yalan söyleriz?

Niye riyaya sığınır, menfaatin peşini bırakmaz, kin, öfke, haset mikrobuyla savaşmayız?

Şahid tuttuğumuz Peygamberin (s.a.v) halleri gibi mi hayatımız?

Her an ve saniye, meleklerin amellerimizi kayda aldığını niye unuturuz?

Mala-mülke-makama-şöhrete verdiğimiz değerin fevkinde mi manevi değerlere biçtiğimiz kıymet?

Bir kasım ayı gecesi aklımda binlerce soru.

Nefsimle hesaplaşma da diyebiliriz belki.

Bir gecede cahil bırakılmanın acısı içimde yangın gibi.

Bize, değerlerimize, inancımıza, dinimize, örfümüze yabancılaşmanın yarası kanadı yüreğimde.

El yordamıyla bulduğumuz, yanıla yanıla doğruya emeklediğimiz bir zamanın çocuklarıyız.

İllâ ki "Cennet-asa bahar" gelecek… Umulur ki bize geç olmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.