
Said Yargıcı
Kibirlenmek niçin ayetleri anlamaya engeldir?
Kibirlenmek şeytanın ve şeytanlaşmış insanların bir vasfıdır. Kibirlenmek insanı bir çok şeyden mahrum eder. En büyük mahrumiyet ise Allah’ın ayetlerini anlamamaktır. Yüce Allah bu konuyla ilgili olarak Araf Suresinde şöyle buyurur:
Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri, ayetlerimizi anlamaktan uzak tutacağım. Onlar ki bütün ayetlerimizi görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler de o yolu tutup gitmezler. Eğer sapıklık yolunu görürlerse tutar onu izlerler. Çünkü onlar ayetlerimizi inkar etmeyi adet edinmişler ve onlardan hep gafil olagelmişlerdir.
Araf, 7/146
Büyüklük sadece Allah’a mahsustur. Bu yüzden Allahu Ekber diyoruz. Allah en büyüktür. İnsanlar ise “biz en büyüğüz” demekle büyük olmazlar. Sadece büyük olduklarını vehmederler. Ölümlü olan, bir küçük mikroba mağlup olan bir insan nasıl büyük olduğunu iddia edebilir? Hastalıklardan ve musibetlerden yakasını kurtaramayan bir insanın “ben büyüğüm” demesi sadece bir kuruntudan ibaret kalmaz mı?
Allah insanı aciz, zayıf ve fakir olarak yaratmıştır, yani her şeye muhtaç olarak yaratmıştır. Böyle bir insanın büyüklük taslaması kendi kendisini kandırmasından başka bir şey değildir. “Ben sizin en yüce Rabbinizim” iddiasında bulunan firavun, kendisini boğulmaktan kurtaramadı. Nemrud bir sineğe mağlup olmayı engelleyemedi. O halde insan büyük değildir. En Büyük olan Allah'tır.
Bunu kabul etmeyip, kendisinde ilahlık vehmeden bir insan hakkı karşı kalbinin kapılarını, aklının pencerelerini kapatmış bir kimsedir. Kendi iradeleriyle böyle sapıklığa düşen ve bunda ısrar edenler insanların artık hak ile batılı birbirinden ayırt etme kabiliyeti ortadan kalkar. Allah’ın hiçbir ayetinin vermek istediği mesajı alamazlar. Tabiri caizse frekanslarıyla oynamışlar, bozmuşlardır.
Hem Kur’an ayetlerinin mesajları onlara bir mana ifade etmez. Hem de Cenab-ı Hakkın kainattaki hadsiz ayetleri onlar için anlamsızlaşır. O sayısız ayetlerin mesajlarını alamazlar. Buna sebep olan şeyler de, Allah’ın peygamberler vasıtasıyla gönderdikleri ayetleri yalanlamaları, bilgi ve uygulama anlamında o ayetlerden uzak kalmalarıdır.
İnsanın yalan saydığı bir şeyin ona bir mesaj vermesi mümkün değildir. Çünkü Kur’an bize Rabbimizi anlatıyor, Kainat kitabının Allah’ın ayetleriyle, delilleriyle dolu olduğunu ifade ediyor. Böyle bir insan kitabın kendisine gönderildiği peygamberleri de inkar ettiği için, üç külli muarriften, yani; Rabbimizi tanıtıcı üç büyük delilden, rehberden uzak kalmış oluyor.
Aslında insanın bu ayetlerden uzak kalması, bir gaflet ve dalalet içinde bulunması tamamen kendi meyli ve iradesiyle sebep olduğu bir durumdur. Onlar inançsızlığı, dalaleti iradeleriyle isteyince Allah da yaratıyor ve onlar dalalet içinde kalıyor. Bu durumda Allah’ın onları ayetlerden uzaklaştıracağını beyan etmesi, kendi iradelerini kötüye kullanmalarının sonucunda oluyor. Zaten bu yüzden de yaptıklarının sorumluluğunu üstleniyorlar.
Allah’ım! Sen bizleri acizliğinin, zayıflığının farkında olan, kibirlenmeyen, kibirlenip de Allah’ın ayetlerini anlayamayan gafil ve sapmış olan insanlardan eyleme. Amin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.