Hülya Yakut Üstündağ
Bir Hizmet Kahramanı: H. Mehmed Uçar
Bazı isimler vardır iz bırakır.
Bazı şahıslar vardır eksik ve kusurları olsa da, daha ziyade artıları ve hizmetleriyle akıllarda yer eder.
H. Mehmed Uçar ağabeyin vefat haberini alınca aklıma ilk gelenler bunlar.
Biz onları gayretleri, fedakârlıkları, hizmet aşklarıyla tanıdık.
Gecelerini gündüze katan, yeri gelince ailelerini dahi ihmâl eden, para pul kaygısı yaşamadan sadece ila-i kelimetullah için gayret sarfeden hizmet kahramanlarını biliyor, tanıyor olmak ne büyük şans.
Şu satırlarda ben bu hakikati tüm hizmet erleri için genelleştirmek isterim doğrusu:
“Bahtiyar bir ihtiyar var. Etrafı, sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış. Yaşlar ayrı, başlar ayrı, işler ayrı... Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok. Hepsi bir şeye inanmış: Allah’a. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a... Onun ulu Peygamberine... Onun büyük kitabına... Kur’ân henüz yeni nâzil olmuş gibi, herkes aradığını bulmuş gibi bir hal var onlarda. Said Nur ve talebelerini seyrederken, insan kendini âdetâ Asr-ı Saadette hissediyor. Yüzleri nur, içleri nur, dışları nur... Hepsi huzur içindeler. Temiz, ulvî, sonsuz bir şeye bağlanmak; her yerde hâzır, nâzır olana, Âlemlerin Yaratıcısına bağlanmak, o yolda yürümek, o yolun kara sevdalısı olmak... Evet, ne büyük saadet!”
O yolda yürüyenlerden biriydi Hacı abi.
Gençlik yıllarımın telkin ve ders kahramanı.
İkaz ve ihtar öğretmeni.
Duygu ve hissiyatımı onore ederken, bir yandan da kibir ve gururumu kıran, aczimi dile getirirken kabiliyetimin inkişafı için gayrete getiren Hacı abi.
Babamın hizmet ve ders arkadaşı olduğu gibi, ailemizin hatırlı misafiriydi aynı zamanda.
Zaman ve saate bakmaksızın soframıza buyur ettiğimiz, kimi zaman kaç sayfa okuduğumuza dair hesaba çekildiğimiz hatırlılardandı.
“Namaz kılarım. Belki oruç da tutarım ama hiç bir kuvvet bana başımı örttüremez” dediğimde, “Hele sen namaza başla, orucunu da tut, baş örtmeyi sonra konuşuruz” demesinden kısa bir zaman sonra Batman’a, açık gidip, Meral ablamızın hediyesi başörtüyle tesettürlü olarak Diyarbakır’a dönüşümün mimarlarından biridir H. Mehmed abi.
Kimi zaman tatlı sert, ama çoğu zaman yumuşak bir üslupla ayak üstü yaptığı şifahi derslerden istifade edeceğimi bilir gibiydi konu seçişleri.
Allah kendisine gani gani rahmet eylesin. Mekanı Cennet, makamı rıza olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.